Dünya'nın sonunun nasıl geleceği ile ilgili çok sayıda iddia var. Bunlardan bir kısmı, gerçekten ciddi iddialarken -bilim insanlarının yaşamın bir gün sona ereceğine dair en ufak şüphesi yok- bir kısmı ise tamamen uydurma. Bu yazımızda yakın zamanlarda sıkça tartışılan Dünya'nın manyetik kutuplarının yer değiştirmesinin dünyanın sonunu getireceği iddiasını ele alacağız.
Dünyamızdaki doğal jeolojik yapılar ve fosiller üstünde yapılan incelemeler gösteriyor ki, son 20 milyon yıl boyunca Dünya'nın manyetik kutupları, yüzlerce kez yer değiştirmiş. Bu olaya jeomanyetik tersinme deniyor.
Bu yer değiştirme sırasında, coğrafi kutuplar sabit kalırken, manyetik kutuplar yer değiştiriyor. Diğer bir deyişle böyle bir değişim gerçekleşirse, elimizdeki pusuladaki ibre 180 derece dönüp, pusulanın kuzeyi gösteren ibresi artık güneyi gösteriyor.
Jeomanyetik tersinme, periyodik olarak gerçekleşmiyor. Ortalama olarak her 450 bin yılda bir tersinme gerçekleşse de bu bazen bir milyon yılı bulabilir. Mesela son jeomanyetik tersinme bundan 780 bin yıl önce, yani taş devrinde gerçekmiş.
Tersinme aniden de gerçekleşmiyor, bu süreç çoğu zaman bin ila 10 bin yıllık bir zaman dilimine yayılıyor.
Ancak 780 bin yıl önceki son manyetik tersinme, 100 yıldan kısa bir zaman diliminde gerçekleşti. Ayrıca bu tersinme süreci karmaşıktır ve Dünya yüzeyinde garip enlemlerde kutuplar açığa çıkıp birbirini itebilir. Tersinme sırasında Dünya'nın manyetik alanı da zayıflar.
MANYETİK ALAN DEĞİŞİMİ BAŞLADI MI?
Dünya'nın da manyetik alanı, son 160 yıldır büyük bir hızla zayıflamakta. Bu zayıflama, özellikle güney yarımkürede, Şili ile Zimbabve arası bölgede gerçekleşiyor. Bundan dolayı yeni jeomanyetik tersinme sürecinin başladığını düşünen çok sayıda bilim insanı var.
Ancak Dünya'nın içyapısı hakkında bilgimiz sınırlı olduğu ve burada gerçekleşen süreçler çok karmaşık olduğu için manyetik alanın azalmaya devam edeceğini ve tersinmenin yakın zamanda gerçekleşeceğini kesin bir şekilde iddia etmek mümkün değil.
Peki jeomanyetik tersinme, iddia edildiği gibi felaketlere yol açacak mı? Dünya'nın manyetik alanı, Dünya'nın dış çekirdeği olarak bilinen, Dünya'nın merkezindeki iç çekirdeği saran 2260 km kalınlıktaki sıvı demirin dönmesiyle oluşan akımların sonucunda oluşur.
Bazı yazarlar, jeomanyetik tersinmenin iç çekirdekte değişime yol açıp kıtaları iteceğini iddia ediyor. Bu iddia tamamen kurgudur ve hiçbir bilimsel temeli yoktur. Dünya'nın geçmişi ile ilgili jeolojik veriler, tersinmeler sırasında kıtalarda kayma olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Dahası dış çekirdekte olacak bir değişikliğin tektonik plakalara yayılması 10 milyonlarca yıl alacaktır. Dolayısıyla tersinmenin büyük depremlere yol açacağı iddiası yanlıştır.
DEĞİŞİMİNİN MUHTEMEL SONUÇLARI
Jeomanyetik tersinmenin bir felaket getirmesi beklenmese de bazı ilginç değişimler olabilir. Dünya'nın manyetik alanı, Güneş'ten gelen ışıma ve taçküre atılımlarına karşı bir çeşit kalkan görevi görerek Dünya'yı korumaktadır.
