Uluslararası mafya hesaplaşmasının son suikastında silahlar İstanbul'da patladı. Öldürülmesi durumunda başına 5 milyon dolar ödül konulan Hayalet kod adlı Azeri mafya babası Rövşen Caniyev, 2013 yılında İstanbul'da işlenen ve sorumlusu olarak gösterildiği bir suikastın üçüncü yıl dönümünde çapraz ateşe tutularak aracında infaz edildi. İstanbul polisi soruşturma başlattı.
2013 yılında lüks bir sitenin havuzunda işlenen sır cinayetin katili olarak aranan iki zanlının, infazdan önce Caniyev'in yanında oldukları ortaya çıktı. İki firari zanlı yakalandı. Tarih ayarlı intikam cinayetine odaklanan emniyet birimleri, şimdi üç yılda işlenen suikastların şifrelerini çözmeye çalışıyor. İşte bilinmeyenleri ile Caniyev suikastı ve mafyanın hesap dolu karanlık dünyası.
18 AĞUSTOS 2016
İstanbul Beşiktaş'ta beş yıldızlı bir otelde bir iş toplantısının hemen sonrasıydı. Dördü Azeri beş arkadaş otelden ayrıldıklarında saatler 00.30'u gösteriyordu. Üçü bir arabaya, diğer ikisi bir başka arabaya bindi. Şüphesiz, otelden çıktıktan sadece 50 metre sonra kanlı bir ölüm pususunun kendileri için titizlikle hazırlandığından haberleri yoktu. Üç silahlı saldırgan, 90 ND 011 Azerbaycan plakalı lüks cipi, Cihannüma Mahallesi Saray Caddesi'nin üzerinde, susturucu takılmış uzun namlulu otomatik silahlarla yaylım ateşine tuttu. 30'dan fazla merminin isabet ettiği lüks cipin arka koltuğunda oturan iki kişiden birinin nabzı artık atmıyordu. Suikastta iki kişi de yaralandı. Saldırganların silahlarını bırakarak kaçtıkları olay yerinde bir adet uzun namlulu silah, bir adet Glock marka suikast silahı ve tam 65 mermi kovanı bulundu.
MAFYA BABASI
Cinayet mahalline gelen polislerin, Cumhuriyet Savcısı'na bilgi vermek için cesedin üzerindeki cüzdanda buldukları kimlikte maktulün adı Rövşen Aliyev olarak yazıyordu. Fakat kimlik sahteydi. Beş kurşunla öldürülen maktul Azerbaycan vatandaşıydı. Tanınmayı istemeyen bir adamdı. Kısa sürede cesedin gerçek kimliği ortaya çıktı: Rövşen Caniyev... 41 yaşındaki Caniyev, Azerbaycan-Ukrayna-Rusya üçgeninde Hayalet lakabı ile tanınan ve farklı ülkelerin yeraltı-mafya grupları ile çok yakın ilişkileri bulunan tanınmış bir mafya babasıydı. İlk suçunu 1996 yılında işlemişti. Hem de başına, öldürülmesi durumunda 5 milyon dolar ödül konulan, yabancı istihbarat servisleri ile Interpol (Uluslararası Polis Teşkilatı) tarafından aranan ve Ukrayna'da belgeseli çekilen bir mafya babası... Lakabı, dünyaya geldiği Azerbaycan'ın Lenkeran şehri nedeniyle Ravşan Lenkeranski'ydi. Son yıllarda ise Hayalet kod adı ile tanınıyordu. Karanlık CV'sinde "Babasının katilini mahkeme salonunda öldüren katil" yazan Caniyev'in adı, 2001 yılında serbest bırakıldıktan sonra çok sayıda cinayet ve suikasta karışmıştı. Öldürülmeden bir hafta önce Türkiye'ye kaçak yollardan giriş yaptığı tespit edildi.
