Dünya Kupası şüphesiz en büyük ve görkemli futbol sahnesi... Sayısız yıldızlar geldi geçti, sayısız isimlerin yıldızı da dünya kupalarında parladı Ancak Fransız Cantona, Galli Ryan Giggs, Liberyalı George Weah ya da Sarı Ok lakaplı efsane Alfredo Di Stefano gibi ikonik isimlerden bazıları, kariyerleri boyunca bir kere olsun bu sahnede boy gösterme şansını bulamadı. İşte hiç Dünya Kupası oynamamış o isimlerden birkaçı...
15 DAKİKALIĞINA BİLE O HAVAYI SOLUYAMADI
GEORGE BEST: Kimilerine göre dünyanın en iyisi ne Pele, ne Messi, ne de Maradona'ydı. George Best adı gibi tüm zamanların en iyisiydi. Ancak alkol düşkünlüğü kariyerine ket vurdu ve onu hayattan genç yaşta kopardı. O Manchester United'da fırtına gibi eserken ülkesi Kuzey İrlanda hiç Dünya Kupası bileti alamadı. 1982'de bunu başardıklarında ise Best 36 yaşında ABD'de top koşturuyordu ve hocası yeterince formda olmadığını düşündü. Best ise yaşadığı hayal kırıklığını, "Belki her 90 dakika oynayamazdım ama 15 dakika bile olsa Dünya Kupası'nda görev almayı çok isterdim" diye anlatacaktı.
HEM ASİ HEM YETENEKLİ SARIŞIN MELEK'İN KADERİ
BERND
SCHUSTER: 'Sarışın Melek' Schuster Alman futbolunun yetiştirdiği en önemli orta sahalardan biriydi. 1980'de henüz 21 yaşında Avrupa şampiyonluğu yaşadı. Ancak biraz asi, biraz huysuz bir kişilikti. Hocası Derwall ve bazı takım arkadaşlarıyla yaşadığı sorunlar nedeniyle milli takım defterini çok erken yaşta kapattı. 1982 ve 86'da final oynayıp 90'da şampiyon olan Almanya'nın bu çok parlak döneminde milli formayı giyme şansını ıskaladı. İspanya'nın üç büyüğünde de, Barcelona, Real Madrid ve Atletico Madrid'de forma giyen böylesi bir yetenek sahada olsa, üstüste kaybettikleri iki finalin neticesi kimbilir nasıl olurdu.
FİNLANDİYA'NIN ŞANSI, ONUN EN BÜYÜK ŞANSSIZLIĞI...
JARI LITMANEN: Finlandiya'nın yetiştirdiği tek dünya yıldızıydı Litmanen. Yedi yıl formasını giydiği Ajax'ta beş lig şampiyonluğu, 1995'te de Şampiyonlar Ligi zaferi yaşadı. Ertesi yıl ise finali penaltılarla kaybetti. Kariyerini Barcelona ve Liverpool formaları da süsleyen Jari, sadece kendi döneminin değil son çeyrek asrın en büyük 10 numaralarından biriydi. Aynı zamanda forvet hattında da görev yapabilen Litmanen, muazzam tekniğini ve oyun zekasını dünya kupalarında hiç sergileyemedi.