Aslında işin buraya varacağı 1 Haziran 2012'de belliymiş de biz görememişiz. O gün Hollywood, Kathleen Kennedy'nin, George Lucas'la birlikte Lucasfilm'in eşbaşkanı olduğu haberine uyandı. Amerikan sinemasının son 30 yılına damgasını vurmuş, seneler boyunca kocası Frank Marshall'la birlikte Steven Spielberg'ün ortaklığını yapmış olan Kennedy'nin böyle bir pozisyonda yan gelip yatması beklenemezdi. Asıl bomba 30 Ekim'de patladı. Ama nasıl bomba! George Lucas, sadece adını değil hayatını verdiği, ellerinde büyüttüğü, solar iken dirilttiği şirketi Lucasfilm'i 4,05 milyar dolara Walt Disney şirketine sattığını açıkladı. Bununla da yetinmedi; artık emekli olacağını ve şirketin yönetimini tamamıyla Kathleen Kennedy'ye devrettiğini belirtti. Ama hepsinden de büyük haber, Lucasfilm'in yeni
Star Wars filmleri çekeceğini dünyaya ilan etmesiydi. Sadece yeni bir üçlemenin müjdesini vermiyordu Lucasfilm; Skywalker klanıyla alakasız
Star Wars filmleri çekeceklerini de açıklıyorlardı.
KARAR ÇOK ÖNCE VERİLDİ
Anlaşılıyor ki, George Lucas, uzun bir zamandır şirketini satmaya niyetliymiş. Dört küsur milyar dolarlık bir satış, üç ay içinde gerçekleşemez. Başka şirketlerle de kesinlikle görüşülmüştür ama aracı firmalar satış için ön çalışmalara başlar başlamaz, eminim ki Disney, Lucasfilm'i gözüne kestirdi. Sebebi çok basit: Disney'nin CEO'su Bob Iger, şirketin kontrolünü 2005'te eline aldığından beri stratejisini, büyük satın almalar üzerine kurdu, Lucasfilm gibi bir fırsatı kaçıramazdı. Çünkü Lucasfilm demek,
Star Wars yani bir servet demekti. George Lucas, yıllar boyunca, ne kendisinin ne de başka bir yönetmenin hiçbir zaman yeni Star Wars filmleri çekmeyeceğini söyledi durdu. Sonuncusu 2005 yılında vizyona girmiş olan ve sadece gişede toplam 4,5 milyar dolar gibi bir hasılat yapmış bu filmlerin devamını çekmemek, altın yumurtlayan tavuğu kesmeyi bırakın, kestikten sonra zavallı kuşu direkt çöpe atmak gibi olurdu. Zaten Kruşçov'dan revizyonist olmasın, Lucas çok iyi bir revizyonisttir. Bu yıl dediği, bir sonraki yıl dediğini tutmaz. Disney'le Lucasfilm'in arasındaki müzakerelerde, yeni
Star Wars filmlerinin büyük bir rol oynadığı bu sebeplerden dolayı bariz. Ama Lucas 68 yaşına gelmişti. Yeni bir üçleme, neresinden balarsanız bakın önümüzdeki 10 yılını alacaktı. İşte belli ki bu durumda Lucas'ın aklına Kathleen Kennedy geldi. George Lucas, Kennedy'yle daha önce dört
Indiana Jones filminde zaten birlikte çalışmıştı. En yakın dostu Spielberg'ün ortağı olmasından dolayı da aralarında ilave bir bağ vardı. Buna Kennedy'nin objektif olarak Hollywood'un en önemli oyuncularından biri olduğu da eklenince, Lucasfilm'in yeni başkanının kim olacağı ortaya çıktı. Yani artık belli ki 1 Haziran'da Kennedy Lucasfilm'e eşbaşkan olduğunda, Disney'le müzakereler son safhalarındaydı. Yeni
Star Wars filmlerinin çekileceği de biliniyordu. Burada ilginç bir detay var.
Star Wars'un resmi web sitesinin yöneticisi Pablo Hidalgo, yeni filmlerin çekileceğini 29 Haziran 2012 tarihinde öğrendiğini açıkladı. Bir şirketin besin zincirinin son halkalarından birini oluşturan bir pozisyondaki çalışanın bile bu haberi Haziran sonunda almış olması, asıl kararın belki de 2012'nin ilk çeyreğinde verilmiş olduğuna işaret ediyor.
İPLER KENNEDY'DE
Artık
Star Wars, tarihte ilk defa George Lucas'ın değil, Kathleen Kennedy'nin kontrolü altında. Yeni çekilecek üçlemenin Lucas'ın yazdığı bir hülasayı temel alacağı açıklanmış olsa da, buna pek de itibar etmemek lazım. Kennedy de şimdiye kadar ilginç bir yaratıcı takım topladı. 2015 veya çok daha büyük bir ihtimalle 2016'da gösterime girecek olan yeni üçlemenin ilk filmi
Bölüm 7'yi, daha önce
Little Miss Sunshine/Küçük Gün Işığım filmiyle En İyi Orijinal Senaryo Oscar'ını kazanan Michael Arndt yazıyor. Arndt'a, daha önce ikinci
Star Wars filmini yazan Lawrence Kasdan ve en son
Sherlock Holmes ve
X-Men: Birinci Sınıf filmlerinin senaryolarına imzasını atan Simon Kinberg danışmanlık yapacak.
YÖNETMEN SÜRPRİZ BİR İSİM
Filmin yönetmeni 25 Ocak'ta resmi olarak açıklandı: JJ Abrams. Ülkemizde, daha çok yarattığı (ama sonrasında neredeyse hiç kontrolü olmadığı) Lost dizisi ve yönettiği Mission Impossible III/Görevimiz Tehlike 3, Star Trek/Uzay Yolu ve Super-8 filmleriyle tanınan Abrams hiç beklenmeyen bir isim. Her şeyden önce, Abrams'ın kendisi, süreç sırasında verdiği röportajlarda, yönetmenlik teklifi aldığını ama reddettiğini açıkladı. Bunlardan en sonuncusu, Bölüm 7'nin yönetmenlik koltuğuna oturacağının açıklanmasından bir buçuk hafta önce yayımlandı. Doğrusunu söylemek gerekirse, karışık hisler içindeyim. Yeni Star Wars filmlerinin yapılacağı açıklandığında, olumsuz tepki verdim. Çünkü neresinden bakarsanız bakın, bu tam anlamıyla ticari bir teşebbüs. Önceki altı filmde Anakin Skywalker'ın çöküşü ve oğlunun onu kurtarışı zaten etraflıca anlatılmış, öykü bitmiş, çember kapanmıştı. Ama sonra fikre ısınmaya başladım: Birincisi, Star Wars her zaman ticari bir diziydi. Kendimizi kandırmayalım. İlki para yapmasaydı ikincisi de gelmezdi. Isınmamın ikinci sebebiyse, Star Wars evreninin genişliğiydi. Aynı James Bond filmleri gibi, Skywalker destanının gereksizce uzatılmasına göz yumabileceğimi fark ettim.