Gözde Kırdar ve Neslihan Demir Güler; Türk kadın voleybolunun yıldız isimleri. Gözde Kütahya, Neslihan Eskişehirli. Kariyeri boyunca sadece VakıfBank'ta oynayan Gözde ile son olarak Galatasaray'da forma giyen Neslihan, Romanya'nın başkenti Bükreş'teki CEV Şampiyonlar Ligi dörtlü final maçlarından sonra kariyerini sonlandırdı. Gözde antrenmanda duygulanırken Neslihan maç sonrası gözyaşlarıyla kararını açıkladı. Ne de olsa çocuk yaşta tanıştığı voleybolda Gözde 19, Neslihan da 24 yılı geride bırakmıştı.
Filenin iki sultanının hayatı antrenman, maç, hırs, başarı, mücadele ile geçti. Neslihan'ın lakabı Demir Leydi. Ama Gözde, yeteneği ve tecrübesi nedeniyle aralarında Neslihan'a profesör-doktor dediklerini söylüyor. Gözde'yi ise arkadaşları Göz diye çağırıyormuş. Başarılı sporcular sahada rakip olsa da 20 yıllık dostlar. Bu arada 10 yaşındaki kızının bu yıl lisanslı olarak Galatasaray'da forma giymesiyle Neslihan'ın bayrağı kızına devretmesi de güzel bir tesadüf. Sohbet neşeli, esprili ve samimiydi.
- Bırakma kararını zor mu verdiniz, sonrasında neler hissettiniz?
- Neslihan Demir Güler: Sporcuyken disiplinli bir yaşamınız oluyor. Bıraktığımın ertesi günü seneler sonra ilk defa ne yapacağımı bilmiyordum. Çok garipti. Bizde en fazla 40 yaşa kadar oynanabiliyor. Tadında bırakmalı. Severek ayrılalım. (Gülüyor).
- Gözde Kırdar: Hepimiz çok güzel bir spor hayatı yaşadık. Çok tatminle bıraktığım için üzüntüm yok. Fiziksel sıkıntılarım çoktu, ağrılı antrenman yapıyordum. "Canıma yazık" dedim. Son maçın antrenmanında ağladım. 11 yaşından beri voleybol oynuyorum. Neslihan'ın dediği gibi yeniden doğmuş gibiyiz. Neden hoşlanıyoruz, ne yapmaktan keyif alıyoruz yeni öğreneceğiz.
- Bugüne kadar yapmak isteyip de öteledikleriniz var mı?
- Neslihan: Haftada ya da 10 günde bir iznim olurdu. Dostlarımız perşembe günü izin alıp pazara kadar tatil yapınca biz şaşırıyorduk. Şu perşembe-pazar olayını kesin yapacağım, çok merak ediyorum.Yurtdışına bu kez tatil için gideceğim. Norveç, İzlanda, Danimarka gibi ülkeleri merak ediyorum. Tek amacım şu an dinlenmek. Bir yandan üniversite sınavına da hazırlanıyorum. Gazi Üniversitesi Spor Akademisi'ni yarım bırakmıştım.
- Gözde: Ötelediğim anne olmak. Çok çocuklu bir aile sahibi olmak istiyorum. Hayalim çocuğumun tenisçi olması ve locada oturup maçlarını izlemek. Federer'in karısı gibi. (Gülüyor).
- Bazıları yeni yaşamlarına adapte olurken bocalayabiliyor. Bocalar mısınız yoksa özgürlük mü hissedersiniz?
- Neslihan: Muhtemelen biz de bocalayacağız ama akıllı kadınlarız yapacak bir şeyler buluruz. Kızımla ilgilenmem bile tüm günümü dolduracak. Keyfini çıkartacağım.
- Gözde: Çoktan adapte oldum tatil planları yaptım bile. Önce Norveç'e gideceğiz. Artık disiplinli olmak zorunda değilim. Mesela ne yiyeceğimi artık düşünmeyeceğim.
ÇAMAŞIR YIKAMAYA PAYDOS
- Sporcular sonrasında ya antrenör ya da yönetici oluyor. Sizin planınız ne?
- Neslihan: Ahkam keseceğim konu tabii ki voleybol. Bizim de ülkemize, bu spora karşı sorumluluğumuz var. Bir görev verilirse, elimizden geleni yaparız.
