Ahmet Kağızmanlı (44), 15 Temmuz 2016 tarihinde görevde yükselme sınavı için Ankara'ya gitmişti. Sınavın Pazar günü yapılacak olmasına rağmen, birkaç arkadaşını ziyaret etmek amacıyla Çarşamba günü Ankara'ya ulaştı. Sınav günü oteline dönerken su almak için küçük bir dükkâna giren Kağızmanlı, dükkândaki herkesin köprüdeki askerleri gösteren televizyon yayınına kilitlendiğini fark etti. Darbe olacağını hiç düşünmediğini söyleyen Kağızmanlı, bunun bir terör saldırısı olduğunu düşündüğünü dile getirdi.
MERMİLER YAĞIYORDU
Kağızmanlı, "Dışarı çıktım ve kalabalık arasında Kızılay'a, ardından Genelkurmay binasına yürüdüm. İki yer arasında insanları görünce öyle bir maneviyat, güç geliyor ki o zaman hiç kimse bir şey yapamaz diyorsun. O sırada Meclise birkaç kez bomba atıldı. Biz de Genelkurmay'ın orada tankları durdurmaya çalışıyorduk. Yanımda küçük bir kız çocuğu vardı. Bir anda kızın çığlığı ile döndüm ve helikopterden üzerimize mermiler yağıyordu. Atılan mermiler yere temas ettiğinde parçalanıyormuş. Ben refleksle küçük kız çocuğunun üzerine kapandım. İlk önce boynumdan bir şey girdiğini hissettim ve baktım kan atıyor. Daha sonra sırtımda balyozla vururcasına bir acı hissettim. O sırada hızlı hızlı Kelime-i Şehadet getirmeye başladım." dedi.
ŞARAPNEL PARÇASI İLE YAŞIYOR
Kağızmanlı, kendisine ilk müdahalenin hastanede yapıldığını dile getirerek, "Sırtımdaki şarapnel parçalarını temizlediler. Ancak boynumdaki parça şah damarının altında riskli bölgede olduğu için alamadılar. Ara sıra ağrıları olsa da çok şükür durumum iyi. Allah devletimize milletimize böyle kötü günleri bir daha yaşatmasın." diye konuştu.