Türkiye, FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası'na tarihinde iki kez katıldı. Ayyıldızlıların ilk macerası 1993 yılında Avustralya'daydı. Milliler ilk maçında ABD'ye 6-0 yenilerek büyük bir şok yaşarken ikinci maçta rakip Güney Kore'ydi. Maç 1-0 Güney Kore'nin lehine devam ederken 85'inci dakikada Serkan Reçber sahneye çıktı ve turnuva tarihinde Türkiye'nin ilk golünü attı. U20 Dünya Kupası tarihindeki 700'üncü golü atan isim olarak da tarihe geçen Reçber'le kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
- Avustralya'ya büyük beklentiler içinde gitmiştiniz. Bekleneni neden veremediniz?
- Tam hatırlamıyorum ama beş ya da altı aktarmayla 32 saate yakın bir yolculuk yaptık. Serpil Hamdi Tüzün Hoca geniş kapsamlı, değişik şehirleri kapsayan bir kamp programı yaptı ama o gerçekleşmedi. Diğer takımlar bir hafta, 10 gün önce gelirken, biz üç gün kala geldik. Çok yorgunduk, uyku düzenimiz bozulmuştu. Meşhur bir soğuk algınlığı ilacı vardır. Onu almış gibiydik, yarı baygın gibi yani... (Gülüyor.)
- ABD'ye 6-0 yenildiğiniz maçın öncesinde ve sonrasında neler yaşanmıştı?
- İlginçtir biz onlarla aynı otelde kalıyorduk. Onları lobide görünce ayak ve el işareti yapıp 'Bu futbol; biliyor musunuz?' diye dalga geçmiştik. Amerikan futbolu vs. soccer muhabettine gönderme yani. Sonra maç 6-0 bitti. Otelde bu sefer onlar dalga geçen taraftı.
VUR SEVİN YETKİN!
- Maç içinden hatırladığınız komik anılar var mı?
- Olmaz mı? Maç 3-0 olmuş Serpil Hoca beni çağırdı ve ilk golü atan Imad Baba'yla bire bir oynamamı söyledi. Ben de 'Hocam! Ne bire biri Allahını seversen. Skora bak!' dedim. (Gülüyor). Neyse görev icabı gittim ve bir pozisyonda adama biraz sert girdim. Belki turnuvanın yıldızı olacaktı, sakatlandı. Bir de kaleci Yetkin'e takılıyorduk. Lakabı 'Vur sevin Yetkin' olmuştu. Adamlar gollerden üçünü 30- 35 metreden atmıştı!
- İlk golünüzü hatırlıyor musun?
- 1-0 mağluptuk. Korner attık ve dönen topa yayın oradan düzgün bir vuruş yaptım. Aslında o maçı alırız diye bekliyordum ama adamlar bizi çok yordu. Aynı ABD maçında olduğu gibi Güney Kore'yi hafife aldık.
- Son maçta İngiltere karşısında neler yaşandı?
- Biz onlarla çok maç yaptık. Neville kardeşler, Sol Campbell, Nicky Butt, Paul Scholes, Robbie Fowler, Nick Barmby, Julian Joachim... Ezbere biliyorum takımı! O turnuvada bazıları yoktu ve yenebilirdik aslında. Dediğim gibi zihinsel ve fiziksel olarak kaldıramadık o turnuvayı.
- Gelelim Türkiye'de düzenlenecek turnuvaya... Milli Takım'ı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Maçlarını izledim. Çok güzel bir kadro ve kreatif oyuncularımız var. Futbol şansı dediğimiz şey yanlarında olursa ilerleyeceklerine eminim.
SÜRPRİ Z OYUN CULAR ÇIKABİLİR
- Oyuncu olarak kimler öne çıkabilir sizce?
- Ben bir orta saha oyuncusu olarak ve son dönemdeki çıkışına bakarak Salih Uçan diyeceğim. Umarım zihinsel olarak ona çok yük binmemiştir, çünkü son dönemde çok ön planda. Alpaslan Öztürk'ü de çok beğendiğimi söylemek istiyorum. Şunu unutmamak lazım! Bu tarz turnuvalarda bir bakarsın kimsenin beklemediği bir oyuncu çıkar, yıldız olur.
- Genel olarak Türk Milli Takımı'na tecrübeleriniz ışığında neler söylemek istersiniz?
- Duygu patlamalarında uzaklaşmak lazım. Aşırı sevinmek veya üzülmekten bahsediyorum. Bu bir maraton. Arkadaşlarımız bu turnuvanın kendileri için ne kadar önemli olduğunu, futbol hayatlarına olumlu veya olumsuz etkilerini iyi idrak etmeli. Ulaşılabilir hedefler koymak lazım. Bizim zamanımızda devamlılık ve istikrar yoktu. Son olarak bu turnuvanın basında yer bulması lazım. Ben gerçekten heyecanlıyım böyle büyük bir turnuva Türkiye'de düzenleneceği için.
NOT: Bu söyleşi turnuvanın resmi sitesi http://www.u20dunyakupasi2013.com ile ortak yayımlanmıştır. Turnuvanın resmi Twitter adresi: @U20DK2013