Yeni Corolla'nın hattan çıkış törenine Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Toyota Yönetim Kurulu Başkanı Takeshi Uchiyama katıldı. Törende konuşan Bakan Çağlayan, Toyota'nın Türkiye'de bugüne kadar yaptığı 1,4 milyar lirayı geçen yatırım ve yenilenmiş olan modele yaptığı ilave 150 milyon Euroluk yatırımı dünyaya haber verdiğini söyledi.
Toyota'nın yatırımlar açısından yeterince Türkiye'yi tanımadığı kanaatini taşıdığını ifade eden Çağlayan, "Dünya ekonomisini bilhassa Avrupa'yı, giderek işgücü maliyetlerinin yükseldiği, çalışma saatlerinin son derece kısıtlı olduğu ülkelerle Türkiye'yi mukayese ettiğiniz zaman Toyota firmasının Türkiye'ye karşı biraz cimrilik içinde olduğunu ifade etmek isterim. Bilhassa uluslalar arası rekabet açısından otomotiv sektöründe dolarlar, sentler metrebesinde bir rekabetin yapıldığı ortamda Türkiye'yi daha iyi keşfetmeli." dedi.
Toyota Türkiye'nin hacim olarak yüzde 80'inin üzerinde, değer bazında da yüzde 52 yerlilik oranına sahip olduğunu belirten Çağlayan, şunları söyledi: "Bu sektörü desteklemek için çıkarılmış Ar-Ge Yasası'na rağmen Toyota'nın bugün birçok yatırımını, üretimini başka ülkelerde yaptığını görünce burada şaşkınlığımı gizleyemiyorum. Polonya'da yapılan yatırımlarla üretimin Türkiye'de çok daha ucuza mal edilme imkanı var. Göreceksiniz ki Türkiye'de yatırım yapmamakla her gün uluslararası rekabet gücünde olmanız gereken yere gelmekte zorlanıyorsunuz."
"OTOMOTİV SEKTÖRÜ DESTANLAR YAZIYOR"
Otomotiv sektöründe yapılan üretimin mümkün olduğunca yerlileştirilmesi konusunda dünyanın en iddialı teşviklerinden birini verdiklerine dikkati çeken Çağlayan, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'ye yatırım yapmış olan tüm uluslararası yatırımcılar dünyadaki işgücü maliyetleri açısından en ucuz işgücü maliyetlerini ve en rekabetçi avantajları hele hele sıfır hatayla en verimli üretimi Türkiye'de yapıyor. Türk otomotiv sektörü her geçen gün daha büyüyor, gelişiyor. Otomotiv sektörü sadece ihracatımızın lokomotifi değil, ihracatımızda yüzde 13,3'lük paya sahip olan bir sektör olmanın ötesinde, tüm dünyada önemli bir krizin yaşandığı ortamda, Avrupa'daki ithalatın yüzde 5,5, Amerika'daki ithalatın yüzde 1,7, Çin'deki ithalatın yüzde 8,8 azaldığı bir ortamda otomotiv sektörü olarak destanlar yazıyorsunuz."
HAZİRAN AYI İHRACAT RAKAMLARI
Haziran ayı ihracat rakamlarının açıklandığını kaydeden Çağlayan, otomotiv sektörünün yine ihracatta şampiyonluğu elden bırakmadığını söyledi. Çağlayan, şunları söyledi: "Haziranda geçen yılın aynı ayına göre ihracatını altını çize çize söylüyorum yüzde 12,5 artırarak, 1 milyar 805 milyon dolar ihracat yaptı. Hayırlı olsun, sizleri bir kez daha tebrik ediyorum. Bilhassa sektörün ocak-haziran döneminde yapmış olduğu ihracat da 11,2 milyar dolar oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 11,9'luk artış var. Türkiye ihracat artışının 3-4 kat üzerindeki artıştan bahsediyoruz. Türk otomotiv sektörü bilhassa uluslararası rekabette başarısına başarı katıyor ve adeta krize meydan okuyor. Otomotiv sektörünün ihracat rakamlarında bunu görüyoruz."
