Usain Bolt dünyanın gördüğü belki de en büyük tezattı aslında. Zamanla yarışan adam piste adım attığında, zaman dururdu adeta.
Aynı zamanda bir tür kısır döngüydü Bolt. O kazanacağını biliyordu. Rakipleri de onun kazanacağını biliyordu. Ve dahası Bolt rakiplerinin, onun kazanacağını bildiğini biliyordu.
Yasa dışı olmayan tek dopingti Bolt. 100 ve 200 metre dünya rekortmeni... Her iki mesafede de üç olimpiyatta altına koşan tek adam... Onun bu erişilmez sürati diğer atletleri kamçılıyor, motive ediyordu. 2012'de, tarihteki en iyi 100 metrecileri incelediler. 25 sporcu... 1948'den itibaren atletlerin hızında yüzde 10'luk bir artış olmuştu. Bolt'un dünyayı ilk salladığı 2008 Olimpiyatları'ndan sonra geçen dört yılda atletler yüzde bir daha hızlı koşmaya başlamıştı. 60 yıllık ortalamanın yüzde 10'luk kısmını dört yıla sığdırmıştı Jameikalı. Bu duruma 'Usain Bolt etkisi' adını verdiler. Dünya gerçekten de onunla daha hızlı dönüyordu.
Bir tür hayat dersiydi Bolt. Startta geride kalıp sonra hızlanırdı... Yaşamda bazen biraz geri düşmenin, sendelemenin herşeyin sonu olmadığını ispatlarcasına...
OYUNU DEĞİŞTİREN ADAM
Fenomendi Bolt... Sadece yumrukları değil duruşuyla da milyonlara ilham veren Muhammed Ali gibi, yüzme sporunu milyonlara sevdiren, reytinglerini zirveye taşıyan Michael Phelps gibi, bireysel sporların kaderini değiştiren bir fenomendi. Tıpkı onlar gibi 'oyunu değiştiren' adamdı. Tıpkı Phelps'in yüzmede yaptığı gibi, doping laneti çöreklenmiş atletizme, sahne ışıklarını yeniden yönlediren bir adam...
Spor sayfalarını, hafta sonu eklerini ilk kez futbolcular ya da takımlar değil Phelps ve Bolt süslemeye başladı. Bilim adamları, onların sırlarını çözmek için araştırma üstüne araştırma yaptı. Bolt emekli oluyor ama hâlâ araştırıyorlar onu neyin farklı kıldığını.
Daha iki hafta kadar önce ABD'li uzmanlar - skolyoz hastası olmasının da etkisiyle - Bolt'un sağ ayağının zemine sol ayağına göre yüzde 13 daha fazla güç uyguladığını ve sol ayağının yüzde 14 daha uzun süre yerde kaldığını saptadı. Böylesi bir asimetrinin bir sprinteri yavaşlatması beklenirdi. Ama dünyanın gelmiş geçmiş en hızlı adamında kurallar tersine işlemişti.
Siz bu satırları okuduğunuzda Bolt dün gece son kez 100 metre koşmuş olacak... Arkasında kuşaklar boyu anlatılacak bir miras bırakarak... Bundan sonra her atlet onunla kıyaslanacak.
O pistte olmasa bile her sprinter onun nefesini ensesinde hissedecek. Bir daha Bolt gibisi gelir mi bilinmez. Ama kesin olan, onun yokluğunda dünya artık daha yavaş dönecek.