1960'lı yıllardan bugüne uzanan sanat yaşamında her zaman yeni arayışlar içinde olan Ali İsmail Türemen, daha iyiye ulaşabilmek için zamanın şartlarını zorlayan, çok yönlü bir sanatçı. Desen, gravür, akrilik, suluboya ve yağlıboya resimlerin yanı sıra seramik ve cam heykeller de üreten Türemen, farklı tekniklerdeki tüm işlerinde kendi çizgisini yansıtıyor. Mezunu olduğu Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nun eğitim geleneğinin oluşmasında önemli roller üstlenen sanatçı, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Okulu bünyesindeki Çağdaş Sanatlar Müzesi'nin uluslararası özelliklere sahip bir koleksiyona sahip olması için de büyük katkı sağladı. Rağmen Mavi retrospektif bir sergi. Ali İsmail Türemen'in 1970'ten bu yana açtığı sergilerdeki bazı işlerini kapsıyor. Bir anlamda koleksiyon sergisi.
MAVİ TUTKUSU
Derin anlamlar taşıyan eserler ortaya koyan Türemen'in Mavi Figürleri sanatçının kendine özgü anlatımını yansıtan en kuvvetli çalışmaları olarak nitelendiriliyor. Peki ama mavi neden bu kadar önemli ressam için? Türemen anlatıyor: "Deniz benim hayatımın vazgeçilmezi... Çok küçük yaşlardan itibaren denizle iç içe oldum, 60 yaşıma kadar daldım. Mavi Figürler, aslında denize olan tutkumu, beni, yaşamımı yansıtıyor."
PARKINSON'A RAĞMEN ÜRETİYOR
İsmail Türemen, 15 yıldır Parkinson rahatsızlığıyla mücadele ediyor. Ancak hastalık onun resme olan tutkusunu elinden alamadı. Altı ay önce ameliyat olmaya karar veren ve başarılı beyin pili operasyonuyla ameliyat masasında dahi resim yapan Türemen Kibele Sanat Galerisi'ndeki serginin adının, hastalığına rağmen eserler üretişine bir selam niteliği taşıdığını söylüyor: "14 yıldır bu hastalıkla mücadele ediyorum. Resim yapmaktan hiç vazgeçmedim, hatta çalışmalarımı daha da arttırdığımı söyleyebilirim. Ameliyat sonrasında hastanede dahi resim yaptım. Hastalığıma rağmen üretmeye devam ediyorum." Resminde, sanatında ve yaşamında adım adım ilerlediğini ve değiştiğini vurgulayan Ali İsmail Türemen, sanat kariyerinin yanı sıra akademi dünyasında da değerli çalışmalara imza attı ve günümüzde başarıları ile övgü toplayan birçok genç sanatçıyı yetiştirdi. "Öğrencilerim, benim arkadaşlarım" diyen Türemen bugün hepsinin yanında olmasından ötürü duyduğu mutluluğu anlatıyor: "Öğrencilerimle sadece atölyemi, bildiklerimi değil hayatı paylaşıyorum. Onlar benden ben de onlardan öğreniyorum. Bir bilgi alışverişi bu. Onların farklı tekniklerde çalışmalarını, üretmelerini, çok yönlü olmalarını her zaman çok istedim ve destekledim. Her biri kariyerlerini çok başarılı bir şekilde sürdürüyor. Sergimde de, sağ olsunlar, beni yalnız bırakmadılar. Şehir dışından hatta yurt dışından geldiler. Bu tabii çok mutluluk verici." Peki Türemen bundan sonra ne gibi projelere imza atmayı düşünüyor. Hastalığına rağmen üretmekten kopmayan sanatçı "Projelerin biri bitmeden diğerini düşünüyorum" diyor ve ekliyor: "Bundan sonraki sergim Rağmen Parkinson adını taşıyacak. Parkinson hastalığı öncesinde ve sonrasında yaptığım işleri içerecek. Parkinson'la mücadele edenlere yaşamı bırakma, yaşama sarıl diyeceğim bir nevi."