"YERLİ OTOMOBİLDE BABAYİĞİT ARAYIŞLARIMIZ DEVAM EDİYOR"
Yerli otomobil konusunda babayiğit arayışlarının devam ettiğini kaydeden Çağlayan, "Babayiğit arayışımız devam ediyor, her ne kadar babayiğitler kendilerini gizlemeye çalışsa da. Babayiğitlik konusunda farklı görüşler olsa da. Türkiye bu noktada gelmiş olduğu ekonomik başarısıyla, teknolojik başarısı ve bilhassa bu sektöre vermiş olduğu desteklerle bunu çoktan hak etmiştir. Bunu yapacak zekaya, altyapıya, bilgi birikimine, insan kalitesine, teknolojiye sahibiz." ifadesini kullandı.
Yerli otomobilin adının Ali, Veli, Ahmet, Mehmet olmasının önemli olmadığını kaydeden Çağlayan, sözlerine şöyle devam etti: "Önemli olan bu sektörün otomobil üretiminin ülkemizde yapılması. Bu otomotivin adı akla geldiği zaman Türkiye'nin adının akla gelmesi, Türkiye denildiği zaman da bu otomobilin akla gelmiş olduğu bir yapıya geçmek istiyoruz. Bu noktada illa benim talebimi otomobil olarak düşünmeyin. Hafif ticari araç olarak düşünebilirsiniz. Hibrit elektrikli otoda bunları gerçekleştirebilirsiniz. Türkiye'de bugün gelmiş olduğumuz seviyede Türkiye'ye yakışır, Türk istihdamının yan-ana sanayisinin çok rahat yapabileceği bir otomobil üretiminin artık Türkiye için zamanının geldiğini bir kez daha ifade etmek isterim. Aslında yan sanayinin buna en iyi şekilde hazır olduğunu biliyorum."
"TÜRKİYE'DE TÜKETİCİ YENİ MODELLER TALEP EDİYOR"
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ise Toyota'nın gerçekleştirdiği yatırımın ülkenin üretim, istihdam, ihracat kapasitesi ile dünyada otomotiv üretiminde önemli merkezlerden biri olması hedefine daha büyük katkı sağladığını söyledi.
Ekonomideki büyüme ve gelir artışına bağlı olarak iç tüketimde bir canlanma olduğunu anlatan Ergün, "Otomotiv gibi bazı sektörlerde artan tüketim ihtiyacı ağırlıklı olarak ithalat yoluyla karşılanıyor. 600 binden fazla sadece otomobil iç pazarda satılıyor. Bunun yüzde 78'i ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Demek ki Türkiye'de üretilen otomobiller tüketicinin taleplerini model olarak tam olarak karşılamıyor. Türkiye'deki tüketici yeni modeller talep ediyor. İçerde üretilen araçlar Türkiye'deki tüketicinin taleplerini karşılamaktan uzak araçlar. Yeni modellere ihtiyaç vardır. Yeni yatırımlara ihtiyaç vardır." şeklinde konuştu.
Toyota'nın Corolla modeliyle yaptığı yatırımın içerdeki talebi önemli oranda karşılayacak yatırımlardan birisi olduğunu anlatan Ergün, şunları söyledi: "Ama yeterli değil. Yeni modellere hala ihtiyaç var. Bir kaç yıl içerisinde Türkiye'nin otomobildeki iç pazarı 1 milyonu aşacaktır. 1 milyonu aştığı zaman hala yüzde 80'inin ithalat yoluyla karşılanması 800 bin otomobilin ihracat edilmesi demektir. Türkiye'deki tüketici taleplerini dikkate almayan bir sektör düşünülemez."
TOYOTA'YA İŞBİRLİĞİ TEKLİFİ
Ergün, Toyota'ya yerli model üretimi, Ar-Ge de işbirliği ve hibrit araç üretimiyle ilgili teklifte bulundu. Toyota'nın çok değişik modelleri olduğunu belirten Ergün, "Toyota'nın bana göre bir de Toyota Sakarya modeli olmalı. Burada tasarlanmış Sakarya modelini de hem iç pazara hem de dünya pazarlarına yönelik olarak üretmesinde fayda var. Ben bu modelin tutacağını, pazarda çok önemli yer edineceğine inanıyorum. Toyota Sakarya'nın bir model olarak cazip bir yönü var. Toyota Türkiye ile üretim konusunda yapmış olduğu iş birliğini model oluşturma konusunda da yapmalı. Bunun başlangıcı Toyota Sakarya olabilir." dedi.
