Hiç şüphe yok ki, Toscana herkesin görmek istediği yerlerin başında geliyor. Rönesans'ın doğduğu topraklar, tarihi şehir ve kasabaları, eşsiz lezzetleri ile pek çok filme konu olmuş, pek çok sanatçıyı etkilemiş.
Toscana'ya ziyaret edecekseniz, birkaç günün yeterli olmayacağını baştan söyleyelim. Sadece Siena'nın tadını çıkarmak için bile az iki güne ihtiyacınız var. Ancak bölgedeki diğer kasabaları ve köyleri de kaçırmak istemeyeceğinize eminim. Defalarca gittiğim Toscana'nın birbirinden güzel köylerinden biri de, Siena iline bağlı Asciano...
Siena ve Valdi Chiana arasındaki Ombrone nehrinin üst vadisindeki Asciano, 14. yüzyıl surlarıyla çevrili tipik bir Ortaçağ köyü. Köy, beyaz kayalar ile Crete Senesi'nin tipik manzaralarını sunuyor.
En göz alıcı yapıt, Saint Agatha Kilisesi. Roma mimarisi tarzındaki bu kilise, kısmen 12. yüzyıldan kalma. Solda muhteşem Lombard Çan Kulesi bütün heybetiyle kasabayı seyrediyor.
Oratory'deki kilisenin yanında, yerel Sienalı sanatçıların resimlerinden oluşan küçük bir koleksiyona sahip Museum Cassioli yer alıyor. Arkeoloji Müzesi (Corboli Müzesi) ise yerel Etrüsk mezarları ve ilginç sanat eserleriyle bir başka ziyaret alanı.
DONDURMA YİYİN
Etkinlikler ve yerel kültürden bahsetmek gerekirse, unutulmaması gereken bir etkinlik var. Ascianese September, tipik yerel lezzetlerin tanıtıldığı pazarların kurulduğu, partilerin ve konserlerin gerçekleştiği köyü renklendiren bir etkinlik.
Şehrin eski merkezinde her ayın ikinci pazar günü gerçekleşen bir de ünlü kil tencere sergisi var. Mercatino delle Crete'de yöreye özgü el emeği ürünler, organik yiyecekler ve şaraplar bulunuyor.
TAZE SEBZELER, OTLAR...
Toskana mutfağı, taze sebzeler, otlar, yerel etler ve deniz ürünleri ile ağırlıklı olarak Etrüsk mirasına dayanmakta. 'Köylü mutfağı' artık daha popüler. Muhteşem ekmekleri ve tabi ki makarnalarını yemeden olmaz.
Porcini mantarları da çok değerli ve yaygın olarak kullanılıyor mutfakta. Tabii cüzdanınız elveriyorsa mutlaka siyah trüf mantarı da deneyin.
Olmazsa olmaz burano peynirleri, bruschetto'su ve domatesi ise son derece basit ancak anlatılamaz bir lezzet. Sabah arka bahçeden yediğim domates, bana yıllardır duymadığım o tadı ve kokuyu yeniden hatırlattı.