Tatlı bir telaş var gazetemizin fotoğraf stüdyosunda. Aslında gazetemizi çepeçevre sarmalayan tatlı bir heyecan bu. Ağır ve çok özel konuklarımızı bekliyoruz... Ağırlıkları ziyadesiyle 'tanınmış' olmalarından değil, kendi alanlarında verdikleri hizmetin sahiciliği ve ülke insanının kalbindeki yerlerinin büyüklüğünden...
Konuklarımız kimler mi? Türk sinemasının efsane ismi, aynı zamanda sosyal konulara olan incecik hassasiyetiyle bilinen Hülya Koçyiğit, Türkçenin son sağlam kalelerinden, edebiyatımızın yarım asırlık çınarı Selim İleri, bir tiyatro duayeni ve eğitmeni Erhan Yazıcıoğlu, plastik sanatlar denilince akla gelen ilk ve en önemli isimlerden Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ve mesleğini aşkla icra eden, ömrünü müziğin bekasına adamış Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Prof. Rengim Gökmen...
Nihayet tüm konuklarımız geliyor. Önce fotoğraf çekimi ve ardından sohbetimiz başlıyor. Şimdi gelelim gazetemizi saran tatlı heyecanın nedeni ve bu kıymetli konuklarımızı ağırlama sebebimize. SABAH gazetesi 33'üncü kuruluş yıldönümünü çok anlamlı bir ödül töreniyle taçlandırmaya hazırlanıyor.
Bugüne kadar Türkiye'de, toplumsal anlamda hep yerli ve milli değerleri öne çıkaran, muhafaza eden gazetemiz, 14 Mayıs'ta Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş'un katılımıyla, Sait Halim Paşa Yalısı'nda gerçekleştireceği Sabah Yıldızı Kültür ve Sanat Ödülleri töreniyle bu ülkenin sanat değerlerini gün yüzüne çıkartacak, sanatın birleştirici, onarıcı gücüne olan inancı artıracak, sanatçıların cesaretini pekiştirecek. İşte bir araya getirdiğimiz sanatın bu beş duayen ismi de bu yıl ilki gerçekleşecek ve geleneksel olarak her yıl yapılacak SABAH Yıldızı Kültür Sanat Ödülleri'nin jüri başkanları.
Hülya Koçyiğit sinema, Selim İleri Edebiyat, Rengim Gökmen müzik, Erhan Yazıcıoğlu tiyatro, Hüsamettin Koçan ise görsel sanatlar alanında kurulan jüri ekiplerinin başkanlığını yapıyor. Ödül alacak eserler ve isimler belli, 14 Mayıs'ta kamuoyuna açıklanacak. 14 Mayıs'ta Türkiye'nin sanat dünyası ve kamuoyu SABAH Yıldızı Kültür Sanat Ödülleri'ni ziyadesiyle konuşuyor olacak.
Türkiye'de sanata yön veren bu muhteşem beşliyle hem Sabah Yıldızı Kültür Sanat Ödülleri'ni, sanatın birleştirici gücünü, kendi alanları olan sinema, tiyatro, edebiyat, müzik ve plastik sanatların Türkiye'deki yerini, konumunu konuştuk.
HÜLYA KOÇYİĞİT (SİNEMA JÜRİ BAŞKANI)
MARİFET İLTİFATA TABİDİR
- SABAH Yıldızı Kültür Sanat Ödülleri Türkiye ve sizin için ne ifade ediyor?
- SABAH Yıldızı Kültür Sanat Ödülleri, SABAH gazetesine çok yakıştı. Bu düşüncenin başka gazetelere, kuruluşlara da örnek olacağını düşünüyor ve tebrik ediyorum. Ayrıca böyle bir törende jüri başkanlığı yapmak da inanılmaz mutluluk veriyor bana. Bir de "Marifet iltifata tabidir" diye bir söz vardır. Teşvik edici, ufuk açısı, yol gösterici olmak çok önemli. Bu ödüller umarım kalıcı olur ve sanatın ufkunu, yolunu açar.
- Ödüllendirme aşamanızda, seçimlerinizde nasıl bir yol izlediniz, nasıl bir süreçti bu?
- İlk genel toplantıdan sonra biz sinema jürisinden arkadaşlarla birkaç kez buluştuk. Herkes kendi fikrini, konuyla ilgili beklentilerini ve adil bir değerlendirmeyi nasıl yapmamız gerektiğini söyledi. İnce eleyip sık dokuduk. 2017 yılında üretilen işler ve başarılı isimler ödül töreninin kapsamında. Yani her sene bir sene öncenin işleri ödüllendirilecek. Bazen bir eser, bazen bir yönetmen, bazen de bir oyuncu... Biz de geçen yılın en başarılı filmini seçtik. Dünyayı, Türkiye'yi, insanlığı her anlamda doğru okuyan çok başarılı bir film. Onu ödüllendirdik. Ayrıca bir "Gelecek Vaat Eden" isim ödülümüz var, bir de sinemaya destek veren bir kuruma ödül verdik. Ayrıca bütün kategorilerin jüri başkanlarının kararıyla "Yaşam Boyu Onur Ödülü"müz var... Bu sanatın her alanında olabilecek.
