Obezite 'çağın vebası listesi'ne adını yazdıralı çok oldu. Milyonlarca insan fazla kilolarıyla mücadele ediyor. Estetik kaygılar bir yana fazla kilolar nedeniyle yaşanan sağlık sorunları, yaşam kalitesinin düşmesi, çevreden gelen baskılar, kilolu kişilerin yaşamını gerçek anlamda kabusa çeviyor. Üç, beş kilo fazlası olanlar için iş nispeten kolay ancak vücudundaki büyük ağırlıklardan kurtulmak isteyenler için durum o kadar basit değil. 30, 40 kilo fazlasıyla vedalaşmak isteyenler için süreç daha meşakkatli. Bunun için çeşitli yöntemler arasından birini seçmeniz gerekiyor. Daha hızlı kilo vermek isteyenlerden bazıları mide küçülttürme operasyonu geçiriyor, kimi midesine kelepçe taktırıyor. Üstelik bu operasyonlar o kadar yaygınlaşmış ki artık 10 kilo fazlası olan bile midesini küçültmek için doktor kapısını çalıyor. Ancak kilolardan kurtulmak için tek yöntem bu değil elbette. Diyet ve yaşam değişikliği yöntemlerden biri, meşakkatli olanı. Beslenme uzmanlarına danışarak, sağlıklı bir yeme düzeni ile beraber egzersiz rutinini de oturtursanız kilolardan kurtulmak mümkün. Bunu yapanlar var. Üstelik beş, 10 kilodan bahsetmiyoruz. Onlar vücutlarındaki yükü atıp hem mesleklerinde hem özel hayatlarında yeni bir sayfa açtılar. Aralarında doğal yollarla 56 kilo vereni de var 45 kilo vereni de. Tek sırları ise alın teri. Ter dökerek, nefsini terbiye ederek bu kabusu geride bırakanlar anlattı...
Uraz Kaygılaroğlu - 64 kilo
Bir lokma da şundan yiyeyim derseniz olmaz
Büyük bir değişim yaşayanlardan, Uraz Kaygılaroğlu. Şimdilerde Atv'nin iddialı dizisi Masum Değiliz'de izliyoruz onu. Kaygılaroğlu iki yılda tam 64 kilo verdi.
- Çok kilo verdiniz, başka biri oldunuz...
- İki yıl içinde 64 kilo verdim. Profesyonel bir diyetisyen eşliğinde başladı süreç. Ve harfiyen uyguladığım sistemle sonuca ulaştı. Düzenli olarak yürüyüş ve spor yaparak bu sonucu elde etmek mümkün ancak kolay olduğunu iddia etmiyorum. Bu süreç zor. Zaten yemeği seven insanlar bu noktaya geliyor. Feragat etmeniz gerekiyor. Bir lokma da şundan deneyeyeyim diyerek sonuca ulaşamazsınız. Tam anlamıyla konstantre olarak hayatınızı buna adamanız gerekiyor. Yiyeceğiniz şeyler belirli şeyler olduğu için bunları her yerde bulamayabiliyorsunuz, muadillerini arıyorsunuz. Reçetenizde yazan neyse onu bulmak için mücadele etmelisiniz. Bulamayacağınız ortamlarda da yanınızda taşımalısınız. Bunun yanı sıra metabolizmanızı hızlandıran ara öğünler var. Çok su tüketerek, günde iki saat aralıklarla yemek yiyerek kilo verdim. Bunun yanı sıra normalde insanlar işe yürüyerek gittikleri yolu bile egzersiz olarak görüyor ancak rutininizin dışına çıkmanız gerekiyor. Sadece egzersiz ya da sadece beslenmeyle kilo veremezsiniz. İkisini birlikte götürdüğünüz bir sistem olmalı.
- Motivasyonunuzu kaybetmemek neler yaptınız?
- Başarmaya başladığınızda yani ilk birkaç ayı atlattığınız zaman verdiğiniz kilolar size motivasyon kaynağı oluşturuyor. Bir noktada yavaşlayıp durma noktasına da gelebilirsiniz. Aslında o nokta kırılma noktası. Orada sabredip, pes etmezseniz yine aynı hızla kilo kaybetmeye devam ediyorsunuz. Herhangi bir ilaç, zayıflama hapı, zayıflama çayı gibi ek bir madde hiç kullanmadım. Kimseye de tavsiye etmiyorum çünkü bu başarılamayacak bir şey değil. Evet çok zor, ancak isterse herkes bunu yapabilir. Sadece biraz zaman ve emek harcamak gerekiyor. Bu maddiyatla da ilgili bir şey değil. Devlet de destek oluyor, diyetisyene gidebiliyorsunuz. Yeter ki verilen listeye uyulsun.
