Üsküdar'ın dar sokaklarının, Uzungöl ve Safranbolu'nun benzersiz doğasının bir bilgisayar oyununun haritası olabileceğini düşündünüz mü? Merak etmeyin, sizden önce birileri düşünmüş. Zula oyunundan bahsediyoruz. Yüzde yüz Türk yapımı, Türkiye'nin ilk ve tek MMOFPS oyunu. MMOFPS, çok oyuncuyla, birinci şahıs gözünden oynanan çevrimiçi oyunlara verilen ad... Dünya çapında en bilinen örneklerinden biri olan Counter- Strike gelsin kısacası gözünüzün önüne...
InGame Grup tarafından geliştirilen Zula, bir buçuk yıl gibi görece kısa bir sürede muazzam bir başarıya imza atıyor ve dünya çapında milyonlarca oyuncuya ulaşıyor. Hatta iş öyle bir boyuta geliyor ki InGame Grup, Zula Dünya Kupası düzenlemeye karar veriyor.
Bu şampiyonaya da Polonya'dan, Brezilya'ya, Türkiye'den Avrupa'nın çeşitli ülkelerine binlerce takım başvuruyor. Biz de geçen hafta İstanbul Point Hotel'de gerçekleşen şampiyonaya gidip Zula'nın yarattığı etkiyi yerinde gözlemliyoruz.
YÜZDE 10 FARKINI YARATACAKSIN
Şampiyona alanında bizleri InGame'in kurucu ortaklarından Özgür Soner, Tuncay Büyükoğlu ve Zula'nın iletişim menajeri Ahmet Avcı ya da YouTube'da bilinen adıyla CaptainATX karşılıyor. Bir köşeye geçip başlıyoruz Zula'nın öyküsünü dinlemeye. İlk olarak Özgür Bey giriyor söze: "2012'de oyunu geliştirmeye dört kişi başladık. 2015'te oyunun beta sürümünü yayımladık. 2016'nın başından itibaren Zula hızlı bir yükselişe girdi. Şu an Türkiye'de pazar lideri, yabancı rakiplerini geride bırakmış durumda."
Bir fanatiklik yaratıldığı aşikar. Peki, Zula, benzer oyunlardan, nasıl ayrılıyor? Oyunun yaratıcılarının yanıtı bu konuda net: "90'a 10 diye bir kuralımız vardı. Yüzde 90, oyuncuların ihtiyaçlarını ve alışkanlıklarını koruyacaktık, yüzde 10'luk yerde farkını yaratacaktık... Biz de bunu hedefleyerek ortaya çıktık."
ÇİN SEDDİ'Nİ AŞA AŞA İLERLERİZ
Sohbet ilerledikçe Zula'nın oyun piyasasındaki ağırlığının giderek arttığını, şu anda aktif olunan Avrupa ve Latin Amerika'ya yakın zamanda Kuzey Amerika ve Rusya'nın da ekleneceğini öğreniyorum. Hatta sonraki hedef de Güneydoğu Asya'ymış. Özgür Bey bu noktada araya girip "Bu hızla ilerde Çin Seddi'ni de aşa aşa ilerleriz herhalde" diyerek sohbetin keyfini katmerlendiriyor.
Sıra oyunda kullanılan haritalara geliyor. Açıkçası benim en ilgimi çeken mesele bu. Mekanlara nasıl karar verdiler, içlerinde kalan yerler oldu mu, tüm soruları sıralıyorum. Tuncay Bey "En yapmak istediğimiz yer Mardin taş evleri ve Efes'ti, şimdilik kaldı, Üsküdar da bizi çok uğraştırdı" diyor.
Yabancı oyuncular İstanbul'a geldiklerinde Üsküdar'ı gördükten sonra "Haydi bir de Uzungöl'ü görelim" demişler. Tabii onlara Trabzon ile İstanbul'un çok da yakın olmadığı anlatılmış. Ancak Ahmet Avcı "Bu da bize gösteriyor ki Zula, Türkiye'nin çok iyi bir tanıtımını yapmakta" diyerek mevcut durumu özetliyor.
Son olarak Türkiye ve Zula'nın dünya oyun piyasasındaki konumuna geliyor mevzu. Hakikaten biz Türkler bilgisayar oyunu yapmakta pek iyi değil miydik? "Özgüven sıkıntısı aslında bu" diyor Tuncay Bey. Özgür Bey ise "Daha iyi noktalara gelebilmemiz için yapacağımız şey basit; daha çok kod yazacağız, daha çok grafik çizeceğiz. Bunun için de yeterli imkanlara sahibiz. Oyun üretmek konusunda herhangi bir ülkeden geri değiliz" diyerek destek çıkıyor ekip arkadaşına...
ŞAMPİYON POLONYA
Cuma ve cumartesi günün oynanan final maçlarının ardından şampiyonayı kazananlar belli oldu. Birinci Polonya'dan gelen Izako Boars ekibi oldu. We Make The Future takımı ikinci olurken Youth Crew ise üçüncü sırayı kaptı. Kısacası Türkiye ilk sene şampiyon çıkaramadı ama diğer iki sırayı da kaptırmadı.
80
Zula'nın dünyada oynandığı ülke
12 milyon
Kayıtlı oyuncu
1,5 milyon
Aylık aktif oyuncu
4 milyon
Dünya Kupası'na başvuran takım
2 bin 500
Dünya Kupası'nda elemelere katılan takım