- Sinemanın toplumları geliştirmek ve dönüştürmek adına nasıl bir gücü ve etkisi var sizce?
- İnsanın zihninde, dünyaya bakış açısında, seçimlerinde, hayatı sorgulamasında yeni bir ufuk açan, izleyicisini çoğu zaman 'ideal insan' fikriyle buluşturan ve dünyanın bir ucundaki insanla empati kurmasını sağlayan güçlü bir iletişim aracı. Kültür taşıyıcı özelliğiyle, tarihe iz düşen sinema aynı zamanda ülkelerin kültür, tanıtım ve propagandaları açısından çok etkili bir araç.
ERHAN YAZICIOĞLU (TİYATRO JÜRİ BAŞKANI)
TİYATRO İNSAN İLE YAŞAR
- SABAH Yıldızı Kültür Sanat Ödülleri tiyatro dünyasını nasıl etkileyecek sizce?
- Ödüller için çok çalıştık. Sıkı bir değerlendirme yaptık. En doğru isimleri bulduğumuza inancım tam. Bu ödüller her şeyden önce sanatçılarda ve toplumda cesareti artıracak. Üretme cesaretini, hayata dahil olma cesaretini. Yaşama sevinci ve umut sanattan geçer. Bu etkinliğin kalıcı olmasını umuyorum. Türkiye'de sanata ve sanatın gücüne olan inancı artıracağına ve başka kurumlara da örnek olacağına inanıyorum.
- Tiyatroya ilginin her zaman sinemaya ve televizyon işlerine olan ilgiden az olduğunu biliyoruz. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?
- Tiyatroya ilgi tabii ki beklenenin çok altında. Tiyatronun kuvvetli bir rakibi var. Her bakımdan avantajlı olan TV. Özellikle devlet desteği ile ayakta duran tiyatro grupları oyun seçmekte zorlanıyor. Oyuncusu az olacak, telifi düşük olacak... Devletin sanat kurumlarından vergi almayarak destek vermesinin gerçekçi ve yararlı olacağı kanısındayım. Bu durum devleti sanat ve sanatçının gönlünde ayrı bir yere oturtacaktır. Tiyatro ile insan ilişkisi, doğru boyutlarda korunabilirse hem kültürel hem de sosyal açıdan gençliğin kurtarıcısı olacaktır. Ailelerin buna inanıp çocuğunu kötü alışkanlık ve tutkulardan kurtarması mümkündür. Tiyatro insan ile yaşar. Onunla var olur. İnsanı insana anlatma sanatı olduğuna göre... Sanatsız bir toplumun yaşama şansı yoktur. Yükselmenin büyümenin ve özgürlüğün temeli sanattır, tiyatrodur.
PROF. DR. HÜSAMETTİN KOÇAN (GÖRSEL SANATLAR JÜRİ BAŞKANI)
ANADOLU'DAN BATI'YA UZANAN BİR KAZI YAPTIK
- Sizin alanınız epey kapsamlı. Resimden heykele, çizimin her alanından teknolojinin gelişmesiyle birlikte gelen yeni akımlara kadar uzanıyor. Nasıl bir seçim yaptınız?
- Biz özellikle derin araştırmalar yaptık. Bilinen isimler üzerinden gitmedik, keşif yaptık. Konya'dan gencecik bir ressam çıkardık mesela. Konya'da doğmuş, okumuş ve yaşıyor. Los Angeles'ta yaşayan, İstanbullu bir yeni medya sanatçısı bulduk ki müthiş işleri var. Teknolojiyi kullanarak inanılmaz işler üretiyor. Yani Anadolu'dan Batı'ya uzanan bir kazı yaptık ödüller için. Sonuçlardan çok memnunuz.
