Moda endüstrisi genç nüfusun, alışverişin ve paranın olduğu yöne doğru yöneliyor. Bu amaçla modaevlerinin tanıtım direktörleri, popüler kültürde kimler daha önplandaysa onların peşinden gitmeyi tercih ediyor. Bu nedenle bir dönem Hollywood yıldızları popülerken bir başka dönem sporcular, pop yıldızlar ya da sosyal medya fenomenleri önplanda yer alabiliyor. Ancak özellikle son bir yıldır defilelerin ön sıralarında, tasarımcıların yanında Güney Koreli genç müzisyenleri görmeye başladık. Türkiye'de bile düzenlenen Güney Kore konserlerine ne kadar yoğun ilgi olduğunu hatırlarsanız bu duruma çok da şaşırmamak gerekir. İsimlerini belki de pekçoğumuz bilmiyoruz. Ama Instagram'da 13.7 milyon takipçisi bulunan Sehun, 7.3 milyon takipçisi olan Jessica Jung, 7 milyon takipçisi bulunan Chaerin Lee'nin (CL) moda dünyasını neden peşinden koşturduğunu anlamak çok da zor değil. Markalar; sayısız dergi çekiminde yer alan, dünyanın dört bir yanında konser veren ve sosyal medya paylaşımları milyonlar tarafından takip edilen bu isimleri yakın markaja almış durumda. Bir de bu isimlerin sosyal medya hesaplarının tamamen gerçek takipçiler tarafından takip edilmesi, her birinin bağlı olduğu şirketin detaylı sayısal analizlerle paylaşımların ekonomik yönünü inceleyip buna yönelik raporlar sunuyor olması da Avrupa kökenli modaevlerinin onlara daha da yönelmesine neden oluyor. Karl Lagerfeld Chanel modaevinin marka temsilcilerinden biri olan Kwon Ji-Yong'un ya da sahne ismiyle G-Dragon'un kombinlerinin ve tasarımlara kattığı ruhun büyüleyici olduğunu söylüyor. Tabii ki bunda her paylaşımının yakşık 1 milyon kişi tarafından beğenilmesi ve 16 milyon kişi tarafından takip edilmesi de etkili.
PARA EDEN FENOMENLER
Glamour dergisine konuşan trend analiz şirketi Trendera'nın üst düzey yöneticilerinden Megan Collins, "Ünün satışa dönmesi bu dönemin en önemli olayı. George Clooney, Jennifer Lawrence ve Emma Stone evet çok ünlü. Evet, dünya çapında tanınıyorlar. Ancak sosyal medyaları yok ve sosyal medya üzerinden satışa katkısı bulunan birer fenomen değiller. Oysa ki Güney Koreli yıldızlar hem çok ünlü, hem de satışa dönen sosyal medya yönleri var" diye konuşuyor. G-Dragon, "Sosyal medya paylaşımlarımı kendim yapıyorum. Buna ayrı vakit ayırıyorum. Çünkü profesyonel bir ekibe bıraksam paylaşımlarım benim ruhumu yansıtmayacak. Bu durumda insanların beni takip etmesine de gerek kalmaz. Kendime dair sevdiğim şeyleri, dikkat çekici bulduğum olayları paylaşıyorum. Şu ana kadar da bunun doğru bir yöntem olduğunu ispat etmiş olmalıyım" diye konuşuyor. Glamour dergisi de 90 jenerasyonunun zaten sosyal medya gerçekliği üzerine doğduğunu ve bu nedenle diğer nesillerden çok daha iyi bu sistemi yönetebildiğini yazıp, "Paylaşımı sakil durmadan, çok doğal bir şekilde paylaşıyorlar. O kadar gerçek ki görüntü, markaların istediği tam da bu. Hepimizin ti'ye aldığı fenomen ya da blogger paylaşımları gibi değil" yorumunda bulundu. Durum böyle olunca da tabii ki moda haftalarında ünlü modaevlerinin ön sıralarında onların olmasından daha doğal bir şey olmasa gerek.