Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın 2023'te Türkiye'den 10 turcorn çıkarma hedefiyle ilgili açıklaması gözleri yeniden startup'lara çevirdi. Bu noktada büyük veriyi işleyip analizlerini yapan ve buna göre proje geliştirip bunu ticarileştiren startup'ların önü açık gibi görünüyor.
A Para'da Şafak Tükle'nin sunduğu Teknoloji ve Finans programında konuşan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) Direktörü İbrahim Elbaşı, büyük veri denilen entelektüel sermayenin startup'ların ölçeklenmesinde önemli bir paya sahip olduklarını söyledi. İstanbul Ticaret Odası bünyesinde kurulan merkezin 430 binden fazla üyesiyle büyük bir veriyi işleyen sosyal bir girişimcilik platformu olduğunun altını çizen Elbaşı, şunları söyledi: "Fintech'ler kullandıkları metodoloji ve terminoloji sayesinde startup'lara göre çok hızlı büyüyor ve karşılık buluyor. Fintech oranımız şu anda yüzde 20 seviyesinde. Bunu artırmak için de çalışmalarımız sürüyor. 10 turcorn'dan birini biz BTM olarak çıkarmak istiyoruz." 'Startup'lar=dönüşüm=akıllı yatırım=ülkesel ve bölgesel rekabetçi konum' formülünden de bahseden Elbaşı, Türkiye'yi içinde bulunduğu ekonomik türbülanstan startup'ların çıkarabileceğine inandıklarını, ülke olarak da bu girişimlerin peşinden gidilmesi gerektiğini ifade etti. Elbaşı, "Startup'lar bizi çok daha üst seviyelere getirecek. Büyük veriyi iyi işleyen dünyada ses getirebilir" dedi.
İŞLENMEYEN VERİNİN BİR DEĞERİ YOK
Fintech Fanaliz Kurucusu Atakan Yücel ise, şirket olarak firmaların vadeli alışverişlerindeki riski ölçtüklerini, bunu da büyük veri analiziyle sağladıklarını söyledi. "Şirketlerin ellerinde çeşitli veri kümeleri var. Bu veriler durduğu sürece aslında bir değer üretilmiyor. Biz şirketlerin elindeki verilerle dış verileri kıyaslayarak kredi risk analizi ortaya çıkarıyoruz. Bir şirket bir bireye veya bir şirkete mal satacak diyelim. Bunu vadeli olarak yapmak istiyor. Kişiye hangi limitle satış yapması lazım, hangi vadeyi uygulaması lazım, bunu gelişmiş algoritmalarla büyük veriyi inceleyerek analiz ederek sonucumuzu ortaya koyuyoruz" ifadelerini kullandı.
HEM SATIŞI HEM VERİMLİLİĞİ ARTIRIYOR
Verilerin düzgün toplanması ve bu analiz kabiliyetinin artmasının bankaların yaptığı yazılım yatırımlarıyla mümkün olduğunu ve toplanan verilerin artık saniyeler içerisinde değerlendirilebilir hale geldiğini belirten Yücel, "Mesela bir bankaya SMS yolladığınızda saniyeler içinde size 'Krediniz hazır' diye mesaj geliyor. Biz bunu reel sektör için yapıyoruz. Müşteri bilgilerini Türkiye'de kredi kayıt bürosundan alıyoruz. Büro kanun gereği de risk merkezi kimliğine, veri toplama iznine sahip. Bizim bu büroyla bir entegrasyonumuz var. Müşterilerin izni doğrultusunda bu bilgileri alıp kullanabiliyoruz" diye konuştu. "Finans sektöründe özellikle açık bankacılık veri kaynaklarını geliştirecek. Hem birey hem de bir şirketin tek bir uygulama platform üzerinden hesaplarını takip edebilmelerini sağladığımız zaman bu sefer şirketlerin nakit akışlarını da görmüş olacağız. Daha iyi finansal analizler yapacağız. 2 yıllık bir süreçte bu alanlar daha da büyüyecek" diyen Yücel, bu sistem kurulduğunda doğrudan satışlara artış olarak yansıyacağını kaydetti. "Riskinizi daha iyi ölçüp daha az maliyete katlanarak operasyonel verimliliği artırarak satış hacmi artışı sağlıyorsunuz. Yaptığımız projelerde yüzde 25 satış hacmi yüzde 60 operasyonel verimlilik artışı oluyor. Bu da doğrudan bir finansal fayda sağlıyor" diyen Yücel, kredi skorlamayı farklı ülkeler ve bireyler için yapabildikleri taktirde büyümelerini hızlandıracaklarını ve yurtdışına açılabileceklerini kaydetti.