SUİKAST TİMİ
Kamera kayıtları incelendi. Delil çalışması başlatarak gecenin karanlığında kaybolan suikastçıların peşine düşen İstanbul polisi kanlı infazın içinde başka infazlarla da karşılaştı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Cinayet Masası kısa sürede azılı bir 'suikast timi' ile karşı karşıya kalacaktı. Suikastı gerçekleştirdikten sonra olay yerine geldikleri aracı terk ederek cinayet mahalinden yaya olarak kaçan üç saldırganın aracı Antalya'dan kiraladıkları belirlendi. Kiralık aracı inceleyen cinayet masasından üç kişilik bir sivil polis ekibi, kaçan suikastçıların açık kimliklerini belirleyebilmek ve izlerini sürmek için vakit kaybetmeden Antalya'ya gönderildi.
18 AĞUSTOS 2016
SAHTE KİMLİĞİN SIRRI
Şimdi filmi biraz geriye saralım ve üç yıl öncesine dönelim... 2013'ün ocak ayına... Kürt mafya lideri Dede Hasan lakaplı Aslan Usoyan, Rusya'nın başkenti Moskova'da yer alan bir restoranın önünde keskin nişancı tarafından öldürüldü. Kanlı infazdan Rövşen Caniyev sorumlu tutuldu. Dede Hasan grubunun, Rövşen Caniyev'i öldürmesi için 12 tetikçi tuttuğu iddia ediliyordu. Öldürülmesi halinde Caniyev'in başına 5 milyon dolar para ödülü konulmasını sağlayanlar da Dede Hasan grubuydu. Rövşen Caniyev hakkında Şubat 2013'te "Türkiye'de öldürüldü" dedikodusu çıkartılınca, Caniyev'in infazdan kaçabilmek için bu dedikoyu çıkarttığı yorumları yapıldı. "Öldü mü, ölmedi mi?" tartışmaları yapılan Caniyev artık Hayalet kod adı ile anılıyordu. Cüzdanındaki sahte kimliğin nedeni de bu yaşananlardı. Yeni bir kimlik ve yeni bir isimle gizlenerek yaşamını sürdürmeye devam etti.
18 AĞUSTOS 2013
HAVUZDAKİ SUİKAST
İstanbul Bahçeşehir'de lüks bir siteye, kapıdaki güvenlik görevlilerini atlatarak minibüsle giren altı saldırgan, Caniyev'in cezaevinden arkadaşı olan Azeri iş adamı ve suç örgütü lideri Ali Gamidov ve Rus uyruklu kız arkadaşı Asiyat Alaşova'ya saldırdı. Silah zoruyla havuzdan çıkartılan ikili önce sopalarla dövüldü, ardından da üzerlerine kurşun yağdırıldı. Saldırganlar kaçarken Gamidov yaşamını yitirdi. Sır cinayetin soruşturması açıldı. Olaydan yaralı olarak kurtulan Alaşova, İstanbul polisine verdiği ifadesinde Gamidov'un ölürken kulağına "Rövşen" ismini fısıldadığını söyledi. Alaşova'nın bu ifadesi ibrelerin Rövşen Caniyev'e çevrilmesine neden oldu. Açılan soruşturmada Gamidov cinayetinde kimlikleri tespit edilen Azeri uyruklu iki kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. İki suikastçı aranırken, Caniyev'in ismi bu cinayet ile ilgili arananlar listesinde yoktu. Çünkü Caniyev'in, sorumlu tutulduğu Gamidov cinayetinin perde arkasındaki azmettirici olabileceği yorumları yapılıyordu.