Bazıları tersinme sırasında manyetik alanın sıfırlanacağını ve felaketlere yol açacağını iddia ediyor. Bu da doğru değildir, çünkü Dünya'nın manyetik alanı zayıflasa da tamamen sıfırlanmayacak.
Manyetik alandaki zayıflama, yüzeye ulaşan ışımanın artmasına, belki kısmen ozon tabakasının zarar görmesine yol açabilir. Bu da cilt kanseri vakalarında artışa yol açabilir. Ya da Dünya'daki uyduların ve bazı cihazların zarar görmesine neden olabilir. Ancak tüm bunlara rağmen söz konusu zayıflamanın Dünya'da yıkıcı etkiler bırakması beklenmiyor.
Hatta bu zayıflamanın bazı olumlu etkilerinin olması öngörülüyor. Örneğin romantik kuzey ışıkları daha düşük enlemlerde gözlemlenebilecek.
Jeomanyetik tersinmenin insan ırkına yıkıcı hiçbir zarar vermeyeceği noktasında görüş birliği olsa da özellikle Dünya'nın manyetik alanı ile yön bulan güvercin, arı, somon, kaplumbağa, balina gibi hayvanların bu değişimle nasıl başa çıkacağı noktasında ciddi tartışmalar var. Ancak, bu türlerin genel olarak soyunun tükeneceği düşünülmüyor.
Sonuç olarak, bir gün kaçınılmaz bir şekilde Dünya'da yaşam bitecek olsa da bu çok büyük ihtimalle manyetik kutupların yer değiştirmesi sonucunda gerçekleşmeyecek. Bu konuda internette dolaşan kaygı dolu iddiaları ciddiye almak için hiçbir bilimsel gerekçe yok.
BİLİM TARİHİNDEN NOTLAR
Güneş'in kendi ekseninde döndüğünü keşfetti
El-Fergani (805-870), 9. yüzyılda yaşamış, Batı'da Alfraganus ismi ile bilinen önemli Müslüman astronomdur. Güneş'in kendi ekseni etrafında döndüğünü keşfeden ilk bilim insanıdır. Halife El-Memun'un isteği üzerine Dünya'nın yarıçapını ve meridyenler arasındaki uzaklığı ölçmüş, gezegen ve gökcisimlerinin büyüklüğünü de ölçmeye çalışmıştır. Columbus, Amerika'yı keşfettiği meşhur seyahatinde El-Fergani'nin ölçümlerinden faydalanmıştır. Güneş tutulmalarını başarılı bir şekilde öngören bir model geliştiren El-Fergani, ortaçağda Batı'da epey etkili olmuş ve eserleri Kopernik'e kadar otorite olarak kabul görmüştür.
Dante'nin ünlü eseri İlahi Komedya'da ortaya koyduğu astronomi tablosu, El-Fergani'nin evren anlayışıdır. El-Fergani'nin geliştirdiği Nil'in su seviyesindeki değişimleri sistematik olarak ölçmeyi amaçlayan nilometre, kendi dönemi için en büyük bilimsel araç niteliğindedir.
BİLİMSEL BİLMECELER
1. Alper, 10 Ocak'ta doğduğunu iddia etmektedir. Aynı zamanda yazın doğduğunu söylemektedir. Bu iddialarının ikisi de doğru olabilir mi?
2. Ahmet haftanın altı günü hep yalan söylerken, yedinci gün hep doğru söylemektedir. Ahmet ardışık üç gün şu üç cümleyi kurmuştur:
Gün 1: "Pazartesi ve salı günleri yalan söylerim."
Gün 2: "Bugün, perşembe, cumartesi ya da pazardır."
Gün 3: "Çarşamba ve cuma yalan söylerim."
Ahmet hangi gün doğru söylemektedir?
Çözümü haftaya Pazar SABAH'ta
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMLERİ
Bir adet gözlük ya da büyüteçle Güneş ışıklarını kullanıp ipi yakabilirsiniz. Bunun sonucunda yüzük aşağı düşecektir.
Son öğrenci elmayı sepetle birlikte almıştır. Böylece elma sepette kalmıştır.