Tarihi yarımadayı en güzel gören iki yer var İstanbul'da. Biri Salacak, diğeri ise Karaköy. Biri uzaktan yarım daire olarak görür tarihi kenti, diğeri ise çok yakından ve dümdüz, olduğu gibi. Karaköy'ün eski İstanbul'u gören yeri ise Perşembe Pazarı'dır. Sahilde oturduğunuzda Ayasofya, Sultanahmet Camii, Yeni Camii, Rüstempaşa, tepelerde Süleymaniye, sağda bir yerlerde Mısır Çarşısı ve eski hanlar çok güzel görünür. Bölgede son yıllarda açılan mekanlar ise her bütçeye ve zevke uygun olmasıyla dikkat çekiyor. Galata Köprüsü'nün Haliç'e bakan tarafında Karaköy durağının hemen arkasında balıkçı dükkanları var. Bu dükkanların bitiminde meşhur Akın Balık çıkıyor karşınıza. Gemici halatları, çıpalar, ağlar, irili ufaklı rengarenk saksılar ve saksılarda hakiki çiçekler, asmalar, üzümler, Frenk sarmaşıkları. Salaşlığın diğer adı gibi. Salata, balık ve rakı diyenlerin en çok uğradığı mekan.
SALAŞ BALIKÇI
Akın Balık'ın hemen arkasında Kardeşim Sokak ile Kurşunlu Han Çıkmazı'nda bulunan Karaköy Balıkçısı'nın geçmişi 1923'e kadar uzanıyor. Eskiden sadece öğlenleri açık olan bir balıkçıydı. Sonra üst katları da alarak bir hayli genişledi ve geceleri de açılmaya başladı. Buraya kadar gelmişken Kurşunlu Han'a da şöyle bir uğrayıp bir çay içmeyi ihmal etmeyin. Hanın her iki katında da çeşitli imalathaneler, depolar ve perakendeci esnafı ikamet ediyor. Ortasında İstanbul'un en eski ve büyük asmalarından biri var. Bu asma ve han avlusu çok da fotojenik. Tekrar sahile çıkıp Azapkapı yönüne doğru yürüdüğümüzde karşınıza önce Erik Ağacı kafe çıkıyor. Burayı pırıl pırıl üç genç yönetiyor. Çayları, kahveleri güzel. Bu mekanın biraz ilerisinde Camion Cafe var. Burada da genç bir ekip çalışıyor. Süleymaniye'nin tam karşısına denk gelen Camion'u bir sabah gün doğarken bir de akşam gün batımında görürseniz kendinizi iki ayrı mekanda ve ülkede sanırsınız. Geceleri de ışıklandırılmış camilerin görüntüsüyle farklı bir zamana düşersiniz.
GRAFFİTİLERE DİKKAT
Makaracılar Caddesi'nin sonuna doğru yürüdüğünüzde Balıkçı Kemal'in Yeri ile karşılaşacaksınız. Balıkçı Kemal 30 yıldır bu mesleğin içinde. Temiz, çiçekli, sade bir mekan ortaya çıkarmış. Balıkçı Kemal'den 50 metre sonra sahil yolu bitiyor ve sokak kuzeye doğru kıvrılıyor. Hafta sonu burayı gezerseniz kepenkler kapalı olduğundan envai çeşit graffitilerle karşılaşırsınız. Ama esas sürpriz Tersane Caddesi'nin karşısında sizi bekliyor. Hırdavatçılar Çarşısı'nın solundan itibaren Azapkapı yönünde yolunuza devam ederken mutlaka sokaklara girmelisiniz. Eski taş hanlarla, üç beş asırlık küçük dükkanlarla karşılaşacaksınız. Zencefil Sokak bittiğinde sizi Arap Cami karşılayacak. Caminin batıya açılan kapısından çıkıp yolunuza devam ederseniz yol sizi Demirci Fettah Sokağı'na çıkaracak. Bu sokağı mutlaka bulmalı ve İkincikat Tiyatro'ya uğramalısınız. Tiyatronun üst katında çok da güzel bir mekan var.