Dahiliye
uzmanı Dr. Ayça Kaya, öncelikle, kışın en çok görülen hastalıklardan gribin nedeninin virüsler olduğunu ve antibiyotiklerin virüsler üzerinde etkisi olmadığı halde toplumumuzda yapılan en büyük hatanın grip olunca doktora gitmeden antibiyotik kullanmak olduğunu belirtiyor. 50 civarında virüs çeşidi olduğunu ve genellikle her yıl farklı grup virüslerin salgın hastalığa sebep olduğunu anlatan Kaya, grip aşısıyla ilgili de şunları söylüyor: "Grip aşısı, bir önceki sene en çok görülen virüs grubuna karşı oluşturulmuş bir aşıdır. Ama siz aşı yaptırdığınız halde, bir sonraki sene farklı bir virüs grubu ortaya çıkarsa, o aşının koruyuculuğu kalmaz. Gribin en iyi tedavisi ise bağışıklık sistemini güçlendirmek ve dinlenmektir." Dr. Ayça Kaya, bağışıklık sistemini geliştirmek için, ayrıca grip olunca yapılacakları da madde madde anlattı... ? Bağışıklık sistemini güçlendirmenin en iyi yolu, doğru yaşam sistemini benimsemektir. Siz bütün yaz kızartmaları, dondurmaları yiyin, hiç hareket etmeyin, sonra tam kışa girerken narlara yüklenin... Bu, sizin bağışıklık sisteminizi güçlendirmez. ? İyi bir bağışıklık sistemi için doğru beslenmeyi yaşam tarzı haline getirin. Günde en az iki, ortalama dört öğün yemeye çalışın. Yemeyi acıktığınızda yiyin, açlığınızı ertelemeyin. Böylece sürekli yemek düşünmezsiniz. ? Mutlaka sabah kahvaltısı yaparak evden çıkın. Kahvaltıda hazır poğaça, açma yemeyin. Bu, bağışıklık sistemini çökertir. Kahvaltıda bir haşlanmış yumurta, yanında bir dilim beyaz peynir, yazın domates, salatalık, biber; kışın tere, maydonoz, roka, dereotu gibi bol yeşillik yiyin. Özellikle kırmızı biber, yüksek antioksidan içeren bir sebzedir. Salçalık kırmızı biberi yazdan közleyip, buzdolabınızda saklayın ve kışın kahvaltılarınızda alternatif olarak çıkarın. Kırmızı biberin içinde likopen var. Bu, bağışıklık sistemimizi kuvvetlendiren en güçlü maddelerden biri. Likopen, sebze pişirildiği zaman daha çok ortaya çıkıyor. O yüzden kırmızı renkli yiyeceklerin pişirilerek yenmesi çok daha iyi. ? Meyve-sebzeyi mevsiminde yemek çok önemli. Zamanında yenmeyen sebze-meyve bağışıklık sistemini negatif etkiler. Doğal beslenmeye önem verin. ? Çalışan insanlar öğle yemeğinde genellikle döner, lahmacun, hamburger gibi yiyeceklere yöneliyor. Ama en güzeli, öğle yemeğinde parça etlerin olduğu yemekleri seçmek. Kuzu şiş, çöp şiş gibi bir ızgara, yanına salata, birkaç dilim ekmek ve ayran tercih edin. Bunun yerine zeytinyağlı sebze yemeği de tercih edebilirsiniz. ? Mümkünse eti öğlen yiyip akşama sebze yemenizi tavsiye ederim çünkü gece uykusunda hücreler kendini yenileyeceği için bağırsak sistemini çok yormamakta fayda var. Zeytinyağlı bir sebze, yanına iki - üç dilim ekmek, salata ve bir kase yoğurt idealdir. ? En önemli öğünlerden biri ikindi. İkindide bir fincan süte kahve, iki tane kuru meyve, üç-beş tane badem, veya bir kase yoğurt, iki yemek kaşığı yulaf ezmesi ve yanına bir meyve tercih edebilirsiniz. ? Bazı yiyecekler bağışıklık sistemini özellikle kuvvetlendirir. Genel olarak renkli beslenme çok önemli. Sebzelere meyvelere rengini veren, fitokimyasal dediğimiz renk pigmentleri var. Bunlar, sayıları 2 binin üzerinde, birbirinden farklı, insanın bağışıklık sistemini güçlendiren maddeler içerir. ? Mesela bir kırmızı elmayla bir yeşil elmanın, bağışıklık sistemi açısından vücuda katkısı aynı değildir. Bu anlamda beş temel renk grubu var: Kırmızı, sarı-turuncu, yeşil, beyaz ve mor. Ve en yüksek antioksidan morda. Mor üzüm, mor soğan, mor lahana, mor erik gibi yiyecekleri beslenmenizde daha çok bulundurabilirsiniz. Ve bir günde en az üç farklı renkte meyve yemeye özen gösterin. Rengarenk salatalar yapın.