İkinci bir iş birliğinin ise Ar Ge konusunda yapılması gerektiğini dile getiren Ergün, şunları kaydetti: "Türkiye'nin araştırmacıları, mühendisleri, akademisyenleriyle Toyota arasında çok ciddi bir Ar-Ge işbirliğine yönelmeliyiz. Türkiye'nin Ar-Ge potansiyelini Toyota görmeli ve bir Ar-Ge merkezi de Türkiye'de oluşturmalı. Bu sadece Türkiye'deki üretim için değil Toyota'nın dünyanın değişik yerlerindeki üretimi için de bir Ar-Ge merkezi kurması gerekir. Ar-Ge teşvikleri konusunda Türkiye dünyanın en iddialı ülkelerinden birisidir. Dünyada neredeyse hiçbir ülkede olmayan araştırma geliştirme destekleri veriliyor. Toyota'yı bu konuda adım atmaya, Ar-Ge yatırımı yapmaya, bir Ar-Ge merkezini kurarak Türkiye ile yeni bir iş birliği alanı oluşturmaya davet ediyorum."
"HİBRİT ARAÇ ÜRETİMİYLE İLGİLİ ADIM ATILIRSA DESTEK MEKANİZMALARINI OLUŞTURURUZ"
Bir başka işbirliği alanınında hibrit araç üretimi olduğunu vurgulayan Ergün, "Türkiye'de elektrikli araç üretimi ile ilgili ayrı bir teşvik var. Özel tüketim vergisinde ayrı bir uygulama var. Eğer Türkiye'de hibrit araç üretimi ve Ar-Ge merkezi çalışması birlikte gerçekleştirilirse, bunu kim yaparsa yapsın hibrit araçların kullanılmasının teşvik edilmesi konusunda da Türkiye çok önemli adımlar atıyor. Hibrit araç üretimiyle ilgili bir adım atılırsa bizimde gereken destek mekanizmalarını oluşturmamız mümkün olacaktır." diye konuştu.
"COROLLA'NIN İLK ÜRETİMİ USTA FABRİKA ÜRETİMİYLE TÜRKİYE'DE YAPILIYOR"
Toyota Türkiye Genel Müdürü ve CEO'su Orhan Özer, Toyota Türkiye'nin kalite, verimlilik ve diğer üretim parametreleri açısından dünyada öncü Toyota fabrikaları arasında olduğunu ifade etti. Kalitelerine Toyota yönetiminin duyduğu güvenin bir göstergesi olarak, Corolla'yı üretme görevinin tekrar fabrikalarına verildiğini anlatan Özer, "52 ülkede satışı sunulacak olan yeni Corolla dünyada 16 fabrikada üretilecek. Bu süreçte usta fabrika unvanıyla ilk üretim Türkiye'de yapılacak." açıklamasında bulundu.
2008'den bugüne kadarki sürecin küresel ekonomik krizin Avrupa'ya etkilerinin, üretimlerini düşürmesi nedeniyle mücadele dolu geçtiğini kaydeden Özer, şöyle konuştu: "Corolla bizim için zorlu bir dönemin sona erişi ve yükselişin başlangıcı anlamına geliyor. Yeni Corolla ile bugüne kadar yoğun olarak Avrupa'ya yaptığımız ihracatımız artık, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya ülkelerine de yayılacak.
Toplam ihracat yaptığımız ülke sayısı 30'dan 52'ye yükselecektir. Corolla projesi sayesinde 900 yeni arkadaşımızı istihdam ettik. Hacim bazlı yerlileştirme oranımız yüzde 88'e ulaştı. Ancak değer olarak bakıldığında yüzde 52 seviyesindeyiz."
Toyota Yönetim Kurulu Başkanı Takeshi Uchiyamada daha zarif ve lüks bir tasarımla yeniden doğan Corolla'nın, hep daha iyisini üretme amaçlarının küresel bir sembolü olduğunu söyledi. Uchiyamada, "Ben, yeni Corolla'nın Avrupa versiyonunun, memleketi Sakarya'ya dönüşünden dolayı, çok gururluyum." diye konuştu.
Konuışmaların ardından bakanlar Çağlayan ve Ergün ile Toyota Yönetim Kurulu Başkanı Uchiyamada hattan indirilen yeni Corolla'ya binerek bir süre inceledi.