Irak, ABD'nin işgaline 14 yıl önce uğradı. ABD'nin eski Başkanı George W. Bush'un işgal kararıyla ABD savaş uçakları Bağdat'ı bomba yağmuruna tutmuş, CNN International da canlı yayında bu işgali anbean duyurmuştu. İşgalin ardından Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin de 2003'te yakalandı.
CIA, Hüseyin'i sorgulama görevini ise CIA Ajanı John Nixon'a verdi. CIA'de liderlik analisti olarak uzun yıllar çalışan Nixon, Saddam Hüseyin ile gerçekleştirdiği sorgulamasını kitaplaştırdı. Kitap ilk yayımlandığında büyük yankı uyandırdı. Başkanı Sorgulamak: Saddam Hüseyin'in Sorgusu isimli kitap Angın Yayınları tarafından, Berna Yılmazcan'ın çevirisiyle Türkçeye kazandırıldı. Biz de eski CIA Ajanı Nixon ile Pazar SABAH'a özel bir söyleşi gerçekleştirdik.
- Sizi kitap yazma düşüncesine sevk eden ne oldu?
- ABD yönetimi Saddam hakkında o kadar çok yalan söyledi ki, duyduklarımı ve gördüklerimi paylaşmak istedim. Hüseyin'le bir arada olmak bana benzersiz bir görüş açısı kazandırdı. Irak'ın diktatörü konusunda bildiğimi düşündüğüm şeyleri sorgulattı.
- Sorgulamada sizi en çok şaşırtan neydi?
- Saddam'ı sorgulamak zor bir görevdi ve psikolojik olarak yorucuydu. İlk gözlemim onun karizması ve doğuştan gelen siyasi yeteneğiydi. İstediği zaman son derede cana yakın olabiliyordu. Konuşmaya hevesliydi. Bazen bir mahkûm olarak kaderine razı geliyor gibi görünse de ABD'nin uyanıp onunla iş birliğine gireceğini umut ediyordu. Saddam'ı sorgularken kabul edilmiş tüm doğruları ve onun hakkında savaştan önce söylenen her şeyi sorguladım. Ayrıca Bush yönetiminin hedeflerini ve onların savaş için kullandıkları dayanakları sorgulamaya başladım. Devletten ayrıldığım zaman yetkililerin söylediği hiçbir şeye inanmıyordum.
- CIA ve ABD hükümeti nerede hata yaptı?
- Anbar Uyanışı ve 2007 askeri yığınağının başarılarından sonra Obama döneminde ABD'nin Irak'a yönelik odağı başka yerlere kaydı. Obama Irak'la bağını tamamen koparmak istiyordu ve bence, Bush'un son yıllarında Irak'ta gerçekleştirilen olumlu adımların hepsi heba edildi. İkinci bir Maliki dönemi için Bağdat'a baskı yapmak da bence bir yanlıştı. Mezhep düşmanlarına yaptığı baskı ve hükümetinin Sünni toplumu kaybetmesi şu anki DEAŞ'in kurulmasına önayak oldu.
İDAM MİDEMİ BULANDIRDI
- Sorgulama nasıl bir ortamda oldu?
- Sorgular boş bir odada yapıldı. Dört duvar, beton zemin, biz ve Saddam için dört sandalye. Konular, Saddam'ın çocukluğundan kitle imha silahlarına ve ABD'nin onu devirme hedefine kadar çok geniş bir yelpazeyi kapladı. Saddam önemli bir şeyi söylemek istediği zaman son derece samimiydi. Cevaplamak istemediği sorular karşısında da ikiyüzlü veya kendini övücü olabiliyordu. Ancak, beraber geçirdiğimiz zamanda bana yalandan çok doğruları söylediğini düşünüyorum.
- Sorgu sırasında Saddam Hüseyin "Başarısız olacaksınız çünkü Irak'ı tanımıyorsunuz" diyor size...
- Saddam, devrilmesinin etkilerinin ne olacağı konusunda ABD'nin hiçbir fikri olmadığını ve devrilirse Irak'ın terör yatağı görevi göreceğini biliyordu. Ayrıca, on yıllar süren tecrübesiyle de Irak'ın çok sayıda rakip gruba rağmen yönetilmesinin ne kadar zor olduğunun da farkındaydı. ABD'nin de ülkede düzeni sağlayacak kadar sabır sahibi olmadığını biliyordu. Üç konuda da haklı çıktı.
- CIA'de Saddam Hüseyin'in idamını izlerken neler hissettiniz?
- İdam midemi bulandırdı. Gece yarısı bir grup haydut alay ederken Saddam'ı idam etmek bizim hükümetin engelleyebileceği bir olaydı. Ancak yapmadılar.
ABD'NİN VİZYONSUZ BAŞKANLARI
- Bush, Clinton ve Obama hakkında analizleriniz olduğu gibi eleştirileriniz de var...
- En son büyük dış politika başkanının George H.W. Bush (Baba Bush) olduğunu kesinlikle düşünüyorum. Mükemmel değildi ancak istihbarat ve dış politikadan anlardı ve ABD ulusal güvenlik çıkarlarını korumak için kendi uluslararası kontaklarını kullanmayı iyi bilirdi. Clinton, Bush ve Obama'nın (ve şimdi Trump) dış politika hakkında en ufak bir fikri yok. ABD'nin dünyadaki rolü hakkında en ufak bir vizyonları yok. Bence, 1993'ten beri ulusal güvenliğimizin siyaset tarafından felç edilmesine izin veren bir dizi başarısız başkanlığa tanık olduk.
- Türkiye'de FETÖ'nün darbe girişimi ardından ABD-Türkiye ilişkileri için neler dersiniz?
- Birçok Türk'ün ABD ile Gülen hareketinin gizli bir bağı olduğunu ve aslında darbenin arkasında olduğunu düşündüğünü biliyorum. Amerikalıların çoğunun ne Gülen'in varlığından haberi var ne de ABD'de yaşadığından.