- Mide ameliyatı olmayı düşünmediniz mi?
- Mide ameliyat ve operasyonlarına hiç sıcak bakmıyorum çünkü sağlıklı bulmuyorum. Bu tamamen sizle alakalı bir şey. Önce kafanızda bitirmelisiniz. Mide ameliyatı sonrası mide büyüyen bir şey olduğu için yemeye devam edilirse eski haline bile dönebiliyor insanlar.
- Şu anda uyguladığınız bir diyet ya da egzersiz programı var mı?
- Düzenli beslenme biçimi bir yaşam stili haline geliyor. Bu kadar yol katettikten sonra geriye dönmek istemiyorsunuz. En boşverdiğiniz dönemde bile alacağınız kilo iki, üç kilo olur. O da psikolojik bir şey herhalde tekrar o kiloya dönme korkusu oluyor ve hemen toparlıyorsunuz. Geç saatlerde yemek yemiyorum artık. Kimse kimsenin reçetesiyle kilo veremez. Nasıl ki doktora gidip size iyi gelecek olan ilacı yazdırıyorsanız bu konuda da profesyonel düşünmeniz gerekiyor. Tamamen kişiye özel yöntemlerle kilo verilmeli. Hayat kalitem çok arttı. İstediğim gibi koşup, yürüyebiliyorum. Üç basamak çıktığımda nefes nefese kalırdım. İnsanın kendine duyduğu güven, özgüven gibi şeyleri etkilediği için işime de yansıdı. Eskiden şişman kastı denilen şeylere katılırken şimdi rol yelpazem çok genişledi.
Rüya Akkuş (Gazeteci) - 56 kilo
Zayıflığın saygıdeğer olduğunu düşünüyorlar
30 yaşında ve 1.78 boyunda. 56 kilo verdi. Rüya Akkuş a Haber'de adliye muhabiri olarak çalışıyor.
- Kaç kez diyet yaptınız?
- İlk büyük adımımı lisedeyken atmıştım. Evde dans ederek, gün içinde sadece meyve yiyerek iki ay içerisinde 26 kilo vermiştim. Tabii kısa sürede 44 kilo alarak ne kadar sağlıksız bir şey başardığımı da kanıtlamış oldum! Asıl büyük adımı üniversite yıllarında attım. 1.5 yılda tam 56 kilo vererek, kalıcı başarıyı da yakalamış oldum.
- Bu süreci başlatan şey ne oldu?
- 2008 yılında Almanya'da düzenlenen bir gençlik projesine katıldım. Türkiye adına kısa film çekmeye giden bir ekibin içinde yer almıştım. Oraya gider gitmez kendimi gerçekten sönük hissettiğimi hatırlıyorum. Her yaşımda özgüveni yüksek bir kadın olmuşumdur. Orada bir baktım yaşıtlarım benden daha bakımlı, daha zayıf ve giydiklerini yakıştıran kadınlar...
- Vazgeçtiğiniz, zorlandığınız zamanlar olmuştur değil mi?
- Olmaz mı? Kilo sorunu yaşayan insanlar doymadığı için yemek yemezler. İçsel olarak tamamlanamadıkları için yemeye devam ederler. Çorba da karın doyurur ama pizza göz doyurur. Hafiflik, hiçbir şeydir! Benim de "Yapamayacağım" dediğim anlar oldu fakat zamanla karnınız tok ama pişmanlık dolu girdiğiniz yatağın, sizi rahatlatmadığını fark ediyorsunuz. Sadistçe gelebilir ama an geliyor boş mide hissiyatıyla daha iyi uyuyorum. Sabah kalktığımda ilk yaptığım şey hâlâ aynada göbeğime bakmak.
- Motivasyonunuzu kaybetmemek için kendinize söylediğiniz bir şey var mıydı?
- Her kilo verişimde kendime bedenime olmayan bir kıyafet hediye ettim. 15 kilo verene kadar bedensel olarak hiç küçülmedim. Neticede okyanustan bir damla çekmekten farklı değildi. Otururken nefes alamazdım ama zamanla o kıyafetlerin de bol geldiğini hissetmeye başlamak inanılmaz bir zafer duygusu.
- Çevrenizin tavrı neydi, sizi rahatsız edenler oldu mu?
