Avrupa'daki
diaspora Türkler'i, ilk kez 1980'li yıllarda Erhan Önal ve İlyas Tüfekçi gibi gurbetçi çocuğu futbolcuların başarılarıyla Türkiye popüler kültüründe arzıendam eylemeye başladı. Türk diasporası; sonraki kuşaklarda yalnızca Erhan Önal, İlyas Tüfekçi gibi 'topçu'lar değil, Tarkan gibi 'popçu'lar, Meryem Uzerli gibi 'celebrity'ler ve hatta 70 yıl sonra Keriman Halis'in tacını takan bir dünya güzeli çıkaracaktı. Hollanda'da yaşayan bir gurbetçi ailenin çocuğu olarak doğan Azra Akın'ın, 2002 Miss World Yarışması'nda birinci seçilmesine Türkler -hatta Akın'ın kendisi de dahil- herkes şaşırmıştı. Türkiye bu ödülü 70 yıl önce almıştı. Keriman Halis'in, Süleyman Demirel'in deyişiyle bir 'Avrupalılaşma' ya da 'Batılılaşma' projesi olan Türkiye Cumhuriyeti'nin henüz kurulduğu yıllarda Belçika'da yapılan yarışmada dünya güzeli seçilmesi boşuna değildi. Böylelikle Batı ile uyumlu, 'çiçeği burnunda' Cumhuriyet rejimi mükafatlandırılmış oluyordu.
KENDİSİNİ SEÇEN JÜRİDE
Batı'nın, aynı şeyi 2002 yılında 'İkinci Cumhuriyet' kurulmaya başlamadan hemen önce teşvik amaçlı olarak yaptığı ileri sürülebilir. Azra Akın'ın, AK Parti'nin henüz bir ay önce iktidara geldiği, Irak operasyonunda Türkiye topraklarının kullanılmasına izin veren tezkerenin Meclis'te oylanmasına üç ay kala, 7 Aralık 2002'de Dünya Güzeli seçildiğini anımsatalım. Ve daha önemlisi Miss World'ün bir Anglosakson projesi olduğunu da... Miss World 2002 seçimindeki 'reel-politik' izler, Azra Akın'ın -bu tür yarışmalarda kriter olangüzellik, zeka gibi olumlu özelliklerini değersizleştirmez elbette. Ama ödülün sadece Akın'ın 'üstün nitelikleri'ne değil, Türkiye'ye verildiğini söylemek komploculuk değil.
'AVRUPA GÖRMÜŞ' TÜRK
Üstelik Azra Akın, 'Avrupa görmüş' bir Türk kızıydı. Yani Batı açısından makbul bir adaydı. 'Avrupa görmüş' Türk kızı Azra Akın, son olarak, 2002'de kendisini Dünya Güzeli seçen jürinin üyeliğini yaptı. Akın, dün gece finali yapılan Miss World 2013'ün jüri üyesiydi. Ve kaderin garip bir cilvesidir ki, jüri üyeliğini; kendisinin Dünya Güzeli seçildiği sene El Kaide'nin bombalı saldırısıyla kan gölüne dönen Endonezya'nın turizm cenneti Bali'de yaptı. Bali, bu seneki yarışmanın yapıldığı yerdi çünkü. Bu yılki yarışmanın Doğu'nun en uzak ucunda yapılması, Miss World'ü bir Batı projesi olmaktan çıkarmıyor elbette. Miss World bir Batı projesi ama Türkiye, Demirel'in söylediği gibi salt bir Batılılaşma projesi olarak değerlendirilmemeli. Türkiye, kendine has toplumsal dokusu ve güçlü devlet geleneği ile yüzyıllar içinde Doğu-Batı arasında denge sağlayan yapısına kavuşmuş özgün, hatta yalnız bir ülke. Sadece kendisi açısından değil, dünya barışı açısından da doğru, haklı bir proje. Zamanla haklılığı daha iyi anlaşılacak. Ama haklılığı sayesinde kazançlı çıkacak mı, işte orası meçhul. Çünkü haklı çıkmak -başlı başına- kazanmak değildir. Haklı çıkmak -aksine- hep büyük kayıpların yıkıntıları üzerinde yükselir.
TÜRKÇE'Yİ SONRADAN GELİŞTİRDİ
Azra Akın, 8 Aralık 1981'de Hollanda'nın Almelo kentinde dünyaya geldi. Babası Nazım Akın Uşaklı, annesi Ayda Akın ise Afyonlu. Çiftin, Azra Akın'ın yanı sıra Doruk adlı 30 yaşında bir kızları daha var. Hollanda'da bale, resim ve müzik eğitimi gören Akın, 1998 yılında Elite Model yarışmasının Türkiye ayağında birinci seçildi. Ardından Türkiye güzeli oldu ve Miss World'e katılmaya hak kazandı. Ve bu yarışmada da birinci seçildi. Seçilen her güzel gibi dizi ve filmlerde rol almaya başladı. 2004'te başrolü Tamer Karadağlı ile paylaştığı Yağmur Zamanı adlı dizide oynadı. 2009'da Sadri Alışık Tiyatrosu'nda 72. Koğuş adlı oyunda rol aldı. 2011 ve 2012 yıllarında da iki ayrı dizide oynadı. Azra Akın, Dünya Güzeli seçildiği sene, Kıvanç Tatlıtuğ'la ilişki yaşamaya başladı. Çift, birkaç kez ayrılıp birleşmeyle dalgalanan ilişkiye geçtiğimiz şubat ayında son verdi. Azra Akın sonra Atakan Koru ile birlikte olmaya başladı. Akın, -sonradan geliştirdiği- ana dili Türkçe dahil üç dil biliyor.