Her şey moda blogger'ı arkadaşım Seda'dan
(Sarıgözoğlu) gelen tweet ile başladı: "Yaprak! Josh Spear İstanbul'da ve onu gezdirecek birilerini arıyor!" Spear'i tanımıyorsanız da ismini bu hafta içinde bol bol duymuşsunuzdur. Hani şu Marka Konferansı'nın ana konuşmacılarından, 26 yaşındaki cool avcısı ve 'dünyanın en genç marka stratejistlerinden'. Uzun yıllardır takip ettiğim ve sevdiğim coolhunting blog'larından JoshSpear.com'un kurucusu Spear de, "Cool çocuklar lokal Türk tasarımcılarının ürünlerini nereden alıyor?" diye soruyordu Twitter'da. Dünyanın en zor işlerinden biri olmalı, tereciye tere satmaya çalışmak; genç yaşına rağmen bu işin pirlerinden sayılan birini 'cool avcılığı'na çıkarmak. "Lütfen New York veya Tokyo'da görebileceğimiz şeyleri görmeyelim, ünlü markaların mağazalarını gezmeyelim," ricası da işimi kolaylaştırmıyordu. Mini İstanbul turumuz için Josh ve kız arkadaşı Greta (Eagan) ile otellerinde buluşuyoruz. Greta da blogger. Uzmanlık alanı ise ekolojik moda. Fashion Me Green (www.fashionmegreen.com) blog'unda sektördeki yeni gelişmeleri ve keşfettiği ekolojik markaları tanıtıyor. Greta, olası durakları sıralamış bile. Geçtiğimiz hafta
Daily Candy'de yayınlanan İstanbul önerileri, benim seçimlerimle de örtüşüyor neyse ki. Üç saat içinde olabildiğince çok yere gitmeliyiz!
ÖZBEK, MODAYI BIRAKMASAYMIŞ!
İlk istikametimiz, otele yakın olduğu için Nişantaşı mevkii. Ve tabii ki her 'turist'in mutlaka görmesi gereken
Yastık by Rıfat Özbek. Modayı bıraktığı için yaratıcı dünyanın karalar bağladığı tasarımcının yastıkları ve yatak örtülerine, tahmin ettiğim gibi bayılıyor, Josh ve Greta. Geçtiğimiz hafta Londra'da da bir butik açtığını öğreniyoruz Özbek'in. En çok içi lavantalı yastıkları beğeniyorlar. "Keşke modayı bırakmasaymış. Kıyafet ve aksesuarlarını görmek isterdik," diyorlar.
BNG'nin takılarını beğeniyor,
Arzu Kaprol'e bayılıyorlar. "Kumaş seçimleri harika. Kat kat pilili tasarımlarını ve kalıplarını çok sevdik," diyorlar. Tasarımcılar
Ela Cindoruk ve
Nazan Pak'ın butiğinde ise kısıtlı zamanımıza rağmen çok uzun vakit geçiriyoruz. Neredeyse her şeyi çok farklı ve özgün buluyorlar. Josh, mutlaka bir erkek tasarımcı keşfetmek istiyor. İşimiz zor, biliyorum. O yüzden
L'appart PR'ın kapısını çalıp
Niyazi Erdoğan'ın koleksiyonunu inceliyor, beğeniyoruz. Greta,
2wins'in oyuncaklı ayakkabılarını da gözüne kestiriyor arada. Lüks markalara bakmasak da
Beymen Blender ve
V2K Designers'a göz atmak gerektiğini düşünüyorum. V2K'in yerleştirmesini ve ürün seçimini çok beğeniyorlar. Blender'ı ise oldukça sıcak buluyor, Barney's'in genç versiyonu Co-op'a benzetiyorlar.
Mehry Mu çantalar, takılar ve
Batya Kebudi'nin yüzükleri Greta'nın dikkatini çekiyor hemen.
Blender Originated koleksiyonunu da bir kenara not ediyorlar. Greta, Blender'da ünlü ekolojik tasarımcı markası
Edun'un satılıyor olmasına çok seviniyor: "Hem yeni koleksiyon hem de neredeyse tamamı var!"
Midnight Express'i eğlenceli buluyor,
Yazbukey'in broşlarıyla fare çantalarına hayran kalıyorlar.
Tru Project'in basic ürünlerinin oldukça gelecek vaat ettiğini söylüyor ama erkek gömek seçkisini pek beğenmiyorlar. Sıkışık bir trafiğe rağmen Galata civarına geldiğimizde ise ilk durağımız,
ParisTexas oluyor. Ayakkabı tasarımcısı
Ahmet Baytar karşılıyor bizi. Buradaki favorileri çantalar, Baytar'ın ayakkabıları ve Baytar'ın kendisi!
Laundromat'ta birkaç tasarımcının ismi kaydediliyor,
Building'de de keza, aynı şekilde.
Lunapark yorumları: "Muji Türk olsa, böyle olurdu." Çok istememize rağmen
Bilstore ve
İKSV Tasarım mağazalarını görmeye vaktimiz kalmadı. O ikisine uğramadan Galata civarı 'cool avcılığı' turu tamamlanmaz, biliyorum. Adresleri verdim, ertesi gün mutlaka gitmelerini öğütledim. Oralardan kimleri beğenmişler, yakında blog'larında okuruz diye tahmin ediyorum.