Nefse hâkim olmanın, sonrasından pişman olacağımız hazdan kaçınmanın ve sabrın, kültürümüzde önemli bir yeri var. Dinimizde de bu yönde öğütler bulunuyor. Peki, hazzı kontrol edip, ertelemenin, yani nefse hâkim olmanın hayatta başarıya yol açtığına ilişkin bilimsel veriler olduğunu biliyor musunuz? Bu yazımızda bu olguyu ele alacağız. Şekerleme, büyük küçük çoğu insanın dayanamayacağı kadar çekicidir. Hele üç ila beş yaş arasındaki çocuklar bu güzel ama zararlı tatlılara bayılır. 1960'ların sonu, 1970'lerin başında Stanford Üniversitesi'nden psikolog Prof. Dr. Walter Mischel bu bilgiden hareketle ilginç bir deney yaptı.
ŞEKERLEME YEMEYENLER...
Deney çok basitti. Üç-beş yaş arasındaki çocuklar bir odaya alındı. Masanın başına oturtulan çocuğun önüne bir adet şekerleme konuldu. Çocuğun iki seçeneği vardı. Birinci seçenek şekerlemeyi hemen yemesiydi. Bu durumda deney anında sonlandırılacaktı. İkinci seçenek ise çocuğun şekerlemeyi yemeyip bir süre beklemesiydi. Eğer çocuk şekerlemeyi yemeden durmayı başarırsa, deney sonunda hem masadaki şekerlemeyi yiyebilecek hem de ödül olarak bir ek şekerleme daha kazanacaktı. Deneyde bazı çocuklar beklendiği gibi şekerlemeyi hemen yedi. Diğer bir kısmı yarısını yiyerek hile yapmaya çalıştı. Ancak üçüncü bir grup, kimisi tavana bakıp gözünü şekerlemeden kaçırarak, kimisi gözünü kapatarak, kimisi ise elini götürüp sonra geri çekerek, kimisi de beklenmedik bir sabırla şekerlemeyi yemedi. Yani miniklerin bir kısmı, sabrediyor, nefsini beklenmedik bir şekilde yenip zevk alma duygusunu erteliyordu. Bu deney şekerleme ya da marshmallow testi olarak bilinmektedir.
ÇOCUKLAR YILLARCA GÖZLEMLENDİ
Deneyden sonra çocuklar yıllarca gözlemlendiler. Ve bu gözlemler çok ilginç ve şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkardı. Çocukların hazzı erteleyip ertelemediğine, yani şekerlemeyi erkenden yiyip yemediklerine göre hayatta elde ettikleri başarılar arasında bir ilişki olduğu fark edildi. 1988 yılında, deneyden 10 yıl sonra çocukların aileleri ile konuşuldu. Aileler çocuklarının testte nasıl bir davranış sergilediğini bilmiyordu. Deneyde hazzı erteleyen çocukların, aileleri tarafından ortalamanın üstünde yetenekli olarak tarif edildiği fark edildi. 1990 yılında bu sefer çocukların lise giriş sınavlarındaki sonuçlarına bakıldı. Hazzı erteleyen yani şekerlemeyi yemeyip sabreden çocukların lise giriş sınavlarında daha yüksek puanlar elde ettiği, yani daha iyi öğrenci oldukları gözlemlendi. Ayrıca bu gençlerin sosyal yaşamlarında da daha başarılı oldukları, daha popüler oldukları ve problem çözme yeteneklerini kullanmakta daha başarılı olduğu gözlemlendi. Deneyden 30 yıl sonra çocuklar üstünde yapılan gözlemler, çocuklukta hazzı erteleyen gençlerin diğer gençlere göre daha ideal kiloda olduklarını gösterdi. Benzer bir deney ergen gençler üzerinde Edelgard Wulfert ve çalışma arkadaşları tarafından yapıldı. Orta ve lise eğitiminde, verilecek para ödülü için bir hafta bekleyebilen gençlerin ilerideki hayatlarında daha başarılı oldukları gözlemlendi. Hazzı erteleyen, yani sabreden gençler okulda daha yüksek notlar kazanıyor, daha az disiplin cezası alıyor ve diğer gençlere göre daha az alkol, sigara kullanıyor ve uyuşturucudan daha uzak duruyorlardı.
BAŞARI SABIR TERBİYESİYLE GELİYOR
Bu deneylerin ortaya koyduğu şey sabretme, nefse hâkim olma ile hayattaki başarı arasında bir ilişki olduğu. Zaten kültürümüzde önemli yeri olan bu erdemler, aslında modern psikoloji açısından da dünya hayatında başarı sağladığı bilimsel olarak gösterilmiş yetenekler. Sabır ve nefis terbiyesi aslında doğuştan sahip olduğumuz özellikler değil. Bunlar her insanın kazanabileceği vasıflar. Bu erdemler küçük yaşta çocuklara öğretilebilir.
