1900 yılında Ege Denizi'nde bir grup sünger avcısı fırtınaya yakalandı ve Küçük Çuha Adası'na sığındı. Ertesi gün bu grup, ada etrafında dalmaya karar verdi ve tesadüfen 2 bin yıllık bir gemi enkazına rastladı. Daha sonra yapılan analizler, geminin M.Ö. 70 ile M.Ö. 60 yılları arası bir tarihte, Anadolu'dan Roma'ya seyahat ederken battığını gösterdi. Dalgıçlar, gemiden arta kalan eşyaları çıkarırken üç adet düz ve paslanmış tunç plaka da çıkardı.
İlk başta sıradan gözüken bu plakalara dikkatli bakıldığı zaman analog saatlerin içindekine benzer dişliler görmek mümkündü. Dişliler o kadar mükemmel gözüküyordu ki meşhur fizikçi Feynman 1970'lerin sonunda Atina Müzesi'nde bu dişlileri ziyaret ettiği zaman, orada onu etkileyen tek parça olduğunu söyledi. Hatta o kadar etkilenmişti ki, dişlileri "Farklı, garip ve neredeyse imkansız" olarak niteledi. Ona göre bu parçalar modern bir mekanik saat düzeneğinden alınmış gibiydi.
Söz konusu plakaların oluşturduğu düzenek 'Antikythera düzeneği' olarak anılır oldu. Düzeneği batık geminin atıkları üzerinde çalışırken 1902 yılında arkeolog Valerios Stais fark etti. Şimdiye kadar düzeneğin 82 adet parçası bulundu, bunlardan dördü dişlilerden oluşuyordu. En büyük dişli 140 mm çapındaydı ve 223 dişten meydana geliyordu. Çoğu parçada okunması zor yazılar mevcuttu. Düzenek bozulmadan önce ayakkabı kutusu büyüklüğündeydi.
EN ESKİ ANALOG BİLGİSAYAR
Diğer bulgular ilk bakışta bu paslı dişlilerden oluşan kutudan daha değerli görüldüğü için 1951 yılına kadar 'Antikythera düzeneği' kimse tarafından incelenmedi. 20 yıllık bir çalışmadan sonra 'Antikythera düzeneği' ile ilgili ilk yayınlar tarihçi ve fizikçi Derek de Solla Price tarafından yapıldı. Price ve Yunanlı nükleer fizikçi Charalambos Karakalos, X ışınları ve gama ışınları ile 82 parçanın resmini çekti ve düzeneğin çalışması hakkında bir sürü bilgiyi ortaya çıkardı. Bu ve daha sonra yapılan çalışmalar gösterdi ki cihaz bilinen en eski analog bilgisayardı.
'Antikythera düzeneği'nin yapabildikleri çok şaşırtıcıydı. 2 bin yıllık bu cihaz; Merkür, Venüs, Mars, Satürn ve Jüpiter'in (o dönem bilinen tüm gezegenlerin) gece konumlarını gösteriyor, Güneş ve Ay'ın 12 Zodyak burcuna göre hareketini veriyordu. Cihazın yapabildikleri bununla da sınırlı değildi. Cihaz, Ay ve Güneş tutulmalarını başarılı bir şekilde öngörebiliyor, Güneş ve Ay takvimini hesaplayabiliyor, dönen misket büyüklüğünde bir top sayesinde Ay'ın evrelerini büyük bir hassasiyetle gösterebiliyordu.
Cihaz ayrıca olimpiyat oyunları gibi o dönemdeki önemli etkinliklerin tarihlerini de veriyordu. Cihazın bunları yapabildiği salt bir varsayımdan ibaret değil. Hem yapılan modeller bunu doğruluyor, hem de düzenek üstünde 3D X-ışını ile yapılan analizler sonucunda bir kullanım kılavuzu keşfedildi. Kullanım kılavuzu cihaz üstüne yazılmıştı ve silindiği için gözle görülmüyordu. Kılavuz, cihazın bunları yapabildiğini doğruluyordu.
BU CİHAZI KİM YAPTI?
'Antikythera düzeneği', bilim insanlarını ciddi şekilde şaşırttı. Bu tarz hesaplar yapan cihazlar 15. yüzyıla kadar, yani bu cihazın üretim tarihinden 1500 yıl sonrasına kadar üretilmedi diye biliyorduk. Hatta bazılarına göre bu kadar hesabı böyle hassas yapan bir cihaz ancak 18. yüzyılda inşa edilebilecekti; zira cihaz, Ay'ın düzensiz hareketlerini de hesaplıyordu.
