1 Atina, tarihten bu yana 'ticaret, siyaset' dinamikleriyle var olagelmiş bir kent.
Uygarlığa katkı sağladığı oranda parlamış, varlık sebebini inkar ettiği noktada ise sönükleşmiş. Atina demokrasisi kavramını yeşertmiş, Batı uygarlığının entelektüel tarlası olmuş.
2 Site devletler çağında filozofları, sanatçıları, siyasetçi ve bilimcileriyle büyük bir güç haline gelen Atina'yı; bazen Ispartalıların savaşkan gücüyle yok olurken bazen de İstanbul'un jeopolitiğiyle 'Konstantinopolis'in taşra kasabası' olarak görüyoruz.
3 Atina'ya adını veren Athena'nın 'bilgeliğiyle' yürüdüğünde parlamış, yine aynı kültürün yaramaz çocuğu Dionysos'un şarap ve eğlence düşkünlüğüyle çökmüş bir kent. Şimdi Atina, yani onun temsil ettiği Yunanistan, yeniden ateşle imtihan ediliyor.
4 Yunanistan bundan 30 yıl önce Avrupa Birliği denen zenginler kulübüne giren ilk fakir ülke oldu.
Akdeniz Fonları ile fakirlikten 'orta halli' ülkeye terfi etti. 'Avrupa uygarlığını ben kurdum' türküsüyle yıllar boyu milyarlarca avro dış kaynak temin etti.
5 Bu süre içinde Yunanistan "Ege," dedi, "Kıbrıs," dedi, kaynaklarını Türk tehdidi gerekçesiyle silahlanmaya harcadı.
Doğal potansiyeli olan turizmi geliştirmek için fazla gayret göstermedi.
6 Derken üç yıl önce patlak veren küresel kriz, finansör AB'yi sarsınca, önce bal-kaymak fonlardan sonra da ucuz kredilerin musluğu kesiliverdi.
Taşıma suyla dönen değirmen, bir anda durma noktasına geldi.
7 Maaşları ödeyemez, zorunlu harcamaları karşılayamaz hale gelen ülke, iflas tehlikesiyle yüzleşti. Fakat Avrupa Para Birliği için taşıdığı önem yüzünden 'batmasına izin verilemeyecek kadar önemli' olduğu anlaşıldı.
8 Avrupa Merkez Bankası, Uluslararası Para Fonu ve Avrupa Birliği Konseyi, kısaca Troyka, iflası halinde AB'nin birliğini ve avronun bütünlüğünü tehdit eden Yunanistan'ı kurtarmak için kolları sıvadı.
9 Kurtarmanın şartları vardı ve Yunan Başbakanı Yorgo Papandreu, bunu referanduma götürmek istedi. Sokaklar da Yunan halkının "Acı reçete istemeyiz, eski mutlu günler geri gelsin," talepleriyle ısındı. Troyka, başbakanı istifa ettirdi ve yerine teknik hükümet kurdurttu. Başına da bizdeki Kemal Derviş modeli teknokrat başbakan konuldu.
10 Ardından Yunanistan'a ilk etapta 110 milyar avro para aktarıldı.
Yunan bütçesi, bu kaynağı anında ertelediği harcamalarına ve acil borçlarına gömdü, para buharlaşıverdi. İlk yardım paketi işe yaramayınca bu defa ikincisi, 130 milyar avro olarak tasarlandı.
11 Fakat ilk paketten ağzı yanan Troyka bu sefer; 'borç komiseri' önerisiyle çıkageldi.
Davos'ta Alman Şansölyesi Angela Merkel; Yunanistan'dan 'egemenlik devri' talep edince siyasi kriz çıktı. Almanya bu defa benzer bir talebi Troyka üzerinden dillendirmeye başladı.
12 İlk etapta ücretlerde yüzde 30 kesinti, emekli maaşlarında indirim, 150 bin memuru kapıya koyma gibi maddelerle dolu 'ölüm diyeti' devreye alındı. Parlamento halkın işgaline uğradı, ama ikinci yardım paketi onaylandı. Ülkenin borcu 206 milyardan 107 milyar avroya indirildi, fakat özgürlüğü 'masadan' kalkamadı.
13 Bugün Yunanistan; AB'ye borcuna sadakati anayasasına koymayı kabul etmiş, devlet tahvillerinde İngiliz yasalarına boyun eğmiş, bütçesinde borç geri ödemesi için üç aylık rezerv tutmaya zorlanmış ve her kararda 'müstemleke valisi' yetkileriyle donatılmış komisere danışma zorunda bırakılmış.
14 Peki ne olacak? Olacağı şu:
Avrupa, verdiği borcu, yine kendi bankalarının alacağı olarak tahsil edecek. Bir bakıma Troyka, batık Avrupa bankalarını kurtarmak için Yunanistan'ı kullanacak. Gelen para, geldiği gibi ülkeyi terk edecek.
Üçüncü yardım paketi tasarlanırken, 'Libor + adalar', 'Libor + özgürlük' bedeli ödemeye zorlanacak.
15 Komşusunda yangın varken, hiç kimse, hiçbir ülke güvende olamaz.
Yunanistan'ın içindeki kriz, uzun yıllar komşuyu sıkıntıda tutacak gibi görünüyor. Bu süreçte Türkiye'nin turizm ve bankacılık dahil pek çok alanda Yunanistan ile işbirliğinin gelişmesi kaçınılmaz olacak.