Ayşem Suner, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 2017'nin gerek Türkiye ekonomisi gerekse de lastik sektörü açısından olumlu bir yıl olarak kapandığını ifade etti.
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde her bin kişiden neredeyse 600'ünün aracı varken, Türkiye'de bu rakamın çok daha aşağılarda seyrettiğini, ancak artan araç sayısı ve buna paralel olarak yükselen lastik ihtiyacını keskin şekilde gözlemlediklerini aktaran Suner, "Türkiye lastik pazarı sahip olduğu potansiyelle Michelin olarak bize umut veriyor." diye konuştu.
Suner, geçen yıl iç ve dış lastik toplam ihracatının 2016'ya kıyasla yüzde 16 artarak 1 milyar 132 milyon dolara yükseldiği bilgisini vererek, şunları kaydetti:
"Lastik ihracatı, 2017 yılında Türkiye inşaat sektörünün hareketliliği, kentsel dönüşüm uygulamaları ve devlet destekleriyle büyüyen ağır vasıta lastikleri pazarının etkisiyle oldukça başarılı bir seyir izledi. Bu alanda ülkemizin global pazardaki ağırlığını 2018 yılında da koruyacağını ve pazarın büyümeye devam edeceğini düşünüyorum. Binek araç lastikleri de bu yıl önemli bir başarı yakaladı. Lastik sektörü olarak 2018 yılından umutluyuz, 2017 yılından daha yukarıda bir çıtaya ulaşmayı hedefliyoruz."
Ayşem Suner, Michelin Türkiye'nin elde ettiği sonuçlarla Michelin Grubu'nun ülkeye olan güvenini perçinlediğini söyledi.
Michelin Grubu'nun 2016'nın ilk 9 ayında elde ettiği 15,4 milyar avro olan net gelirini, 2017'nin aynı döneminde 16,4 milyar avroya yükselttiğini belirten Suner, "Bu başarının ardında global olarak sürdürülen müşteri odaklı hizmet, dijitalleşme, sadeleşme politikalarımız bulunuyor. Michelin Türkiye olarak globalde yürütülen ve grubun stratejik yaklaşımını yansıtan bu adımları ülkemizde de başarıyla uyguluyoruz. Tabii ki ülkemizin genç nüfusu, gelişmekte olan bir ekonomi olarak GSYİH'nin AB'ye oranla daha yüksek olması performansımızı olumlu anlamda etkiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Michelin Türkiye olarak net satışlarını 5 yıldır artırdıklarını anlatan Suner, binek araç lastiklerinde Türkiye pazarına girdiklerinden bu yana en çok tercih edilen markalar arasında bulunduklarını dile getirdi.
Suner, binek araç lastikleri segmentinde geçen yılı rekorla kapattıklarını ifade ederek, "Aynı şekilde alt markalarımızdan BF Goodrich tarafında da satışlarımızı katlamayı başardık. Michelin olarak 2017 yılı değişim pazarında 2016 yılına kıyasla binek ve hafif ticari araç lastiklerinde yüzde 23, ağır vasıta lastiklerinde yüzde 3, iş makinesi lastiklerinde yüzde 64, tarım lastiklerinde yüzde 24 büyüdük. 2017 yılı ciro artışımız ise TL bazında yüzde 50 civarında gerçekleşti." diye konuştu.
Ağır vasıta pazarında 2017 yılında X Multi serisi ve Michelin X Line Energy lastiklerini müşterilerle buluşturduklarını ve olumlu dönüşler aldıklarını anlatan Suner, tarım ve iş makinesi lastiklerinde de performans ve verimliliği artıran lastikler sunduklarını söyledi.
Binek araç lastikleri segmentinde 2018 yılında yeni ürünlerinden Primacy 4'ün yollarda olacağını bildiren Suner, "Kış lastikleri sezonu da sektörümüzde büyük bir hareketlenme yaratıyor. Bu segmentte de müşterilerimizin ihtiyaçlarına odaklanan ve daha iyi çözümler sunan ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Yeni pazara sunulacak olan Alpin 6 lastiğimiz de 2018 tüketicilerimizin ihtiyaçlarına karşılık verecek." dedi.
Suner, Michelin Grup olarak 18 inç ve üzeri premium lastik pazarında yüzde 20'nin üzerinde büyüme yaşadıklarını dile getirerek, Michelin Pilot Sport 4S lastiklerinin bu büyümede önemli bir rol oynadığını ve bu segmentteki liderliklerini 2018 yılında da sürdüreceklerine inandıkların ifade etti.
Türkiye pazarının Michelin Grubu için oldukça önemli olduğunu vurgulayan Suner, "Ülkede 12 yıldır üst üste ihracat şampiyonu olan otomotiv sektörü 2017 yılında 28,5 milyar dolar dış satım yaptı ve toplam ihracattan yüzde 18,4 pay aldı. Ülke olarak gündemimizde yerli otomotiv konusu da yer alıyor. Hem kamu hem özel sektör yerli otomobil üretilmesi için oldukça hummalı bir süreç içerisinde. 2020 yılında umuyoruz ki ilk yerli otomobilleri yollarda göreceğiz. Tabii ki bu gelişmeler otomotiv sektörünü olduğu gibi doğrudan lastik sektörünü de etkileyecek ve fayda sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.
Suner, hem globalde hem de Türkiye'de ağır vasıta ve iş makinesi lastiklerinde büyük hareketlenme olduğunu gördüklerini belirterek, 2017 yılında Türkiye'nin hem binek hem ağır vasıta lastikleri pazarında da son 3 yıldır olduğu gibi büyüme grafiğini sürdürdüğünü kaydetti.
Michelin olarak hedeflerinin tek bir lastikle daha yüksek kilometre ömrü, performans ve güvenlik sunmak olduğunu aktaran Suner, "Aynı lastikle diş derinliği yasal sınır olan 1.6 mm'ye düşene kadar yollarda her türlü zemin ve hava koşulunda güvenle seyahat edilebilmesi için çalışıyoruz. Lastiklerin yasal diş derinliği sınırına kadar kullanılabileceği teknolojilerle üretilebileceğini savunuyoruz. Yılbaşında dünyada ilk defa aşınmış lastiklere yapılan testlerdeki CC+'nın başarısı da bizleri bu anlamda çok motive etti. Büyüme stratejimizin temelinde sürücülere gerçek, inovatif lastik teknolojileri ve lastik çözümleri üretmek yer alıyor." yorumunu yaptı.
Kış lastiği zorunluluğunun ardından kış lastiği satışlarında önemli bir artış olduğunu aktaran Suner, Türkiye'de kış lastiği kullanım oranının toplam lastik pazarının yüzde 35'ine ulaştığı bilgisini verdi.
AB ülkeleri ile kıyaslandığında kış mevsim şartlarının yoğunluğu ve bilinç düzeyi gibi sebeplerin de etkisiyle henüz pazarın istenilen doygunluğa ulaşamadığını ifade eden Suner, bu segmentte ülke olarak gidilecek yol olduğunu dile getirdi.
Suner, "Biz de Alpin 5 kış lastiğimizle pazarda önemli bir yer edindik. Yeni yılda Alpin 6 ile de pazardaki yerimizi pekiştirmeyi umuyoruz. Ayrıca yeni ürünümüz CrossClimate da hedeflerimizde önemli bir pay alıyor. Bayilerimizden gelen talepler beklediğimizin üzerinde. Stoklarımızı da bu taleplere uygun olarak artırıyoruz. Hem Alpin serisi hem de CrossClimate ile bu başarılı performansın devam edeceğini öngörüyoruz." dedi.