'Antikythera düzeneği', bilim ve teknoloji tarihi anlayışımızı tamamen değiştirir nitelikte. Yunanlılar nasıl oldu da böyle bir teknoloji elde etti? Bu cihazı kim yaptı? Bu gelişmiş teknoloji nasıl kayboldu? Cihaz ne amaçla yapıldı? Neden bu cihazın bir başka benzeri ortaya çıkmadı?
Erich Von Daniken, 'Antikythera düzeneği'nin ancak uzaylılar tarafından yapılmış olabileceği kanaatinde. Bir diğer grup ise bu düzeneğin zamanda yolculuğa delil teşkil ettiği düşüncesinde. Ancak bu teorilerin doğru olma ihtimali hiç yok. Teknoloji, dönemini yansıtmıyor gibi görünse de, cihaz dünya merkezli bir modeli esas alıyor ve hesaplar o dönem bilinen modellerle yapılıyor. Hatta Uranüs gibi gelecekte bulunacak gezegenler cihazda yer almıyor. Yani cihaz, o dönem kozmolojisine inanan biri tarafından yapılmış.
Cihazın kimin tarafından ve ne amaçla yapıldığını bilmesek de bu tarz cihazlardan bahseden Antik yazılar mevcut. M.Ö. 1. yüzyılda yaşayan ünlü düşünür Cicero, M.Ö. 200'lü yıllarda yaşayan büyük Yunanlı matematikçi Arşimet'in Güneş, Ay ve beş gezegenin hareketlerini öngören bir cihaz tasarladığından bahsetmektedir.
Cihaz, Roma generali Marcus Claudius Marcellus tarafından Roma'ya getirilmişti. Bu cihazın tarifleri onun 'Antikythera düzeneği'nden farklı olduğunu gösteriyor. Gene Cicero, Rodoslu Hipparchus'un öğrencisi Posidonius'un benzer bir düzenek yaptığını da yazıyor. Hipparchus'un üstün astronomi bilgisinden hareketle 'Antikythera düzeneği'nin, Posidonius'un cihazı olduğunu söyleyenler var. Bu iddianın doğruluğunu şu aşamada doğrulamak mümkün değil.
2000 yıllık bilgisayar 'Antikythera düzeneği' gizemini koruyadursun, buradan önemli bir ders çıkarmak mümkün. Antik uluslar, bazı alanlarda, aslında bizim zannettiğimizden çok daha bilgili ve yetenekli olabilirler. Tarih hep düz bir çizgide ilerlemez.
BİLİM TARİHİNDEN NOTLAR
Pasaportlu seyahat eden bir mumya: Ramses 2
Ramses 2, ya da Büyük Ramses (M.Ö. 1303-M.Ö. 1213) 3200 yıl önce yaşamış, Antik Mısır'ın en ünlü ve en büyük imparatorudur. Mısır tarihinde en uzun yaşayan ve hüküm süren hükümdar olan Büyük Ramses, Filistin'den Sudan'a uzanan devasa bir imparatorluk kurmuş, Ebu Simbel Tapınağı, Ramsesium Tapınağı gibi çok sayıda devasa eser inşa etmiştir.
Öldüğü zaman bütün firavunlar gibi Büyük Ramses de mumyalanmıştı. 1974 yılında, yani mumyalandıktan 3 bin yıldan sonra Mısırlı uzmanlar mumyanın bakterilerle kaplandığını ve bozulmaya başladığını fark etti. Mumyayı kurtarabilecek tek uzman grubu ise Fransa'daydı. Büyük Ramses'in mumyasının Fransa'ya gönderilmesi kararı alındı. Ancak ortada önemli bir sorun vardı, Fransız yasalarına göre ölü veya diri, Fransa'ya giren her insanın pasaportu olmalıydı. Tabii 32 asır önce ölen Büyük Ramses'in pasaportu yoktu. Neyse ki Mısır hükümetinin özel kararı ile Büyük Ramses'e pasaport hazırlandı. Pasaportun meslek kısmında Kral yazıyordu. Böylece Büyük Ramses Fransız damgalı pasaporta sahip ilk mumya oldu.
Büyük Ramses'in Fransa ziyareti de çok ilginçti. Fransız yasaları gereği, Fransa'yı ziyaret eden seçkinler ve krallar özel askeri bando ve törenle karşılanırdı. Büyük Ramses'in mumyası da bu yasa gereği havaalanında askeri bando ve saygı duruşu ile karşılanmıştı. Böylece Büyük Ramses ölümünden 3200 yıl sonra Paris'e törenle giriş yapmış oldu.
