Trajik ölümünün ardından değil, yaşarken can verdiği melodileri sayesinde efsane olmuş bir gitaristin oğlu Yavuzcan Çetin. Ve kendini geliştirmeye aynı şekilde devam ederse, babası Yavuz Çetin'in başarısını tekrarlaması kuvvetle muhtemel. Şimdilik adını fazla duymamış olabilirsiniz. Ama bizden söylemesi: O, birkaç yıl sonra Taksim'in barlarından çıkarak müzik dünyasının altını üstüne getirecek. Bu nedenle babasının gitarıyla sahnelere adım atan 19 yaşındaki Yavuzcan Çetin'i sizlere tanıtmak istedik.
- Nasıl geçti çocukluğunuz?
- Babamı çok küçük yaştayken kaybettim. Ölümünün ardından annemle birlikte büyüdüm. Bu sürecin büyük bölümünde, annemin kısa süre önce evlendiği Turgut Berkes de yanımızdaydı. Maddi açıdan biraz sıkıntı çektik ama mutlu bir çocukluk geçirdim. Şimdi açıköğretim lisesinde okuyorum.
- Babanızın albümlerinin maddi getirisi olmadı mı?
- Yavuz Çetin'in oğlu olmanın hiçbir maddi getirisi yok. Ancak radyoda şarkılar çalınınca telif ücreti yatıyor bankaya. O da üç ayda bir 100 lira!
- Çocuklar genelde babalarının mesleğini seçmez. Sizin gitara başlamanız nasıl oldu?
- Dört- beş sene öncesine kadar gitarla alakam yoktu. Sonra blues ve rock dinlemeye başladım. Eve de Tuncer Tunceli ve Volkan Başaran gibi gitarist ağabeylerim geliyordu. Bana birkaç blues melodisi göstermelerini istedim. Hikayem böyle başladı yani.
- Babanızla kıyaslanmak, üzerinizde baskı oluşturuyor mu?
- Baskı kurmaya çalışanları umursamıyorum. Kötü niyetli insanlarla karşılaşmadıkça, kıyaslamalar benim gelişimime katkı sağlıyor.
- Babanız gibi siz de blues ve rock ağırlıklı çalıyorsunuz. Kimleri dinliyorsunuz peki en çok?
- Benim için kral BB King'dir. Ardından Jimi Hendrix, Stevie Ray Vaughan ve Eric Clapton gelir. Sahne aldığımda onların şarkılarını çalıyorum.
- Onu soracaktım. Yavuzcan Çetin ve Toplama Adamlar nasıl bir grup?
- Aslında grubun tek sabit elemanı benim. Sahne almadan önce çevremdeki müzisyenleri arıyorum, 'Şu gece çalacağız. Bize katılır mısın?' diyorum. Genç arkadaşlar da, babamın arkadaşları da, yani 'babalar' da katılıyor zaman zaman gruba. Genelde Taksim'deki Ağaç Ev'de sahne alıyoruz. Ama Ankara, İzmir, Bodrum gibi şehirlerde de çalıyorum ara sıra. Konser tarihleri değişebiliyor. O yüzden dinlemek isteyenler, sosyal medyadaki duyurularımı takip edebilir.
- Kendi besteleriniz de var mı?
- Birkaç bestem var. İlk kaydımı bir ay sonra yapacağım. Babamın arkadaşlarıyla çalacağız. Bir de Yavuz Çetin tribute albümü yapmak istiyorum.
- Gelecek için hedefleriniz nedir?
- Sahneden asla kopmayacağım. Babamın eski Fender Strotacaster'ını asla elimden bırakmayacağım. Üniversitede müzik hocalığı yaparak, oradan kazandığım parayı kendi müziğime yatıracağım.
- Peki, babanız hayatta olsaydı, onunla en çok ne yapmak isterdiniz?
- Sanırım en çok birlikte gitar çalmak isterdim. Babam şu anki halimi görse, yüzde 50 oranında gururlanırdı. Daha doldurmam gereken bir yüzde 50'lik kısım daha var! Bir de PlayStation'da futbol oynamak isterdim. Babam, PlayStation 1 piyasaya çıktığında, ilk gidip alanlardan biriydi.
LAKABI 'ALTIN ÇOCUK'TU
'Altın Çocuk' lakaplı blues ve rock gitaristi Yavuz Çetin, 1970'te Samsun'da doğdu. Öğrencilik yılları boyunca pek çok grupta gitar çaldı. 1990 yılında, İstanbul'da Batu Mutlugil, Zafer Şanlı ve Kerim Çaplı ile Blue Blues Band'i kurdu. Ardından MFÖ ile sahne almaya başladı ve Yavuz Çetin Group ile bar performanslarını sürdürdü. İzel, Göksel, Kıraç ve Soner Arıca'yla da ortak çalışmalar yürüttü. 1997'de İlk adlı ilk solo albümünü ve 2001'de Satılık adlı ikinci albümünü çıkaran, Türkiye'nin en başarılı gitaristlerinden Çetin, 15 Ağustos 2001'de Boğaziçi Köprüsü'nden atlayarak yaşama veda etti.
YAYINLANMAMIŞ ŞARKILARI VAR
"Babamın albümlerine koymadığı birkaç şarkısı var. Ama şarkıların kullanım hakkı TMC'de. Önümüzdeki günlerde Tuncer Tunceli'yle gidip o şarkıların kullanım hakkını bize vermelerini rica edeceğiz. Umarım bizi kırmazlar... Şarkılardan biri, babamın Erkan Oğur'la birlikte çaldığı Dünya'nın tam hali. O halini Erkan Oğur bile dinlememiş. Diğerleri ise babamın tarzında blues ve rock'n'roll şarkıları. Ayrıca internette babamın çok az video görüntüsü var. Roxy'de, Hayal Kahvesi'nde çaldığı günlerin görüntüleri, video kaset olarak elimde duruyor. Biraz 'döner sermaye' bulursam, onları da internete aktaracağım. Belki ileride ufak bir Yavuz Çetin belgeselinin, videoların ve albümlerin yer aldığı bir DVD seti çıkarırız."