Kış depresyonu da bağışıklığı zayıflatabilir
Psikiyatrist Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa, bağışıklık sistemini düşüren hastalıklardan biri olan kış depresyonuyla ilgili bilgiler veriyor: "Kışın karanlık günleri yaklaştığında, giderek yavaşladığınızı ve sabah uyanmakta güçlük çektiğinizi düşünüyor musunuz? Giderek daha sık ve fazla yemek yiyor, istemediğiniz halde şişmanladığınızı fark ediyor musunuz? İşinizde ve ilişkilerinizde odaklanma zorluğu yaşıyor, kendinizi çökkün ve kötü hissediyor musunuz? Bu sorulardan birkaçına olumlu cevap veriyorsanız, değişen mevsimlerle sorunu olan milyonlarca insandan biri olabilirsiniz. Kuzey Kutbu'na yakın bölgelerde gecelerin uzamasının ve günlerin kısalmasının hastalığın ortaya çıkışında rolü olması nedeniyle, özellikle kuzey ülkelerinde oldukça sık rastlanan bu durum, dünyanın farklı yerlerinde yaşayan kimi insanlarda da görülebiliyor. 'Mevsimsel duygudurum bozukluğu' olarak isimlendirilen kış depresyonu, özellikle kış aylarında yineleyici depresyon dönemleri, bahar ve yazda ise iyileşme dönemleri ile giden bir psikiyatrik hastalıktır." ? Klasik depresyon özellikleri olarak bilinen tabloların önde gelen belirtileri olan uykusuzluk ve iştahsızlığın aksine, kış depresyonu tablolarında aşırı unlu, şekerli, kalorili yiyecek alımının artışı ile belirli iştah ve kilo artışı ve uyku süresi artışı ön plandadır. ? Depresif duygudurum, aşırı yeme ve kilo artışı, aşırı uyuma, yorgunluk hissi, enerji azlığı, yaşamın her alanında ilgi-istek kaybı, kederlilik, değersizlik düşünceleri ve yalnız kalma isteği önde gelen belirtilerdir. ? 40'lı yaşlara doğru ve ağırlıklı olarak kadınlarda görülür. ? Biyolojik temelli bir hastalık olup, gelişiminde kalıtsal yatkınlık, çevre ve özellikle ışık yoksunluğu ve yüklenmezorlanma etmenleri belirleyicidir. ? Önlem olarak hastalık dönemi başlamadan önce ilaç tedavisine başlanması, gün ışığından olabildiğince yararlanma, kışın güneşli bölgelerde tatil yapma, yine gün ışığından daha fazla yararlanabilecek şekilde yaşadığı yeri değiştirme, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz, B1 vitamini (Tiamin), balık yağı-Omega3 gibi vitamin ve destek besinlerin alınması, depresif durumu olumsuz etkileyebilecek alkol alımının kısıtlanması, stres yönetiminin sağlanması ve uykunun sınırlanması kullanılan yöntemlerdir.
SERBEST RADİKALLERE SAVAŞ AÇIN
* Vücudumuzda oluşan serbest radikaller zararlı atıklardır ve bunlar bağışıklık sistemimizi negatif etkiler, bizi yaşlandırır. Özellikle C ve E vitamininin, çinko ve selenyumun, vücuttaki serbest radikalleri temizlediğini biliyoruz. Özellikle C vitamini yüksek sebze ve meyveleri bol tüketin. Kivi, narenciye, yeşil yapraklı sebzelerde yüksek C vitamini vardır.
* Beta-glukan da bağışıklık sistemini kuvvetlendiren bir maddedir ve yulaf kepeğinde çok vardır. Siz de her gün kahvaltıda yiyebilirsiniz. Ya da çorbalarınıza birer kaşık yulaf kepeği koyarak hem bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirirsiniz hem de tokluk sürenizi uzatırsınız.
NEREDE HAREKET ORADA BEREKET
* Hareket önemli. Günde en az yarım saat, mümkünse bir saatlik doğa yürüyüşleri yapmak, hem mutluluk hormonu endorfini artırır, hem dolaşımı hızlandırır ve hücre yenilenmesini sağlar, hem de metabolizmayı hızlandırır.
* Hasta olduğunuz zaman hareket ettiğinizde, kan dolaşımınızı hızlandıracağınız için daha çabuk iyileşirsiniz. Yürüme bandına çıkın, yarım saat yürüyün. Sonra duş alıp, nane limon çayı içip yatın.
* Hastalanınca en iyi gıda, tavuklu çorbadır. Çok yağlı yiyeceklerden ise uzak durun.