Türkiye'de çağdaş sanata yönelik ilgi arttıkça daha çok kitap yazılıyor, daha çok tartışılıyor. Çağdaş sanatın oluşturduğu bilinç, seminer ve panel gibi pek çok programla da destekleniyor. American Express sponsorluğunda ve SPOT Projects organizasyonuyla yapılan Uluslararası Güncel Sanat Seminerleri de bu kapsamda gerçekleştirilen önemli programlardan biri. Birbirinden ilginç konuların tartışıldığı seminerlerin dördüncüsü Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ArtInternational Istanbul bünyesinde, 17 Eylül Salı günü 'SOSYAL Bağlamda / içeren/içerikli SANAT' başlığı altında düzenlenecek. Seminerlere öncülük eden SPOT'un kurucusu Tansa Mermerci Ekşioğlu'na koleksiyonerliğe ve çağdaş sanata bakışını sorduk.
-
Sizin için SPOT'un ve SPOT'la gerçekleştirdiğiniz projelerin önemi nedir?
- SPOT'u eğitim ve üretim amacıyla kurduk. Yarattığımız bir fonla genç sanatçılara eğitim imkanı sağlıyoruz. Bir de üyelik programımız var. Üyelere bu programda galeri gezileri, küratör ve sanatçılarla buluşma imkanı sağlıyor, panel, seminer gibi programlarla da destekliyoruz. Geçen sene başladı bu program. Her seferinde farklı bir konuya odaklanıyoruz. Bu konu genelde güncel bir konu oluyor. Yine gündemdeki bir konuyu irdeliyoruz. Bizim tüm yaptığımız işler, yurtiçi ve yurtdışı seminerlerin bir amacı var. Bir bilinç yaratılmasına ve yaratılan bilincin desteklenmesine çalışıyoruz. Bu bir sosyal proje aslında...
-
Güncel sanata ilgi duymaya nasıl başladınız?
- Güncel sanata baktığımızda, güncel olanla ilgileniyoruz. Sanatçısını görebiliyor, tanıyabiliyoruz, eser üzerine konuşup, tartışıyoruz. Bir de bildiğimiz bir şey de olsa yeniden farklı bir şeyler öğreniyoruz. Örneğin geçtiğimiz gün bienalle ilgili olarak Fulya Erdemci'nin bir konuşmasına katıldım. Konuşmada, neden barbar kelimesini kullandıklarını anlattı. Bizim bildiğimiz barbar, kıran döken anlamına gelen çok da hoş olmayan bir sözcük. Oysa ki bienalle hatırladık ki bu kelimenin kökeni Yunanca'dan geliyor ve yabancı, bizden olmayan anlamı taşıyor. Fulya Erdemci 'Göçebeler de, kadınlar da, sanatçılar da biraz yabancı ve barbar gözüyle bakılan insanlar' diyor. İşte bu düşünceyi yakalamak, böyle farklı açıdan bakmak hoşuma gidiyor. Bende olmayan bir şey başkasında var ve karşılıklı olarak düşünce geliştiriyoruz.
-
Sanat tarihinde koleksiyonerlerin ve hamilerin yeri apayrı. Türkiye'de ise şu anda yeni kurulan koleksiyonlar ve yeni koleksiyonerler var. Siz kendinizi bu nerede konumlandırıyorsunuz?
- Koleksiyonerlik bazı sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Onlardan bir tanesi de hami dedikleri durum. Hamilik veya destekçilik, koruyuculuk. Bienale destek çıkılması ya da eser üretiminin desteklenmesi çoğunlukla özel kurum ya da kişilere düşüyor.
- Koleksiyonunuzda kimler var?
- Toplumsal içerikli sanat, toplumsal cinsiyetle ilgili eserler, kentsel dönüşüm, spritualite ile ilgili eserler yer alıyor. Çoğunlukla kariyerinin başında ya da ortasında olan 30'lu yaşlardaki sanatçıların eserleri bulunuyor.
-
Siz sanatla ilgilenmeye ne zaman başladınız?
- Çocukken sanatla çok ilgili olduğumu hatırlamıyorum. Annem-babam koleksiyonerdi, babamdan sonra annem devam etti. Benim için öyle bir ev ortamında büyümek çok faydalı oldu, bir bakış açısı kazandırdı. Yıllar içinde güncel dünya sanatına yöneldim. Bunun çeşitli sebepleri var. Sebeplerden biri satın aldığım eserlerle birlikte yaşayıp, yaşlanabiliyor olmam.
Amacımız sanata ilgiyi artırmak
American Express'ten Özlem Sunay, bu projeyle Türkiye'de sanata olan ilgiyi arttırmayı amaçladıklarını söylüyor: "Türkiye'de sanata yatırım oldukça arttı, yatırım artışına doğru orantılı olarak sanatçı sayısı ve sanatı takip eden kişi sayısı da arttı. American Express olarak sanata destek olup, sanatın geniş kitlelere yayılmasını diliyoruz. Sanat kavramının gelişebilmesi için daha fazla bilgilenmemiz gerektiğine inanıyoruz. SPOT Projects'in verdiği dersleri takip ediyor, çok başarılı buluyorduk. Böyle bir projeleri olduğunu duyunca çok heyecanlandık ve detaylar için hemen bir araya gelmek istedik. Bir araya gelince gördük ki, SPOT'un hedefi de bizimle aynı. Sa nata olan ilgiyi artırmak amacı ile yola çıktık."