İstanbul'da sezonun son çağdaş ve modern sanat organizasyonu olacak 20. Beyaz Müzayede, 29 Mayıs'ta saat 19.00'da, Sofa Hotel'de gerçekleştirilecek. Müzayede öncesinde bir araya geldiğimiz Beyaz Müzayede Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Karadeniz, sanat eseri satın almak ve koleksiyon yapmak hakkında bilgiler verdi.
*
SANAT ESERİ ALMAK KÜLTÜR İSTER "Örneğin siz bugün hisse senedi alıyorsanız, herkesin aldığı hisse senedi aynı. Ama bir Komet resmi alıyorsanız, sizin aldığınız Komet resmi farklı, Ayşe Hanım'ın aldığı Komet resmi farklı. Sanat eseri almak, kültürel altyapı gerektiriyor. Danışmanlık sistemi de biraz suistimale açık olabiliyor. İlk aldığınız eserler hatalı olabilir, zevkiniz değişebilir, ama gerçekten ilgiliyseniz, zamanla gözünüz eğitim aldığından, doğru resimlere yönelirsiniz. Gün gelir, duvarınıza astığınız bir resim, oturduğunuz evden pahalı hale gelir. Ama bunun sonuç olması lazım; amaç değil. Kişinin seyretmekten zevk almadığı resmi, birileri önerdi diye satın almasını doğru bulmuyorum."
*
ESER SEÇİMİ ÖNEMLİ "Ortalama 2 bin eser içinden eleme yapıyoruz. Benim de dahil olduğum üç kişilik bir ekibimiz var. Eserler için minimum bir fiyat belirlemek ve bunun piyasa koşullarını yansıtması gerekiyor. Örneğin; bazen çok güzel eserlerle başvurular oluyor, ama eser sahibinin fiyat beklentisi, piyasanın çok üzerinde olursa, müzayedeye koyamıyoruz. Müzayedede arka arkaya dört-beş eser satılmazsa, bu durum salondaki havayı olumsuz etkileyebiliyor, satılacak eserler de bundan etkilenebiliyor."
*
300-400 KİŞİ GELİYOR "5 bin adet katalog dağıtıyoruz. Bunların 500'ü yurtdışındaki önemli müzelere ve koleksiyonere gönderiliyor. Yurtiçinde ise bireysel sanatseverlere dağıtılıyor. Aralarında farklı profiller var. Bunlardan ilki, çok az bulunan eserleri almaya çalışan, maddi birikimi yüksek kişiler. İkincisi, sanata tutkun olup, gençlerin eserlerini almak isteyenler. Üçüncüsü, yeni başlayanlar; koleksiyon için değil, duvarına asıp seyretmek için alanlar. Dördüncüsü, entelektüel olarak resmi iyi bilip, o resimle ilişki kurup alanlar. Bu son grup, düzenli alıcı değil, ama beğendikleri eserleri alanlar. Müzayede öncesi pazarlama önemli. 500 müşterimizi tek tek ararım. Kişinin zevkine göre ilgileneceği eser varsa, bakmasını tavsiye ederim."
SANATTA DA MODALAR OLUŞMAYA BAŞLADI ARTIK
*
BEYAZ MÜZAYEDE TİCARİ AMAÇLI KURULMADI "Türkiye'de 2006 öncesinde, müzayede evleri çağdaş eserlerle müzayede yapmaya pek sıcak bakmıyorlardı. Öncelikle bu eserlerin ebatları büyük olduğu için sergilemesi zor geliyordu. 200-300 eserle müzayede yapıyorsanız, sergileyebileceğiniz alan kısıtlıdır. O dönemde fiyatlar da daha düşük olduğu için kazançlı bir iş değildi. Biz çağdaş sanatın ikinci el piyasasının oluşmasına katkıda bulunmak amacıyla yola çıktık. Çağdaş sanatseverleri artırmaya çalıştık. Bu alanda ciddi boşluk varmış, yılda dört müzayede yapar hale geldik. Böyle olunca ticari boyutu da dikkat çekmeye başladı."
*
RESMİ BİR SÜRE SONRA BEĞENMEYEBİLİRSİNİZ "Zevkiniz değişmiş olabilir. Öyle olduğunda onu satabileceğini bilmeniz, o resmi alırken sizi daha rahat hissettirebiliyor. Böyle olunca müzayedelerle galeriler arasındaki fiyat farkı yaklaştı. Çünkü müzayedede satan sanatçıların fiyatını galeriler de artırmaya başladı. Ama ekonomik ortamın durgun olduğu veya ilginin azaldığı dönemde, fiyatları aşağıya çekebilmek lazım."
*
YENİ MÜZAYEDEMİZDE FİYATLAR ÇOK UYGUN "Çağdaş sanatta fiyatlar son iki-üç yılda arttı, Mart 2011'de tepe noktalarını gördü. Sonrasında TL bazında geriledi. Bu gerileme sağlıklı bir durum; bu olmasa bugün satış da yapılmaz. Dünyanın önde gelen müzayede kuruluşlarında bir kural var. Eser adedinizin yüzde 70'i tahmini fiyat aralığı içinde satıldıysa, iyi bir müzayede geçirmişsiniz demektir. Son zamanlarda müzayedelerdeki trendler, yüzde 70-80'lerde."
*
SANAT MARKALAŞIYOR "Akademik olarak eleştirilse de sanatta da modalar oluşuyor. Bir dönem belli bir sanatçı parlıyor, sonra unutuluyor. Dünyada da pazarlama çok önemli. En bilinen sanatçılar, o piyasanın en yetenekli isimleri olmayabiliyor. Türkiye'de artık dünyadaki fuarlara giden yeni bir galeri grubu oluştu. Bu galeriler hep genç sanatçılarla çalışıyor. Bu sanatçılar, bazen müzayedelerde çok iyi iş yapıyor. Çünkü o galeri bilinçli olarak bir sanatçının eserlerini yurt içinde satmayabiliyor."
*
KOLEKSİYONUM DİNAMİK "Ben asıp seyretmeyi sevdiğim için koleksiyonumda çok değişiklik yaparım. Kendi zevkim çok değiştiği için, arkadaşım olan sanatçılar 'Resmimi satmışsın,' diyerek bana bozulabiliyor. Çocuklarıma miras olarak resim bırakmalıyım gibi bir gayem yok. Çünkü koleksiyon kişisel olur. 30 yıl sonra çocuklarınız belki o eserleri hiç beğenmeyecek, yok fiyatlara satacak. Devamlı yeni sanatçılar çıkıyor, sonsuz bir servete sahip değilseniz, her beğendiğiniz eseri alıp saklayamazsınız."
FİYAT ARALIKLARI
Taner Ceylan (Nirvana, 2008) 250-350 bin TL.
Neşe Erdok (Adahan Oteli, 2001) 200-300 bin TL.
Nedim Günsür (Rıhtım Sokak, 1985) 300-400 bin TL.
Ömer Uluç (Kadın, 1989) 60-80 bin TL.
Adnan Çoker (Mor Dörtgen II, 1998) 110-150 bin TL.
Peter Halley (Prison Windows, 2002) 130-170 bin TL.
Sarah Morris (Origami, 2007) 110-150 bin TL.
Erol Akyavaş (Vav, 1984) 300-400 TL.
Mehmet Güleryüz (Eşcinsel ve Denizci, 1987), 180-240 bin TL.
Yaşam Şaşmazer (Shooter, 2011) 55-75 bin TL.