ŞAŞIRTAN GERÇEKLER
Ortalama bir sincap, ortalama bir insandan daha çok ağaç diker. Sincaplar bazen tohumları toprak altında gizler ve daha sonra almayı unuturlar. Bunun sonucunda dünyaya çok sayıda ağaç hediye ederler.
Plastiğin doğada yok olması için 450 yıl geçmelidir. Cam için bu rakam 4 bin yıldır.
Tüm dünyanın sadece tuvalet kâğıdı ihtiyacını karşılamak için her gün 27 bin ağaç kesilmektedir.
Dünya'da yaşamış tüm hayvanların yüzde 99'unun soyu tükenmiştir.
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
Bazı ebeveynler, kafeinin kemik gelişimini durdurduğu inancı ile çocuklarına kahve vermez. Ancak bu inanç doğru değildir, kahve tüketimi ile çocukların kemik gelişimi arasında bir bağlantı olduğunu gösteren hiçbir bilimsel sonuç yoktur. Yetişkinlerde kafein tüketiminin, kalsiyum emilimini çok az miktarda engelleyebileceğini gösteren çalışmalar olduğu doğrudur.
Ancak bu etki o kadar azdır ki, tek bir çay kaşığı sütle nötralize edilebilir.
Uzay boşluğunun çok soğuk olduğu söylenir. Bu iddia genelde doğrudur ve uzay boşluğu -270 Celsius'u bulan soğuğa ulaşabilir.
Ancak Dünya'ya yakın, Güneş ışığı gören uzay boşluğunda sıcaklık 120 derece Celsius gibi yüksek derecelere ulaşabilir. Bundan dolayı astronotlar çok ısınmamak için yansıtıcı özelliğe sahip beyaz kıyafetler giyer.
SÖZLER
"Kimseden daha iyi olmadığınızı anlayacak kadar mütevazı, herkesten farklı olduğunuzu kavrayacak kadar bilge olun."
(İbn Rüşd)
GÜNCEL HABER
ERTESİ GÜN LİSTESİ YAPMAK RAHAT UYUTABİLİR
Deneysel Psikoloji dergisinde yayımlanan bir makalede, uykuya daha kolay dalmanın yollarının araştırıldığı bir uyku deneyine değiniliyor. Deneyin sonucu çok ilginç. Yatmadan önce, ertesi gün için yapılacaklar listesi hazırlayan bireylerin, liste hazırlamayanlara göre daha çabuk uykuya daldığı görülüyor. 18-30 yaşları arasında 114 kişiden oluşan deney grubu iki alt gruba ayrılıyor. Birinci gruptan yatmadan önce ertesi gün için yapılacaklar listesi hazırlaması istenirken, ikinci gruptan ise yaşadığı o günde tamamlamayı başardığı görevleri kağıda yazması isteniyor
Uyku analizleri yapılan bireylere bakıldığında, sonraki gün için liste hazırlayanların, diğer gruba göre ortalama dokuz dakika daha erken uykuya daldıkları gözlemleniyor. Bu da şunu gösteriyor; geçmişle ilgili hatıralarımız gelecekle ilgili kaygılarımıza nazaran uyku kaçırmada çok daha başarılı. (13 Ocak 2018)
BİLİMSEL BİLMECELER
Güneşli bir yaz günü dışarıdasınız. Elinizde tıpa ile kapatılmış boş bir zeytinyağı şişesi var. Şişe içinde ince bir iplik ile tıpaya bağlanmış havada asılı duran bir yüzük mevcut. İpliğe, şişeye, tıpaya ya da yüzüğe dokunmadan, yüzüğün şişenin dibine düşmesini nasıl sağlayabilirsiniz?
Bir sepette beş adet elma bulunuyor. Beş öğrenciden her biri birer elma alıyor. Buna rağmen sepette hâlâ bir elma mevcut. Bu nasıl olabilir?
Çözümü haftaya Pazar SABAH'ta
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMLERİ
Öküz, bir sulama sistemini çalıştırmak için dairesel bir yol etrafında hareket etmektedir. Bundan dolayı dış kısımdaki iki ayağı iç kısımdaki iki ayağından daha çok yol almaktadır.
Cabir bir tahta parçasını alır ve batıdaki yangını kullanarak bunu yakar. Adanın doğu kısmına gider ve adanın doğusunu ateşe verir. Batıdan doğuya esen rüzgar, adanın doğu tarafını ana yangın buraya varmadan yakacaktır. Bu kısım yanınca Cabir, adanın bu bölümüne sığınacak, böylece yanmaktan kurtulacaktır.