Viyana'da Albertina Müzesi'nde gezerken Albrecht Dürer'in 1502 tarihli Young Hare (Feldhase) adlı ünlü yapıtının önünde duruyoruz. Eseri merakla incelerken rehberimiz yanımıza yaklaşıp bir replikaya baktığımızı, eserin orijinalinin müzenin deposunda tutulduğunu söylüyor. Bu bilgi kısa süreli bir şaşkınlık yaşamamıza neden oluyor. Sonradan eserin orijinalinin çok ender olarak sergilendiğini öğreniyoruz.
Orijinal yapıt, en fazla üç ay sergilendikten sonra beş yıl boyunca nem oranı yüzde 50'nin altında olan karanlık bir depoda tutuluyor. Eserin orijinali önümüzdeki yıl yine kısa bir süre için sergilenecek, müzenin önünde kuyruklar oluşacak.
YETERLİ ALAN YOK
Nedenleri farklı olsa da sadece Albertina değil, Tate, MoMA gibi dünyaca ünlü birçok müze, koleksiyonundaki eserlerin büyük bir bölümünü ısı derecesi kontrol altında tutulan, karanlık depolarda tutuyor. Dünya üzerinde elindeki tüm koleksiyonu aynı anda sergileyen müze yok denecek kadar az.
Paris'teki Louvre Müzesi, eserlerin sadece yüzde 8'ini sergiliyor. Bilbao'daki Guggenheim ise yüzde 3... New York'taki MoMA'nın kalıcı koleksiyonundaki 1221 Picasso eserinden sadece 24'ü duvarlarında asılı. Joan Miro'nun 156 yapıtından ise dokuzu... Egon Schiele'nin sergilenen tek bir orijinal eseri yok.
Müzelerde eserlerin depolarda tutulmasının başlıca sebebi yeterli sergileme alanının olmaması. Kimi eserleri ise restorasyon sürecinde olduğu için göremiyoruz. Ya da hasar görmüş ya da hassas oldukları için... Young Hare gibi ışık ve ısıdan çabuk etkilenen eserler de kilit altında tutuluyor. Albertina Müzesi'nin koleksiyonunda sadece Dürer'in değil dünyaca ünlü birçok ustanın yaklaşık bir milyon eseri var. Birçoğu yüzlerce yıllık ve çok hassas.
Albrecht Dürer/ Young Hare (Feldhase)
DAVA SEBEBİ OLABİLİR
Müze bu eserleri bünyesindeki, robot teknolojisinden yararlanarak oluşturduğu depoda tutuyor. Bu arada her müze depo konusunda Albertina kadar da şanslı değil. Binasında yeri kısıtlı olan müzeler, koleksiyonundaki eserleri adreslerini gizli tuttuğu depolarda muhafaza ediyor.
Konuyla ilgili konuştuğumuz İstanbul Modern Müze Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu, büyük müzeler için koleksiyon oluşturmak ve eserleri sahiplenip korumanın önemli olduğunun altını çiziyor: "Eserlerin sergilenmesi arzulanır ama bir kriter değildir."
Çalıkoğlu, müzelerdeki eserlerin tümünün sergilenmemesinin arkasında farklı nedenler olabileceğini belirterek belli başlı müzelerdeki öncelikli kaygıyı ise şöyle anlatıyor:
"1700'lerin başında ulus devletler kurulurken büyük müzeler de kuruluyor. Ve bu müzelere dünyanın birçok yerinden ganimetler geliyor. Çoğu çalınıyor, ilhak ediliyor. Louvre, British Museum gibi müzelerin arkasında ülkeler var. Bu müzelerdeki eserlerin görünür olma hikayesi bu yüzden farklı. Her şey kayıtlıdır ama pek çok yapıt gösterilmez çünkü ülkeler davalıktır. Özellikle de geçmişe ait tarihi, etnografik yapıtlar... ABD'de ise müzelerin arkasında özel sektör ve köklü aileler var. 1800'lerin sonunda Avrupa'daki kültür tarihini ABD'ye taşımak, Amerika'ya ait bir kültürel kökmüş gibi kurgulamak o dönemin hikayesi. Bu dönemde Avrupa'dan Amerika'ya Antik Yunan'dan tutun Uzakdoğu'ya, Avrupa Rönesansı'ndan modern döneme ait pek çok eser taşınmıştır. Burada da çok büyük bir birikim var."
ESER KIRILGAN HALE GELİYOR
Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer de birçok müzede kısmen sergileme yapılmasının arkasındaki fiziki nedenleri şöyle açıklıyor: "Uzun süre teşhirde kalmaları renk kaybına, eserlerin kırılgan hale gelmesine yol açabilir. Elbette eser sayısı da önemli bir parametre. Koleksiyondaki eser sayısı teşhir salonuna sığamayacak kadar fazlaysa bir kısmı depoda korunuyor."
Gustav Klimt/Öpücük
ESERLER DİKKATLİ SAKLANMALI
Albertina Müzesi'nin basın ofisinden Fiona Sara Schmidt sorularımızı yanıtladı.
- Dürer'in Young Hare adlı eseri neden sürekli sergilenmiyor?