- Gözde: İlerisi ne gösterir bilmiyorum ama öyle bir planım yok.
- Neyi özleyeceksiniz?
- Neslihan: Her şeyi özleyeceğim. Antrenman yapmayı, maça çıkmayı... Sahada hem psikolojik hem fiziksel bir savaş veriyorsunuz.
- Gözde: Takım olma ve arkadaşlık duygusunu özleyeceğim. Takımdaki kızları çok seviyorum. Milli Takım'da da arkadaşlık çok güzeldi. En son Nesli'yle aynı odada kaldık. Konuşa konuşa baktık sabah olmuş.
- Günlük yaşamınızda neler değişecek?
- Neslihan: Çift antrenman yaptığımız için öğle uykusu uyurduk. Artık öğle uykusu olmayacak. Bizimkisi çok garip bir hayat. Gözdeler Şampiyonlar Ligi Şampiyonu oldu. Eminim ki evine gidip çamaşır yıkadı. Çünkü her gün antrenman var, terliyorsunuz yıkanması gerekiyor. Şimdi çok çamaşır çıkmayacak en azından. Futbol ya da gibi değil, antrenmanda ve maçlarda giydiklerimizi evimizde yıkayıp ütüleyip giyiyoruz.
- Gözde: Ben de bundan sonra saat kurmayacağım. Çok yorgunum, şu an içimden bir şey yapmak gelmiyor açıkçası. İki gündür eve dokunmuyorum. Yemek disiplini gibi şeyleri de bir sene akışına bırakacağım.
ÖDÜLLERİN TOZU İÇİN BİRİ LAZIM
- Şampiyonluklar, ödüller işin gururlandıran kısımları. Daha sıradan bir yaşamda neler yapacaksınız?
- Neslihan: Böyle bir hayat yaşarken çok fazla hobiniz olamıyor. Şimdi yeni doğmuş gibi kendimize bir şey bulacağız herhalde. Şu an neden hoşlanırım, neyi sevmem bilmiyorum. Onları bu aralar keşfedeceğiz.
- Gözde: Tabii ileride ne iş yaptığımıza da bağlı ama evde oturursak o kazanma, başarı, tatmin duygusu olmayacak. Neslihan da ben de çok hırslıyız. O yüzden bu konuda biraz zorlanabiliriz ama yerine koyacağımız şeyler olacaktır.
- Hatıra olarak neler sakladınız?
- Gözde: Her sezon son formamı saklıyorum. Milli Takım da dahil yaklaşık 25 forma var. Şampiyon olduktan sonra çerçevelettiğim formalarla madalya ve ödülleri de saklıyoruz.
- Neslihan: Benim de formalarım ve ödüllerim var. Evimde şimdi sadece bir ödül var. Hepsini Eskişehir'e, aileme gönderdim. Tozunu almaya bile ayrı bir insan lazım. (Gülüyor)
KISIRLI ALTIN GÜNÜ YAPARIZ
- Bu kadar yıl güzel anılarınız da vardır...
- Gözde: Londra'da Brezilya ile oynayacağımız olimpiyat ilk maçına gidiyoruz. Herkes heyecandan ölüyordu. Olimpiyat Köyü de bir saat uzaklıkta. Kız kardeşim Özge ayakkabısını unutmuştu. Teknik ekipteki Yunus'un bir numara büyük ayakkabısını giydi, üstelik maça da girdi.
- Neslihan: Üç yıl önce Eczacıbaşı'nda yurtdışındaydık. Menajerimiz Nihal Abla, bize yardımcı olan bazı kişilerin formamı istediklerini söyleyince iki formamı da verdim. Nihal abla onun yerine forma verdi ben de bakmadan aldım. Maça çıkacağız ama baktım formam diğerlerinden farklı. Meğerse iki yıl önceki formaymış. Fizyoterapistimiz, flaster ve boya kalemleriyle diğer formalara benzetti. Kimse bir şey demedi.
- O zaman biraz normal günlük ev hanımı yaşantısı yaşayacaksınız...
- Gözde: Ev hanımı olduk artık değil mi Neslihan? Ben altın günü yapalım diyorum. Kısırlı tabii.
- Neslihan: Valla sıkılana kadar ev hanımlığına devam. Benim iki gün grubum var. O zaman 83-85 yaş grubuyla gün yapabiliriz. Buluşmak için bir bahane.