Son günlerde lastiklerin son kullanma tarihleriyle ilgili kafa karışıklığı ve tartışmalar kulağıma her zamankinden fazla gelmeye başladı. Evet, ilaçlar gibi, yiyecekler gibi, lastiklerin de son kullanma tarihi var. Ancak bu durum pek fazla bilinmiyor. Temel hammaddeleri arasında kauçuk, tekstil ve çelik bulunan lastikler hiç kullanılmasa bile belirli bir süre sonra kullanılmaz hale geliyor. Zaten tartışmalar da bu noktada başlıyor: Lastiğin raf ömrü kaç yıl? Yakın bir zamana kadar lastik üreticilerinin genel olarak kabul ettiği süre 6 yıldı. Ancak şimdi bazı büyük üreticiler bunu 10 yıl olarak telaffuz etmeye başladı. Bazı büyük üreticilerse bu görüşe tam olarak katılmıyor. Zaten raf ömrünün üretici tarafından verilmesi aşamasında dikkat çektiği saklama koşullarına da tam olarak uyulması gerekiyor.
Örneğin; güneş ışığı görmemesi, deponun serin, kuru ve kimyasallardan arındırılmış olması, lastiklerin dik ya da üst üste 8 adetten fazla olmamak ve belirli sürelerde yerlerinin değiştirilmesi kaydıyla saklanması gibi. Eğer bu şartlar sağlanmazsa lastikler 10 yılı bırakın, 6 yılı bile görmeyebilir. Şekil deformasyonları ya da kılcal çatlaklar, lastiklerin kullanılmasını tehlikeli hale getirir. Bu nedenle lastik satın alırken, lastik yanağındaki 4 haneli rakama bakın. Bu rakam lastiğin hangi yılın hangi haftasında üretildiğini gösterir. Kış lastiklerinizi, yaz lastiklerinizi değiştiriyor ve lastik oteli hizmeti alıyorsanız, depo koşullarını öğrenmeye çalışın, lastik şakaya gelmez…
Halit BOLKAN