- Young Hare gibi değerli eserleri kısa süreliğine sergileyebiliyoruz çünkü ışık ve havadaki nem malzemeyi tahrip edebiliyor.
- Eserlerin korunması için ne gibi önlemler alıyorsunuz?
- Eserlerin dikkatli bir şekilde saklanması gerekiyor. Sergi alanında modern aydınlatmalar kullanıyoruz. Bazı sergilerin ise hayli karanlık bir ortamda gerçekleşmesi gerekebiliyor. Özellikle Schiele ve Klimt döneminde kullanılan kağıt çok fazla ahşap içerdiği için en kötüsü. Eserleri bodrum katımızdaki robot teknolojisinin kullanıldığı modern depoda saklıyoruz.
- Orijinal olmayan eserlerin kimlik kartlarında bu bilgi yer alıyor mu?
- Müzenin Habsburg saray odalarında ünlü eserlerin yüksek kalitede reprodüksiyonları yer alıyor. Her eserin kimlik kartında da açıklamaları yer alıyor.
Levent Çalıkoğlu: ORİJİNALİNDEN İYİ KOPYALAR VAR
- Dürer örneğinden gidersek eserin aslı ile kopyasını görmek arasında fark var mı?
- Bir dönem Irak savaşı sırasında ekranda gördüğümüz Saddam'ın, o olmadığını tartışıyorduk. Kopyaları dolaşıyordu. Bu tartışmayla bizim konumuzun hiçbir benzerliği yok. Bir insanın birebir kopyası olamaz ama bir resmin birebir kopyası olabilir. Bugün yapılmış da olsa, siz o resmin o günkü koşullardaki birebir kopyasını görüyorsunuzdur. Resme göre de değişir bu tartışma. Sizin gördüğünüz resimde bir tavşan var. Bunu beş metrelik, üzerinde 100 figürün olduğu Atina Okulu resmi için düşünün bir de. Dolayısıyla o resmin orijinalini görmekle kopyasını görmek arasındaki farkı siz anlayamazsınız. Yan yana koysanız da anlayamazsınız. Ancak x-ray ile bakarsanız farkı anlayabilirsiniz. Ne kopyalar var orijinalinden daha iyi.
- Mona Lisa'nin kopya olma ihtimali var mı?
- Bu bir sanat tarihi efsanesi gibi tartışılır. Hiçbir önemi yok bu tartışmanın.
- Müzeler eserin orijinal olup olmadığı konusunda bilgi vermekle sorumlu mu?
- Bunun resmi bir cevabı yok. Kural yok. Müzeler pek çok gerekçeden dolayı bu yola gitmiş olabilir ve bunu size açıklamak zorunda değil.
KURALLAR BELLİ
Müzelerdeki eserlerin sağlıklı korunması ve sergilenmesine ilişkin kurallar ICOM (The International Council of Museums) tarafından belirlenmiş durumda. Bu kriterleri karşılamadan müze açmak mümkün değil. Çalıkoğlu, İstanbul Modern'deki koşulları şöyle anlatıyor:
"Biz bir modern müzeyiz. İklimlendirme açısından düşünürsek müze içindeki bütün sergi alanlarında sıcaklık 21-23 derece aralığında olmalıdır. Fotoğraf gibi kimi yapıtlarda sıcaklık değişkenlik gösterebilir. Yine müze içindeki tüm sergi alanlarında 51-55 bağıl nem olmalıdır. Alt kırılımında ise aynı kriterler depo için de geçerlidir."
Henri Matisse'in MoMA'daki The Swimming Pool adlı eseri 20 yıl boyunca sergilenmedi. Çünkü restorasyon sürecindeydi. 2015'te sergilendikten sonra tekrar depoya kaldırıldı.
Dr. Nazan Ölçer: SANAL ORTAMDA MÜZE
- Depolarda saklanan eserleri sanat meraklılarının görebilmesi için alternatif yollar yaratılabilir mi?
- Elbette yaratılabilir. Sanal ortamda koleksiyonu erişime açmak son yıllarda dünya müzelerinde oldukça yaygın bir yöntem. Biz de Sakıp Sabancı Müzesi olarak bu sistemi hayata geçirdik. DijitalSSM olarak adlandırdığımız proje kapsamında koleksiyonumuzun tamamını dijital ortama taşıdık. Bu ortamda el yazması kitaplarımızın arkalı önlü tüm sayfaları, tablo koleksiyonu, Emirgan ve Abidin Dino arşivini bulmak mümkün. Bu sistem eser korumanın başka bir yolu.
- Bir eserin replika olduğunu nasıl anlayabiliriz? Eserin kimlik kartında açıklama yapılıyor mu?
- Bu tür özel bir durumda bu yönteme başvurulabilir elbette. Ancak mutlaka sergilenen görselin eserin replikası olduğunu uygun açıklamalarla birlikte etiketine yazmak gerekir. Bir eserin orijinal olup olmadığını bazen bir bakışta da anlayabiliriz. Bazen de birçok bilimsel ve tarihsel araştırma yapmak gerekebilir. Basit yöntemlerle açıklayabileceğimiz bir iş değil. Eğer bir müze bu yönteme başvuruyorsa etik kurallara uymak adına açıklaması en doğrusu.