- Oldu. En yakınlarım tarafından üstelik. "Sen ne zaman kilo vereceksin?" "Sen kilo veremezsin!" "Yine ne yiyorsun?", "Senin de ağzın hiç boş durmuyor", "Oh maşallah afiyet olsun.", "Nasıl yiyorsun onu?" "Bence giydiğin pek olmadı, şunu mu giysen?", "Kaç kilosun sen şimdi?", "Allah'tan boyun var.", "Yarmagül", "Sizde kilo genetik mi?", "Annen kaç kilo?", "Sen şimdi ne yiyorsun akşamları?", Bunların hepsi yıkım. Aynaya bakıp "Yapamıyorum" demek kadar zavallı bir an yok. Sebebi de insanların bizim olduğumuz bedeni sevmemesi, lokmalarımızı sayması.
- Diyetisyen eşliğinde mi zayıfladınız?
- Diyetisyen eşliğinde zayıflamadım, öğrenciydim ve param yoktu. Diyete girerken nasıl besleneceğimden çok nasıl beslenmeyeceğimi biliyordum.
- Zayıfladıktan sonra insanların tavrı değişti mi?
- Toplumsal saygınlık arttı. Bunu üzülerek söylüyorum ama maalesef öyle. Güzel görüntü, havalı duruş nedense insanları daha çok etkiliyor. Siz, sizsiniz. 50 kilo önce de 50 kilo sonra da aynı kişisiniz ama birileri size zayıflığınızın saygıdeğer olduğunu hissettiriyor.
Tiroid aldıranı duydunuz mu?
- Bu işi daha hızlı çözmek isteyenler mide ameliyatlarına başvuruyor. Siz mide ameliyatları ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
- Çevremde mide ameliyatı olan çok kişi var. Şimdi durup "Karşıyım!" diyemem. Benim tepkim bu işin parlatılmasına. Siz hiç tiroid ameliyatının moda olduğunu duydunuz mu? Düşünsenize millet kitleler halinde tiroidinin üçte ikisini aldırıyor. Saçma geldi değil mi? Tiroid neden alınır? Klinik olarak ilaç tedavisi ile yapılabilecek bir şey kalmadığında ve kişinin yaşam kalitesi ciddi anlamda düştüğünde. Ama mide ameliyatları öyle değil. İnsanlar kilo vermek için uğraşmayı bıraktı. Hatta ameliyatı olabilmek için gereken oranı tutturma adına daha da kilo almaya başladı. Kilolu olmak içsel bir açlıktır. Bu nedenle de bir gazeteci olarak bu zamana kadar hiç mide ameliyatı haberi yapmadım, yapmayı da düşünmüyorum. Adı üstünde ameliyat. Özendirici olmanın anlamı yok.
Şehmus Şahin (Diyetisyen) - 45 kilo
Nefes alamıyordum şimdi 12 km koşuyorum
24 yaşında 1.80 boyunda ve 78 kilo. 45 kilo verdi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü mezunu, Şu anda Amerika'da University of Glasgow'da Sporcu Beslenmesi üzerine yüksek lisans yapıyor.
- Kilo vermeye nasıl karar verdiniz?
- Kilo verme sürecine başlamam biraz sancılı oldu. Üniversiteyi kazandığım sene, hazırlık eğitimi alırken kendi çabalarımla yanlış diyetlerle, akşama kadar aç kalmaya çalışarak ya da sadece kahvaltı edip, kilo vermeye çalıştım fakat hep ağırlık artışı oldu. Diyetisyene gittim. Ve bir buçuk yılda toplamda 45 kilo verdim. Beslenme ve diyetetik bölümünü kazanmıştım ve 130 kiloydum! Bu bile yeterliydi. Ayrıca gün içinde hareket ederken veya uyurken nefessiz kalıyordum, kıyafet bile alamıyordum. Dizlerimde ağrı vardı ve aşırı terliyordum. Artık çevremdekileri rahatsız ediyorum hissine kapılmıştım.
- Kilo verince hayatınızda neler değişti?
- Sporu izlemeyi seven birinden spor yapmaya âşık birine dönüştüm. Yürümekte zorlanırken şu an haftada iki kez 12 km koşuyorum. En önemlisi bu yolun zor olabileceğini, sabırlı ve güçlü kalmak zorunda olduğunuzu öğreniyorsunuz.
- Mide ameliyatı düşünmediniz mi?
- Düşünmedim. Mide ameliyatlarını, sonrasında diyet yapılmayan bir süreç olarak düşünüyorlar fakat operasyon sonrası zaman zaman çok katı diyetler uygulamaları gerekiyor
Kıvanç Baran Arslan - 53 kilo
Saklanırdım, dışarı çıkmaktan keyif almazdım
Kıvanç Baran Arslan Güldür Güldür'de sivrildi. Şişman rolleri hep onundu. Sonunda kilolarından kurtularak seyirciye bir sürpriz yapmak istedi.