- Görsel sanatlar alanındaki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Genel bir bakış açısıyla; Türkiye'de sanatın hemen tüm alanlarda paylaşımının giderek yaygınlaşmakta olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle yeni çıkışlar ve yeni kuşak izleyici sanata yönelik paylaşma talebini çoğaltıyor. Görsel sanatlar alanında bunu daha çok plastik sanatlar ölçeğiyle sınırlarsak, özellikle 2000'li yıllardan bugüne kadar Türkiye'de müze, bienal, galeri, fuar, müzayede gibi bazı projeler önemli kurum ve kuruluşları etkiliyor. Bu kurum ve kuruluşların sanata yönelik ciddi yatırımlar yaptıklarını söyleyebiliriz. Ayrıca bu kuruluşlar geleceğe yönelik projeler üretmeyi kendileri için bir varlık nedeni sayıyorlar. Sanatçı her zaman üreterek geleceğe yönelik mesajlarını sürdürmüştür ve sürdürüyor.
SELİM İLERİ (EDEBİYAT JÜRİ BAŞKANI)
YENİ NESİL EDEBİYATA MERAKLI
- Bu organizasyonun, 50 yılını edebiyata vermiş biri olarak sizin için manası nedir?
- SABAH Yıldızı Kültür Sanat Ödülleri çok zikredilen ama manası unutulan bir şeyi, sanatın birleştirici gücünü yeniden hatırlatacak. Bu etkinlikte yer aldığım için çok mutluyum. İnanın muhteşem bir jüri ekibimiz vardı ve çok zorlanmadan verdik kararımızı. Herkes hemen hemen aynı fikirdeydi. Bazı şeyler kendini belli eder. Üzerine uzun uzun düşünmeye gerek kalmaz. Son yıllarda gündelik olan her şey, buna siyaset dahil, daha çok öne çıktı. Sanatın adı var ama güncelliği yoktu. Bu ödüller sanatı insanlara tekrar hatırlatacak ve ne kadar önemli bir can simidi olduğunu gösterecek.
- Edebiyatta son yıllarda sizi en çok heyecanlandıran neler oldu?
- Türkiye'de geçmiş yıllara oranla eski edebiyatımızın klasiklerine çok daha fazla ilgi gösteriliyor. Bu beni en çok mutlu eden bir gelişme. Yayıncı açısından da, okur açısında da bu böyle. 20-25 yıllık bir geçmişi ele alırsak ebebiyatta geçmişten bütünüyle kopulmuş bir noktaya gelinmişti. Yazarlar da, okur da güncel olanla ilgileniyordu. Bunun bir zincir olduğu, yazarların ve eserlerin de o zincirin birer halkası olduğu idraki kaybolmuştu. Eski, yerli edebi eserlerimizin yeni ve eleştirel basımlarının artması ve ilgi görmesi benim için çok önemli bir çıkış noktası. Ayrıca Türkçenin lezzetine varabilmek için bizim eski eserlerimiz çok önemli. Türkçeyi doğru kullanmak isteyen yazar adayları ve okurlar için de bu eserler çok kıymetli. Öte yandan Türkiye'de edebiyat dünyasında büyük bir hareketlenme yaşanıyor. Kitap satışlarının arttığını görüyoruz. Yeni nesil de sanılanın aksine edebiyata meraklı. Edebiyat dergileri çok satıyor ve takip ediliyor. Bunlar çok umut verici gelişmeler.
PROF. RENGİM GÖKMEN (MÜZİK JÜRİ BAŞKANI)
MÜZİKTE GELİŞME VAR
- Değerlendirmelerinizi yaparken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
- Benim jüri üyesi arkadaşlarımla paylaştığım iki koşulum vardı. Bunlardan birincisi bütünüyle siyaset dışı, sanatın her yönünü kucaklayan ve yalnız sanatsal bir değerlendirme yapabilmek. İkincisi ise popüler müzikten uzakta, yalnızca sanat yaratıcı ve emekçilerine bu ödülü hiçbir ayrım gözetmeden verebilmek. Bu İlkeler çerçevesinde uyum içinde bir değerlendirme yaptığımızı söyleyebilirim.
- Müzik çok katmanlı, pek çok kategoriyi içinde barındırıyor. Genel anlamıyla Türkiye'de üretilen müzik üzerine kanaatiniz nedir?
- Son 40 yılda ülkemizde müzik alanında önemli gelişmeler ve ilerlemeler olduğunu düşünüyorum. Konservatuvarlarımızın sayılarının artması bazı nitelik tartışmalarına yol açsa da çok önemli yorumcu ve bestecilerin yetişmesini sağladı. Müzik eğitimindeki bu yaygınlaşmanın yalnız klasik sanat müziği alanında değil, popüler müzikler alanında da olumlu etkilerini görmek mümkün. Popüler müziklerin bir toplumun günlük yaşantısında çok önemli etkileri olduğunu düşünüyorum. Daha nitelikli popüler müzikler geliştiremeyen ülkelerde evrensel değerlere sahip sanat müziğinin gelişmesi ve uluslararası platformda yer bulması mümkün değildir kanaatindeyim.