Türkiye ekonomisinde makroekonomik göstergelerin en iyi olduğu dönem olan 2013'ten sonra, sistematik bir şekilde devam eden girişimlerin son halkası 15 Temmuz darbe girişimi oldu. Türkiye ekonomisini kriz ortamına sürüklemeyi amaçlayan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi başarısız olsa da ülke ekonomisine faturası ağır oldu. Darbe girişiminin ülke ekonomisine doğrudan maliyetinin yaklaşık 158 milyar doları aştığı, dolaylı olarak ise bu maliyetin 350 milyar doları bulduğu belirtiliyor.
İLK ETKİ DÖVİZ VE BORSADA
Darbe girişiminin ilk etkisi dövize oldu. 14 Temmuz 2016'da günü 2.8778'den kapatan dolar/TL, 15 Temmuz'daki FETÖ'nün hain darbe girişiminin basına yansıması sonucu yurtdışı piyasalarda satış ağırlıklı bir seyir izleyerek yüzde 5.1'lik artışla 3.0250 seviyesine yükseldi. 2016 sonunda dolar 3.50 TL'yi gördü. Hain FETÖ darbe girişiminin büyük oranda bastırıldığı pazartesi günü, BIST 100 endeksi 15 Temmuz cuma günkü kapanışa göre günü yüzde 7.08 düşüşle 76.957 puandan günü tamamladı. Haftanın devamında düşüş eğilimi sürdü. Endeks, haftayı yüzde 13.39'luk değer kaybıyla kapattı. BIST 100 endeksinin darbe öncesi seviyelere yükselmesi 6 ay sürdü.
KREDİ NOTUNU DÜŞÜRDÜLER
Kredi derecelendirme kuruluşları Standard & Poor's, Moody's ve Fitch'in kalkışmanın hemen ardından not indirimine giderek, ülke kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürdü. Sermaye girişleri yavaşladı. Doğrudan yabancı sermaye girişi ve portföy yatırımlarındaki azalma ekonominin dengesini bozdu. Kurların daha da yükselmesine zemin hazırladı. Borçlanma maliyetleri artarken, risk primi yükseldi. 15 Temmuz günü, 216 düzeyinde olan Türkiye'nin ülke risk primi (CDS) 5 gün içinde 277 seviyesine, 2016 yılı sonu itibarıyla ise 300'e yükseldi. Dolarizasyonu kırmak için faiz artışına gidilince büyüme hızı düştü, işsizlik arttı.
FAİZ DE ENFLASYON DA ARTTI
Darbe girişimiyle kişi başına gelir 10 bin doların altına gerilerken, politika faizi yüzde 24 seviyelerine yükseldi, enflasyon ise yüzde 19'ları aştı. 15 Temmuz sonrası süreç, genel yönetim borç stokunun GSYİH'ye oranını da artırdı. Türkiye'nin AB tanımlı borç stoku 15 Temmuz öncesi yüzde 28 seviyesinde iken sonraki süreçte bu oran yüzde 40'a kadar ulaştı. Darbeden hemen önce haziranda 6 aylık bir yükseliş trendinin ardından 107.4 seviyesine yükselen sanayi üretim endeksi, temmuzda 20 puandan fazla gerileyerek 86.9 seviyesine indi. İhracat ve ithalat tarafı da darbe girişiminden olumsuz yönde etkilendi. İhracat temmuzda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11.5 azaldı, yavaşlayan tüketim harcamalarıyla birlikte ithalat da temmuzda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19.4 düştü. Yılın ilk 2 çeyreğinde sırasıyla yüzde 4.5 ve yüzde 4.7'lik büyüme oranını yakalayan Türk ekonomisi, darbe girişiminin yaşandığı üçüncü çeyrekte mevsimsellikten arındırılmış endekse göre yüzde 0.2 daraldı.
DARBE GİRİŞİMİ ÖNCESİNDE NASILDI?
15 Temmuz öncesinde, 2016 yılının ilk altı ayı büyüme oranı yüzde 4.9, bütçe açığının GSYH oranı yüzde 1'in bile altındaydı. AB Tanımlı Genel Yönetim Borç Stokunun GSYH'ye oranı yüzde 27.1, cari açığın GSYH oranı yüzde 3.5, işsizlik oranı yüzde 10.2, enflasyon oranı yüzde 7.64, dolar/TL 2.87, iki yıllık gösterge faiz oranı yüzde 8.7, CDS 221.31 seviyesindeydi.
