HONDA CR-V ORTALIĞI KARIŞTIRIR
Bir dönemin "Fransız mı Japon mu" tartışmalarına hep Alman gözüyle yaklaşan biri olarak Honda'nın son dönemdeki dizel motor atılımının beni etkilediğini söyleyebilirim. Yani yorumumun başında markaya tutkusu olmayan bir otomotiv gazetecisi olduğumu söylemem bu sebepten. 1.6 dizel motorla eski bol benzin tüketip, yüksek devir çeviren Honda'ların pabucunun dama atılacağının ipuçlarını veren ve yakın dönemde turbo beslemeli ( Type-R'ın 2.0 lt turbo ile 280 bg olacağı açıklandı) benzinli motorlarla da yola devam edeceğini açıklayan markanın 1.6 lt'lik dizel CR-V'sinin özellikle de bu fiyatla çok iş yapacağını düşünüyorum. Zaten markanın 2014 Aralık ayına kadar koyduğu 5 bin adetlik hedef de bunu gösteriyor.
2.6 MİLYONLUK AVENTADOR İÇİN ŞANSLI KİM?
Ortaköy'de belki de dünyanın en güzel satış noktalarından birinde, Doğuş Otomotiv'in Bentley-Lamborghini showroomunu süsleyen bir bebek var ki söylendiğine bunu orada ilk gören de benmişim. 2.6 milyon TL'lik Aventador Spider'a (960.000 euro) Türkiye'de sadece bir kişi sahip olacak. O da ben değilim!
TİCARİ BEKLEME YAPMAYA ALIŞTI
Bir dönemin favori araçları olan hafif ticarilerde kan kaybı devam ederken, tüketiciler hafif ticariler yerine binek araçları tercih etmeye devam ediyor. ODD raporlarında da düşüşün sürdüğü görülürken 2012 Ocak-Ekim döneminde 167 bin 594 olan rakam 2013'te 145 bin 20'ye gerilerken düşüş yüzde 33,15 oldu. Ticarilerden kaçış devam ederken, bunda özellikle hafif ticari araçlar için istenen SRC ve K belgeleri zorunluluğu ve maliyetlerin artması, küçük sınıf otomobillerin cazibesi, ÖTV'nin yüzde 10'dan 15'e yükseltilmesi, yıllık vergiler ve İstanbul'da köprü kullanımı gibi sorunlar ticari araçlardaki düşüşün gerekçelerinden birkaçı. ODD Genel Koordinatörü Hayri Erce'nin de Hafif Ticari Araç pazarındaki kan kaybını bu gerekçelerle açıklıyor oluşu sektörün ve rakamların açık bir ifadesi şeklinde. Yakın dönemde ticari araçların payını arttırmaya yönelik herhangi bir teşvik veya benzeri bir uygulama olmadığı takdirde hafif ticarilerdeki düşüşün devam etmesi bekleniyor.
FARKLI BİR GENEL MÜDÜR
Geçtiğimiz haftalarda Nissan, yeni Note lansmanı için Antalya'da bir araya geldiğimiz Nissan Türkiye'nin çiçeği burnunda Japon Genel Müdürü Kei Kubota, Türk alışkanlıklarıyla hızla tanışıyor. İstanbul'un yoğun trafiğini çok iyi öğrenen Kubota, kendisine küçük sınıf bir "şirket aracı" tahsis edilmesini istemiş. Bu aracın da Note olması Kubota'nın büyük otomobiller seven "Türk yönetici" profilinden farklılaşmasını sağlamış. Tabii büyük otomobiller seven biz Türkler'in "koskoca genel müdüre küçük sınıf otomobil yakışmaz" baskılarıyla Kubota'ya Nissan'ın Türkiye'deki en büyük binek aracı olan Murano tahsis edilmiş.
DENETİM CİDDİ İŞTİR
Bu ay radar takılan konulardan bir diğeri de yapılan eksik denetimler. Hayatın ve geleceğin temeli olan çocukların hala ön koltuklarda, anne kucağında oturtulduğuna o kadar çok şahit oluyorum ki "çocuk koltuğuna" olan bu direnci kavramakta zorlanıyorum. Sürekli sayıca az olduğundan şikayet edilen trafik polislerinin özellikle çocuk koltuğu denetimlerini sıklaştırmaları veya hiç yapılmadıysa yapmaya başlamalarını hatırlatmak isterim. Denetimin ceza koçanlarını doldurmaktan ibaret olmaması dileğiyle.
MOTOSİKLET METRO KADAR ÖNEMLİ
Yaygın trafik kültürümüz maalesef motosikletlerin vasıta olarak değerlendirilmemesine neden oluyor. Pek çok otomobil sürücüsü önünde ilerleyen motosikletin o şeridi "hakkı olmadan" kullandığına inanıyor ya da öyle davranıyor. Motosikletler de korkudan kendilerini emniyet şeridine atıyorlar. Emniyet şeritleri de eksik denetimle zaten rutin bir şerit halinde. Yani işin sırrı motosikletlerin trafiğin en önemli parçalarından biri olduğunu idrak edip, motosikletlilere "trafiğe bir otomobil katmadığınız için teşekkür ederim" demekten geçiyor. İstanbul gibi dünya trafik sıralamasında en üst sıralarda kendine yer bulan bir şehirde motosikletlilere gösterilen saygı şehirdeki otomobil trafiğinin azalmasına da neden olacaktır.