İSTİHBARATÇI YARDIMI
İddialara göre; Caniyev geçmişte birlikte kumarhane işlettikleri ve borçlarını ödeyemeyince yüklü miktarda döviz ile Türkiye'ye kaçan Ali Gamidov'un izini Gaffar isimli bir Azeri istihbaratçının yardımı ile Türkiye'de buldu... Ve 2013 yılında yine onun yardımları ile infaz ettirdi. İstanbul'da beş yıldızlı bir otele yerleşen Azeri istihbaratçının Gamidov'un infazı için keşif yaptığı, suikastın planlanmasında önemli rol oynadığı, Ali Gamidov ve kaldığı yer ile ilgili bilgileri Caniyev'in tetikçilerine aktardığı öne sürüldü. Suikastın hemen ardından Rövşen Caniyev'in tetikçilerinin İstanbul'da kaldıkları adrese emniyet birimleri tarafından operasyon düzenlendi. Fakat adresin suikast gününden kısa bir süre önce boşaltıldığı ve zanlıların kaçtıkları tespit edildi.
İKİ CEZAEVİ ARKADAŞI
Caniyev ve Gamidov ikilisinin arasındaki ilişkiyi Ali'nin kız arkadaşı Alaşova'nın istihbarat birimlerine verdiği ifade ortaya çıkardı: "Ali Gamidov, uyuşturucu suçundan dolayı Rusya'da cezaevine girdi. Burada daha önceden tanıştığı Azeri uyruklu mafya lideri arkadaşı Caniyev ile birlikte kumar oynattı. İkisi de büyük paralar kazandı. Gamidov yaklaşık yedi, sekiz ay sonra cezaevinden tahliye oldu. Kumar oynatmaya devam etti. Sonra peşine adamlar takıldı. Ondan kumar paralarını istemeye başladılar. Ali Gamidov son olarak kendisini telefonla arayan Caniyev'e 'Bütün kumar parasını kimsesiz çocuklara bağışladım. Bende hiç para yok' dedi. Ölüm tehditleri almaya başlamıştı. Sonra birlikte Türkiye'ye geldik. İş yeri açacaktık. Saldırının gerçekleştirildiği gün yaralanan Ali'nin başını kucağıma koydum. Son nefesini vermeden önce bana 'Rövşen' dedi."
GAMİDOV'UN İNTİKAMI MI?
Dede Hasan ve Gamidov'un sır dolu ölümlerinin ortak noktalarından biri, aynı ismin cinayetlerden sorumlu tutuluyor olması... O isim, Beşiktaş'ta infaz edilen Azeri mafya lideri Rövşen Caniyev... Caniyev'in uluslararası mafya hesaplaşmasında bu iki sır suikastın intikamı için öldürülmüş olabileceği iddiaları ortaya çıkınca polisin soruşturması derinleştirildi. İki ihtimalin öncelik verildiği diğer olasılıklar halen değerlendirilse de; Caniyev'in 2013 yılında Bahçeşehir'de öldürülen Ali Gamidov cinayetinin intikamı için öldürüldüğü yönünde polisin elinde kuvvetli bulgular var. O bulgulardan biri, cinayetlerin tarihleri... Caniyev, Ali Gamidov'un üçüncü ölüm yıl dönümü olan 18 Ağustos gecesi infaz edildi. Diğer önemli bir ayrıntıyı ise yine İstanbul polisi yakaladı. Polis, Caniyev'in infazdan dakikalar önce bulunduğu otelin kamera kayıtlarını ve otel bilgilerini topladı. Tarih ayarlı intikamda öldürüldüğü düşünülen Caniyev'in otelde yanında bulunan ve ikinci bir araçla otelden ayrıldıkları için saldırıdan yara almayan Azeri iki tanık arkadaşının, 2013 yılında işlenen Gamidov cinayetinin firari zanlıları olarak arandıkları ortaya çıktı. Caniyev gibi ülkemize kaçak yollardan giriş yaptıkları belirlenen ve aranan H.T. ile Z.İ. isimli iki Azeri zanlı, Gamidov cinayeti soruşturması kapsamında gözaltına alındı. V.M. isimli Azeri zanlı da Beşiktaş'taki son suikast ile ilgili olarak yakalandı. Silahlı saldırıda Caniyev'in içerisinde bulunduğu cipi kullanan ve Caniyev'in yakın arkadaşı olan iş adamı T.C. de gözaltına alındı. Havuz başında öldürülen Gamidov cinayetinin zanlıları arasındaki H.T.'nin (36) ayrıca yurtdışında gerçekleşen beş suikastın faili olduğu ve Interpol tarafından arandığı ortaya çıktı. İstanbul Emniyeti, hemen bilgi paylaşımı için yabancı istihbarat birimleri ile irtibata geçti. Böylece Rövşen Caniyev'in, Ali Gamidov'un infazında rol oynadığı iddiaları netleşmiş oldu. Caniyev'in havuzdaki baskında öldürülen Ali Gamidov'un intikamı için Gamidov'un adamları tarafından öldürülmüş olma ihtimali de böylelikle ağırlık kazandı. Elde edilen bulgular kapsamında Caniyev'in, intikam için öldürüldüğünü değerlendiren emniyet birimleri, Rövşen Caniyev ve Ali Gamidov cinayetleri ile ilgili sır perdelerini aramak için soruşturmaları sürdürüyor.