İŞ DÜNYASI NE DEDİ?
'ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
DEİK BAŞKANI/NAİL OLPAK: Türkiye'nin geleceğini kirli elleriyle boğmak isteyen hain zihniyet, darbe kalkışmasıyla milletimizin iradesine ve demokrasimize göz dikmişti. Devletinin yanında olan güvenlik kuvvetlerimiz ve bu aziz vatan uğruna ülkesini canı pahasına koruyan milletimizin dünyaya örnek duruşu sayesinde geleceğimize uzanan eller kirli emellerine ulaşamadılar. Tüm dünyaya yayılmış 152 İş Konseyimizle küresel ticaretin kalbinin attığı her coğrafyada bayrağımızı gururla dalgalandırarak, hepimizin ortak değeri ülkemiz için çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz.
5.8 MİLYAR DOLAR İHRACAT KAYBI YAŞADIK
TİM ESKI BAŞKANI/İSMAIL GÜLLE: Bu hain darbenin en önemli iki sebebi var. Birincisi siyaseti akamete uğratmak, ikincisi ticareti ve ihracatı akamete uğratmak. Biz 15 Temmuz'dan sonraki gece, bizleri arayan Fransızlara, İngilizlere, Almanlara, Uzak Doğululara yaşadığımız geceyi nasıl anlatabilirdik? İçimizde yaşayan, bizdenmiş gibi görünen insanların bizlere böyle bir tuzak kurduğunu, Türkiye'yi çok geriye götürmek istediğini hangi sözlerle anlatabilirdik? Tam işler yoluna girdi, üretiyoruz derken, ülkemizin insanının geleceğine çelme atmak nasıl anlatılabilirdi? Allah'a çok şükür ki o gecenin sabahında servislerimiz doldu, üretimimiz devam etti. Ancak Haziran ayının ihracat rakamına ancak Ekim ayında ulaşabildik. Arada 5.8 milyar dolarlık bir ihracat kaybımız var. Ülkemizin geleceğinden, gelirinden kaybettik. Ancak halkımızın bu onurlu mücadelesi devam ettikçe bu ülke üstüne koyarak yükselecektir. Bizler tam ekonomik bağımsızlığı elde edene kadar üretmeye ve ihraç etmeye devam edeceğiz" dedi.
EGEMENLİK DAİMA MİLLETİN OLACAK
TÜRKİYE İMSAD BAŞKANI/TAYFUN KÜÇÜKOĞLU: Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ''Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir'' sözünü şiar edinen milletimiz, sekiz yıl önce tüm dünyaya demokrasiyi savunma iradesini gösterdi. Ülkemizi ve demokrasimizi korumak için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyor, kahraman gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Birlik ve beraberlik içinde oldukça aşamayacağımız engel, üstesinden gelemeyeceğimiz zorluk yoktur. Ülkemizin aydınlık yarınlarını kurmak için bir olmak, kararlı ve azimli çalışmak, şehitlerimize ve tarihimize borcumuzdur. Milletçe birbirimize kenetlenerek muasır medeniyetler seviyesine çıkacağımıza inancımız tamdır. Uygarlık yolunda irfanla yürüyecek, daha çağdaş ve güçlü Türkiye'yi yaratacağız.
15 TEMMUZ'U UNUTURSAK BİTERİZ
SUR YAPI YÖNETİM KURULU BAŞKANI/ZİYA ALTAN ELMAS: 15 Temmuz'da olan ne varsa unutulmaması gerektiğine inanıyoruz çünkü unutursak biteriz. Biz büyük bir milletiz; tecrübeleri ve tarihi olan bir milletiz. Ama Osmanlı ve Cumhuriyet tarihimize baktığımızda geçmişimizde de hain darbe girişimleri hiç bitmedi. Millet olarak inşallah 15 Temmuz'dan sonra bu kötü sicili de ortadan kaldırmış olacağız diye ümit ediyorum. İlk defa Cumhurbaşkanımız önderliğinde milletimiz büyük bir irade gösterdi ve engelledi. Önemli bir dönüm noktası oldu ve dünya halklarına da ne olması gerektiğini göstermiş oldu. Bu anlamda dünyadaki halklara da örnek olmuş bir milletiz.