15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan darbe girişimi, Türkiye'nin güvenlik politikalarında köklü değişiklikler yapmasına neden oldu. Darbe girişiminin ardından orduda ve diğer güvenlik birimlerinde yapılan reformlar, Türkiye'nin gelecekte benzer tehditlerle karşılaşmaması için atılan önemli adımlar arasında yer aldı.
ORDUDA YAPILAN REFORMLAR
Darbe girişiminin ardından, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) kapsamlı bir yeniden yapılandırma süreci başlatıldı. Bu süreçte, askeri yapının sivil denetim altına alınması hedeflendi. İlk adım olarak, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlandı. Bu değişiklik, askeri ve sivil otoriteler arasındaki uyumun artırılmasını amaçladı. Bir diğer önemli değişiklik ise, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın İçişleri Bakanlığı'na bağlanması oldu.
ASKERİ OKULLAR KAPATILDI
Darbe girişiminin ardından, askeri okullar kapatılarak Milli Savunma Üniversitesi kuruldu. Bu üniversite, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin personel ihtiyacını karşılamak üzere modern ve sivil denetime tabi bir eğitim modeli benimsedi. Kuvvet komutanlıkları (Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri), Genelkurmay Başkanlığı'ndan alınarak doğrudan Milli Savunma Bakanlığı'na bağlandı.
PERSONEL ALIMLARI SİL BAŞTAN
Darbe girişiminin ardından, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde personel ve teçhizat reformları da gerçekleştirildi. Darbe girişimine katılan subay ve astsubaylar ordudan ihraç edildi ve yerlerine demokrasiye bağlı yeni personel alımları yapıldı. Ayrıca, askeri teçhizatın modernizasyonu ve yerli savunma sanayinin güçlendirilmesi yönünde önemli adımlar atıldı. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nde de önemli değişiklikler yapıldı. MİT, Cumhurbaşkanlığı'na bağlanarak daha etkin bir denetim ve koordinasyon sağlandı.