Bilgileri sızdıran köstebek kim?
Suikasttan sadece bir hafta önce ülkemize gelen Rövşen Caniyev'in infazını gerçekleştiren 'suikast timi' polisin tespitlerine göre; Caniyev'in Türkiye'ye geleceğini öğrendi ve bir ay önce Türkiye'ye geldi. Onlar da tıpkı Caniyev gibi iz bırakmamak için kaçak yolları tercih etmişlerdi. İlk olarak Antalya'ya giden azılı suikastçılar, Antalya'dan kiraladıkları bir araçla İstanbul'a geldi. Araca sahte plaka takan silahlı saldırganlar infazı gerçekleştirdikten sonra kaçtı. Beşiktaş'taki infazın öncesinde bir köstebek 'suikast timi'ne Caniyev ile ilgili bilgileri sızdırdı ve kanlı infazın gerçekleştirilmesi için saldırganlara yol gösterdi. Zanlıları arayan İstanbul Emniyeti, soruşturma kapsamında; İstanbul'da keşif yaptıkları da tespit edilen üç suikastçıya öldürülen Rövşen Caniyev ile ilgili özel bilgileri sızdıran kişi veya kişilerin tespiti için de çalışıyor.
Üç suikast de bağlantılı olabilir
Caniyev'in başka cinayetlerin intikamı için de öldürülmüş olabileceği ihtimalini değerlendiren emniyet yetkilileri, uluslararası mafya hesaplaşmaları kapsamında son üç yılda işlenen Dede Hasan, Ali Gamidov ve Rövşen Caniyev cinayetlerinin birbirleri ile doğrudan bağlantılı ve zincirleme cinayetler olabileceği ihtimalinin de bulunduğu ifade ediliyor. Bir başka iddiaya göre; Dede Hasan suikastından sorumlu tutulan Caniyev, Dede Hasan ile geçmişte bağlantıları bulunan ve İstanbul'a gelen Gamidov'u da kendisini öldüreceğini düşünerek infaz ettirmiş olabilir. Caniyev'in 2013 yılında yedi ay arayla gerçekleşen bu iki infazın da intikamı için öldürülmüş olabileceği de değerlendiriliyor. Polis; Dede Hasan, Ali Gamidov ve intikam için öldürüldüğü öne sürülen Rövşen Caniyev cinayetlerinin arasındaki derin ilişkiyi inceliyor.
Mafyanın bölge ve rant savaşı
İstihbarat servislerine göre; uyuşturucu, para ve silah trafiğinin yönetildiği uluslararası mafya hesaplaşmalarında infazları gerçekleştiren kişi, infaz edilen kişinin de yerine geçerek bölgelerini ele geçiriyor. Yine istihbarat servislerinin edindiği bilgilere göre; yaşanan suikastların intikamları da mafya içi yasa dışı soruşturmalarla planlanıyor ve yeraltı kurallarına göre gerçekleştiriliyor.