New
York'ta illüstrasyon eğitimi almış, 23 yaşında, sarışın, güzel bir genç kız. Takı tasarımı yaptı, sahne dekoru hazırladı. Eğlenmeyi, spor yapmayı seviyor. Papyon adında bir de köpeği var. Ama babasının ve annesinin kim olduğu, tüm hikayesini kökten değiştiriyor. O, Türkiye'nin en sevilen oyuncularından, Derya Baykal ve Ferhan Şensoy'un kızı Derya Şensoy. Kelimenin tam anlamıyla sahne tozu yutarak büyüdü. Kaderinde oyunculuk olduğu daha küçük yaşından belli olsa da o, başlarda oyunculuktan kaçmak istemiş. Ama sonra babası ve ablasını sahnede görünce "Acaba yapar mıyım?" demiş ve tam da o sırada atv'nin eğlenceli dizisi
Doksanlar'dan teklif almış. Ve şimdi, genç bir oyuncu var karşımızda.
BABAMI İKNA ETMEK ZOR
Derya Şensoy, çoğu kendi tasarımı olan rengarenk takılarıyla karşımıza oturduğunda, annesi Derya Baykal'ı hatırlatıyor. "Anneme çok hayranım, harika bir ilişkimiz var," diyor ama babasının kızı olarak tanındığını ekliyor. Zaten konuşma tarzı ve şakalarıyla onu dinlerken Ferhan Şensoy'un mizahi yönünü hissetmemeniz imkansız. Ailede ona küçük Ferhan dediklerini anlatıyor: "Babamı bir şeye ikna etmek zordur. Annem, abim, ablam ve ben bir sürü yol ararız. En iyi ihtimalle bir haftada ikna olur. Benim de sert çıkışlarım, sivri dilim babama benziyor. 'Küçük Ferhan' dedikleri olur bana." Dizide canlandırdığı Tuğba karakteri, bir gelin adayı. Biraz kaprisli, dediklerini yaptırmaya çalışan bir kız. Derya Şensoy "Karakter biraz da benimle şekillendi. Benim öyle biraz antipatik tarafım da vardır açıkçası," diyerek ilk rolünün kendisi için yazılmış olduğunu anlatıyor. Derya Şensoy, doğuştan şanslı olduğunu düşünüyor, ama bu duruma rağmen hiç tembellik yapmamış. New York'ta tasarım okumaya gittiğinde, günlerini evde ders çalışarak geçirdiğini, onur listesinde yer alarak mezun olduğunu söylüyor. "Annem ve babam bizim için çalışıyorlar, sınıfta kalma lüksüm yoktu," diyor. Aynı düşüncesi oyunculuk için de geçerli. Çevresinde yetenekli pek çok oyuncu olduğunu ama tanınmış isimlerin rolleri kaptığını gözlemlemiş. Kendisi için de, "Annem ve babam ünlü olduğu için bu oyunculuk teklifi bana gelmiş olabilir. Ama bu, aslında benim için dezavantaj. Daha fazla çalışmam gerekiyor," diyor. Hırsıyla dalga geçmeyi de biliyor. Babasının tiyatro oyunu için geçtiğimiz yıl kostüm hazırlarken stresten apandisti patlamış. "O kostümler hazırlanırken ben apandisti yolda bıraktım," diyerek kahkahalarla gülüyor. Bu role de bol bol çalışarak hazırlanmış. "Herkes 'Annenle, babanla çalış,' dedi, ama annenle babanla oyunculuk çalışamazsın, çalışırsan kavga edersin. Ben Bahar Kerimoğlu'yla çalışıp öğrendiklerimi onlara gösterdim," diyor. Derya Şensoy uzun yıllardır ailesiyle tanınan, şimdi ise şansını sonuna kadar kullanmaya kararlı mücadeleci bir oyuncu olarak karşımızda. İzleyip, göreceğiz...
ANNEM SPOR AYAKKABIMI RENKLİ TAŞLARLA SÜSLERDİ
Derya Şensoy, annesinin yaratıcı yönünü çocukken çok hissettiğini söylüyor: "Çocukken ben bir sürü sorun çıkarırdım. Mesela spor ayakkabı giyerdim, babet ya da süslü ayakkabılar giymezdim. Bir gün bir arkadaşımın bar mitzvah (bir Yahudi töreni) törenine gidecektim, tutturdum spor ayakkabıyla gideceğim diye. Annem cinnet geçirecekti. Sonra buna çözüm üretti. Spor ayakkabının üstünü silikon tabancasıyla gül ve renkli taşlarla kapladı ve bana 'Tamam şimdi giyebilirsin,' dedi. Kafası öyle çalışıyor."
İLKOKULA KADAR ÜNLÜ OLDUĞUMUZU BİLMEDİM
Ferhan Şensoy ve Derya Baykal'la büyümenin nasıl olduğunu sorduğumuzda: "Deli bir anneyle deli bir babanın çocuğu olarak çok deli bir çocukluk geçirdim," diyor. İlkokula gidene kadar anne ve babasının ünlü olduğunu bilmiyormuş Derya Şensoy. Okulda öğretmen yoklama listesinde isminin üstüne basa basa okuyup, uzun uzun bakınca, farklı bir durum olduğunu anlamış. Anne ve babasının boşanmasını da kolaylıkla atlatmışlar. "Biz bir aile olmaya devam ettik," diyor. Hâlâ da ailesinin evinden ayrılmıyor. Beyoğlu'nda babasıyla, Tarabya'da annesiyle yaşıyor. Şu ara ailece en büyük sevinçleri, ağabeyinin birkaç günlük oğlu. Şensoy, "Annem bilinç kaybı yaşıyor. Torun sevinci 'trending topic' bizde," diyor.
ASLINDA İKİMİZİN DE ADI YUSUF OLACAKMIŞ
"Annem ablam Ferhan'ı erkek bekliyormuş. Adını Yusuf koyacaklarmış. Ama çocuk kız doğunca babannem 'A aynı Ferhan,' demiş. Babannemin adı da Müjgan, o yüzden Müjgan Ferhan Şensoy olmuş adı. Beni de Yusuf heyecanıyla beklemişler. Ben de kız doğunca 'A bu Yusuf da kız doğdu, ona da annesinin adını koyalım,' demişler. Anneannemin de adını vermişler, Neriman Derya Şensoy'um ben de. Bana Daduş, Ferhan'a Feruş diyorlar ailede, o yüzden karışmıyor."
BİR BUÇUK AYDA 14 KİLO VERDİ
Derya Şensoy diziye hazırlık sürecinde 14 kilo vermiş: "Şeyda Coşkun'la 14 kilo verdim, diziden önceki bir buçuk ayda. Boyum uzun olduğu için çok kilom olduğunu fark etmiyordum ama kilo verdikçe veresi geliyor insanın. Şeyda sağlıklı yaşamayı da öğretiyor, doğru beslenme alışkanlığı kazandırıyor. Şu an yemem gerektiği kadar yiyorum, koşuyorum, yürüyorum."