BİLİM TARİHİNDEN NOTLAR
?Nobel beklemenin azmi
Chandrasekhara Venkata Raman (1888-1970) ışığın saydam bir malzemeden geçmesiyle bir kısmının bükülerek farklı dalga boyları oluşturduğunu keşfederek ünlenen Hintli bir fizikçidir. Bu olgu, onun adından hareketle Raman saçılımı ya da Raman etkisi olarak anılır. Lakin onun içine girdiği Nobel Fizik Ödülü beklentisi hayatını etkiledi. Raman bu etkiyi keşfeder keşfetmez Nobel Fizik Ödülü alacağı beklentisine girdi. Ancak 1928'te ödülü Owen Richardson aldı. O da 1929 yılında ödülü alacağını düşünerek beklentisini sürdürdü. Fakat o yıl da Louis de Broglie ödüle değer görüldü. 1930'a gelindiğinde Raman o yıl artık ödülü alma sırasının kendisine geldiği konusunda kesin kanaate vardı. Uçak biletini bile almıştı. Her gün gazete alıyor ve haberlerde ismini arıyordu, Nobel haberini göremeyince de gazeteyi fırlatıp atıyordu. Beklentileri o yıl boşa çıkmadı, Raman, Nobel Fizik Ödülüne layık görüldü. Bir kapı açmıştı. Bilim alanında Nobel Ödülü kazanan ilk Asyalı ve beyaz ırk mensubu olmayan bilim insanıydı. O kapıdan kendisi gibi fizikçi olan yeğeni, Subrahmanyan Chandrasekhar da geçti, 1983'te Nobel Fizik Ödülü'nün sahibi oldu.
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
Yaşlı insanların yetişkin bireylere göre daha az uykuya ihtiyacı olduğu söylenir. Bu doğru değildir. Yaşlılar çeşitli sağlık sorunlarından dolayı uyku güçlüğü çektikleri için uykuya daha az ihtiyaç duyduklarını düşünürler.
TV izlemenin uyumaya yardımcı olduğu söylenir. Bu genel olarak doğru değildir, TV'nin yaydığı mavi ışık uyku hormonu olan melatonin salgısını düşürür. Dolayısıyla uykunuz açılır.
ŞAŞIRTAN GERÇEKLER
Vombatların dışkısı küp şeklindedir.
Uranüs'ün garip eğimi yüzünden bir gece 21 yıl sürer.
Gözümüz doğumdaki boyutlarında kalır, ancak kulak ve burnumuz biz ölene kadar büyümeye devam eder.
60 yaşının üstündeki bir birey tat alıcılarının yarısını kaybetmiştir.
BİLİMSEL BİLMECELER
Bir küveti dolduran, biri sıcak su diğeri soğuk su akıtan iki musluk vardır. Bir de küvetten su tahliye eden bir boru bulunmaktadır. Soğuk su akıtan musluk, küveti 18 dakikada, sıcak akıtan da 15 dakikada doldurmaktadır. Tahliye borusu ise küveti 10 dakikada boşalmaktadır. Eğer iki musluk ile tahliye borusu aynı anda açıksa, küvet ne kadar zamanda dolacaktır?
Bir sokakta 100 ev vardır. Evler birden 100'e kadar numaralanmıştır. Belediye evlerin numarasını belirtmek için rakam sipariş etmiştir. Acaba belediye kaç adet 9 sipariş etmiş olabilir?
Not: Çözümü haftaya Pazar SABAH'ta açıklanacaktır.
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMLERİ
Ahmet ve Mehmet, Guam'dan Havai'ye yolculuk eden bir gemide doğmuştur. Mehmet 1 Mart günü doğmuştur. Tam o anda gemi uluslararası tarih değiştirmesi çizgisini geçmiş ve Ahmet ondan sonra doğmuştur. Tarih değiştirme çizgisini geçince tarih 28 Şubat olmuştur. Şubat'ın 29 gün olduğu yıllarda, Ahmet ile Mehmet ikiz kardeş olsalar da doğum günleri arasında iki gün fark olacaktır. Mehmet, Ahmet'ten önce doğsa da, takvimde Ahmet, Mehmet'ten iki gün önce doğmuş gözükecektir.
Adam oğlunun resmine bakmaktadır. Çoğu insan bu soruya yanlış bir cevap olan kendi resmine bakmaktadır şeklinde yanıt vermektedir.
SÖZLER
Yere bakıyorsanız gökkuşağını bulamazsınız. Charlie Chaplin