- Ne zaman canınıza tak etti?
- 140 kiloya dayanmıştım. Artık yaşam kalitem çok düşmüştü. İstediğimi giyemiyordum, dışarıda sürekli yanımda bir yedek tişört bulundurmak zorunda kalıyordum. Üstüne üstlük mesleğim oyunculuk olduğundan dolayı çok belli başlı rollerin içine sıkışıp kalıyordum. Vücut ölçülerimden dolayı sadece komedide bazı karakterleri canlandırabiliyordum. Bunların hepsi üst üste gelip canıma tak ettiği zaman başlama kararı aldım.
- Artık yeter dediniz yani...
- 28 yıl bilfiil kiloluydum. Hayatım boyunca hiç zayıf olmadım, 140 kilolara da çıkmamıştım ama. 2016 yazında Güldür Güldür sezonu biterken yeni sezonda kilo verme kararı almıştım. Sezon başlarken yani üç buçuk ayda 53 kilo vermiştim. 140 kilodan 88 kiloya kadar düştüm. Diyetisyen eşliğinde vermedim kilomu. Spor hocalarım yönlendirdi.
- Çok kolay anlatıyorsunuz, bu kadar kolay olmamıştır herhalde?
- Çok güzel bir motivasyonum vardı: Seyirciyi şaşırtmak. Güldür Güldür'ü inanılmaz kilolu bırakmışken sezon başlarken çok zayıf olmak istiyordum. O süre zarfında bu beni motive etti. Günde ikişer saat arayla yemek yiyordum. Nerede olursam olayım sporumu yapıyordum. Günde yaklaşık 15 km koşuyordum. İnsanlar beni sokakta durdurup, soruyorlar. Ameliyat olmadığıma inanmıyorlar. Kimseyi bu konuda yönlendiremem, bu benim vücudum ve benim metabolizmam.
- Hayatınızda yaşadığınız en belirgin değişim neydi?
- Her şeyden önce müthiş bir özgüven geliyor insana. Mide ameliyatı şu anda çok popüler bir şey. Karşı değilim ancak ameliyattan sonra yaşadığınız sancılı süreç üç ay sürüyor. Ben zaten üç ayda o kiloyu vermiştim. Uzun yıllar uğraşıp kilo veremeyenler ya da iradesi daha zayıf olanlar bu yönteme başvuruyor, ben de kilo veremiyor olsaydım ben de ameliyat olurdum. Hayata bakış açınız değişiyor, yepyeni bir insan gibi hissediyorsunuz. Alışveriş yaparken, dışarı çıkarken, bir ortama girerken iyi hissediyorsunuz. Bir kafeye, bir tiyatroya, sinemaya giderken saklanmıyorsunuz. Çünkü ben kilolu olduğum dönemde evden çıkmak istemiyordum. Saklanırdım, dışarı çıkmaktan keyif almazdım, kendimi eve kapatırdım ve iki lokmalık yemeğin vereceği seratoninle mutlu olmaya çalışırdım. Öyle olunca da bir kısır döngüye giriyorsunuz, evde oturup yemek yiyorsunuz, kilo alıyorsunuz. Artık bir mağazaya girdiğimde "Benim üzerime ne olur?" demek yerine "Şunun bir beden küçüğü var mı?" diyorum. Bunun verdiği hazzı anlatamam.
Selahattin Dönmez (Beslenme Ve Diyet Uzmanı)
Sağlıklı obezlerde mide ameliyatı doğru değil
Mide ameliyatları zayıflamak isteyen her birey için gün geçtikçe rağbet gören ve kolay bir süreçmiş gibi algılanan bir tedavi yöntemi. Sadece az sayıda olan başarılı örneklerden etkilenmemek gerekiyor. Çünkü iradem yok ve mide ameliyatı olmalıyım fikri inanılmaz sıkıntılı bir yaşamın kapılarını açmak anlamına geliyor. Mesele sadece fiziksel değişiklik değil. İşin içinde psikolojik ve özbenlik sorunları da var. Bu ameliyatların arka yüzünde başarılı olan operasyonlar sonrası yeniden kilo alanlar var. Açıkçası ameliyata bağlı birçok komplikasyon riski ve hatta ölümle bile sonuçlanan sorunlar sebebiyle sağlıklı obezlerin kesinlikle ameliyat olmasına karşıyım. Süper obezler belki ameliyat olabilir. Ama 30-40 kilo fazlalığı olan şişmanların sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve davranış değişikliği tedavisi ile kesin olarak zayıflayabileceğini söylemeliyim.