Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla, 15 Temmuz 2016 gecesi milyonlarca vatandaş sokaklara döküldü ve Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı sarsılmaz bir direniş sergiledi. Bu olayın üzerinden 8 yıl geçmiş olmasına rağmen, o gece yaşanan kahramanlıklar hala hafızalarda tazeliğini koruyor. 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, SABAH'a yaptığı açıklamada, darbe girişiminin arka planını, sokaklardaki direnişi ve FETÖ tehdidinin günümüzdeki durumunu değerlendirdi.
AK PARTİ BİNASINDA İTİŞME OLDU
15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, şunları söyledi: Darbecileri kuşattığı yerlerden biri de Sütlüce'deki AK Parti İl binasıydı. Arkadaşlarım aradı ve 'Başkanım AK Parti il binasını asker çevirdi, kuşattı. İçeriyi kimseyi almıyorlar, içerdekileri de dışarı çıkarmıyorlar. Herkesi buraya davet ediyoruz' dediler. Ben de hemen oraya gittim. Kapının önü askerlerle çevrili. Silahlar ellerindeydi. Biraz müdahale ettiğinizde silahları doğrultuyorlardı. Orada itişme, kakışma oldu. Hemen Saraçhane'ye geçtik. Vardığımızda kurşunlar yanımızdan geçiyordu. Binaya 50 metre kadar yanaştığımızı hatırlıyorum. Biz yakınlaştıkça kurşunlar daha da hızlandı, yanımızdaki insanlar vuruldu, yere düştüklerini gördüm. Çoğu hemen bitişteki hastaneye götürüldü. Saraçhane'de 13 şehidimiz, 48 gazimiz olmuştu.
40 YIL HAZIRLIK YAPANLARA TOKAT ATTIK
40 yıl birilerinin emperyal ülkelerle hazırlık yaparak karşımıza darbe girişimi ile çıkmış olmaları gerçekten bizi şaşırttı. Millet, 15 Temmuz'da darbecilere karşı duruşuyla vatanına, değerlerine sahip çıkmasıyla 40 yıl hazırlık yapanlara tokat attı. Ben de olayların içerisinde birisi olarak bunu çok samimi bir şekilde ifade ediyorum. Eminim ki bir daha 40 yıl hesap yapanlar 80-100 yıl bu hesaplardan vazgeçecek. Temennimiz o ki ülkemiz ya da başka bir ülkede insan haklarına silahla ve güçle kimse müdahale edemesin.
MÜTHİŞ BİR DUYGUYDU
Milyonların sokağa inmesi müthiş bir duyguydu. Neden? Çünkü o insanlar ne adına çıktılar? Ellerinde silah yok, herhangi bir şey yok. Sonuçta darbecilere karşı çıkıp darbeyi önledikten sonra kendilerine verilecek bir müjde ya da bir vaat yok ancak Allah'ın vadi var. Vatan, sevgisi, imandandır. Vatanınıza, devletinize, bayrağımıza sahip çıkarsanız bunun mutlaka anlayan insanlar için bir değeri var. Daha sonra şehit yakınlarından dinledim. Beni duygulandırın evden ayrılırken helalleşip, çıkıyorlar. Beyefendi darbe girişimi günü 'Ben çıkıyorum' diyor ama eşi 'Ben de seninle geleceğim!' diyor. Böyle bir anlayış var. Demek ki bu insanların yaşamları vatan ve bayrak sevgisine endeksli. Hayat tarzları ve hayata bakış mantıkları öyle olunca eşini yalnız bırakmak istemiyor. Ölümse ve bu bir zaferse sonuçta cennet varsa gazilik, şehitlik de varsa 'Bunu da beraber yaşayalım' diyor.
ERDOĞAN HALKLA BERABER OLDU
Darbecilerin ilk hedefi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dı. Eğer Cumhurbaşkanı derdest edilmiş olsaydı, Allah korusun farklı bir tablo olsaydı bu milleti sokağa kim çıkaracaktı? Sokaklara, meydanlara çağırdığı gibi halkının yanında oldu. Milyonların sokağa çıkmasında ve darbecilerin engellenmesinde birinci derecedeki etken Recep Tayyip Erdoğan'ın halkla beraber olması oldu.
DÜN FETÖ'YDÜ, YARIN ÇETO OLUR
Bizim kültürümüze göre iyi ile kötünün doğru ile yanlışın mücadelesi yani hak ve batıl arasındaki mücadele kıyamete kadar devam edecek. Biz nasıl iyilikten doğru yoldan vazgeçmeyeceksek, kötü insanlar da kıyamete kadar olacak. Bu kötü insan bazen birinin hakkını yiyerek kötü olur, bazen demokratik bir düzene müdahale ederek kötü olur, bazen birinin malını mümkünü kazanımını çalarak veyahut çalışana hakkını vermeyerek kötü insan bir başkasının malına canına namusuna el uzatan kötü insandır. Bugün FETÖ'dür yarın bir başkası olacak. Dün FETÖ'ydü, yarın ÇETO olur öbür gün başka bir ad altında yine çıkarlar.