Yine bir derbi günü geldi çattı. Dünyanın sayılı derbilerinden (bize göre) Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşmasının (Maç Kadıköy'de, saat 20.00'de başlayacak) bu kez öne çıkan noktası alkış polemiği. Aslında filmi altı yıl öncesine sarmak gerek. 9 Mayıs 2007'de İngiltere'de Chelsea, şampiyon Manchester United'ı alkışlayınca Türkiye şampiyonu Fenerbahçe, Ali Sami Yen'e 'Galatasaray şampiyon alkışlayacak mı?' sorusu eşliğinde gitmişti. Bu alkış zorlaması o dönem tarihe 'Sulu derbi' diye geçen akşamın da tetikleyicisi olmuştu. Tarih bu ülkeyi test etmeyi sever biliyorsunuz. Nisan ayının sonunda Londra'da bir kez daha alkışlanan takım yine Manchester United olurken, Arsenalliler'in bu hareketi polemik yanardağını bir kez daha hareketlendirdi. Ben açıkça Çaykur Rizespor Teknik Direktörü Mustafa Denizli gibi düşünüyorum: "Her şey için her türlü zemin her zaman hazırdır. Yeter ki onu değerlendirelim. Kimse merak etmesin, bir gün Fenerbahçe Galatasaray'ı, Galatasaray Fenerbahçe'yi alkışlayacaktır. O günü kim öne çekerse orada iz bırakacak." Bakalım Türk futbolunun önemli isimleri neler düşünüyor?
'ALKIŞ'A FUTBOLCU BAKIŞI
Oğuz Çetin (Fenerbahçe'de kaptanlık yaptı):
Rakipten önce kendi takımımızı alkışlamayı öğrenmeliyiz
"Türk futbol kültürünün içinde birçok şeyi değiştirmemiz gerekiyor. Günlük başarılara endeksli popülist bir kültürden bahsediyorum. Öncelikle ortaya koyulan emeğin kaybeden takım taraftarlarınca iyi değerlendirilmesi lazım. Yani rakipten önce kendi takımımızı alkışlamayı öğrenmeliyiz. Dikte eder gibi bu olayı ortaya koymak da doğru değil. Alkışlayacağı varsa da alkışlamaz insanlar."
Cüneyt Tanman (Galatasaray'da kaptanlık yaptı):
Bükemediğin bileği öpeceksin
"Kulüp başkanlarının yan yana oturmadığı, federasyon başkanının stadyumlara gidemediği bir ortamda bunları konuşmak garip oluyor. Gündem olsun, insanlar oyalansın diye bu konuları ortaya çıkarıyorlar. Sporcular birbirlerini zaten tebrik etmiştir. Etmeyenler de olabilir doğal karşılamak lazım. Bükemediğin bileği öpeceksin, bir sonraki sene için hırslanacaksın. Bir gün sporun ruhuna inebilirsek İngiltere'deki görüntülerle karşılabiliriz."
Semih Yuvakıran (Her iki takımda da oynadı):
Düşmanlık hâlâ çözülemedi
"Bu olayı ilk olarak duyduğumda ümitsiz biçimde 'İnşallah olur,' demiştim. 'Skor' kültürünü yaratan medya, kulüpler, teknik adamlar, oyuncular zincirleme olarak birbirine bağlı. Kimse risk almak istemez. Medya 'Alkışlansın,' diyor ama alkışın olumlu taraflarına değil, polemik yanına ağırlık veriyor. Ben iki takımda da oynadım. Kulüpten girdiğiniz an 'Onları yenemezsen bizden olamazsın,' mantığı var. Bu düşmanlık hâlâ çözülmeli."