1862'de yaptırılan Zeynep Kâmil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde milyonlarca bebek hayatla buluştu. Çok sayıda sevince ortak olan Türkiye'nin en köklü kadın doğum hastanesi, yeni yaşamlara ev sahipliği yaptı. 15 Temmuz gecesinde yaşanan kanlı darbe girişimi sırasında ise tarihinde ilk kez alanının dışına çıkarak yaralılara kapılarını açtı. Kalp masajı yapıldı, yaralılar ameliyat edildi, doğumhane morga çevrildi. Yaralılara müdahale edilirken aynı zamanda doğumhanede 14 doğum yaptırıldı. O sürecin baş kahramanı, yaşanılanları tüm detaylarıyla ilk kez SABAH'a anlattı.
BU HASTANEDEN HEP MÜJDELER ÇIKTI
O dönem Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin başhekimliğini yapan Prof. Dr. Ateş Karateke, şunları söyledi: Kabus gibi bir geceydi. Hiç unutamıyorum. Bu kadar tankın, topun sokaklarda gezdiği bir gece önlem almamız gerekliydi. Başhemşire ve nöbetçi hemşireyi çağırarak, acil girişine sedyeler koyulmasını istedim. Hazırlıklarımızı yaptık, nitekim saat 01.30-02.00'den sonra genelde silahla yaralanmalar olmak üzere ciddi vakalar hastanemize geldi. Bu bizim beklediğimiz bir iş değil, burası bir kadın doğum hastanesi. Bebek doğurtmakla, hayata başlamakla, müjdeler vermekle alışık olduğumuz bir hastanede ne yazık ki o gece kanlar içinde, hayatını kaybeden insanlarla karşılaştık. Bize yakın vatandaşlar için can simidi olduk. O kapıyı açık tutmak, gelen her vatandaşa yardım etmek bizim vazifemizdi."
DUYGU DOLU BİR GECEYDİ
"Bu tanıdık, bildik bir iş değildi ama ekip arkadaşlarımızla iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyorum. 17 yaralı geldi, 3'ü burada şehit oldu. Bizim yetişkin morgumuz bir kişilik. Dolayısıyla onlara morg oluşturduk. Gelen yaralılarımızı stabil hale getirdikten sonra, diğer ilgili hastanelerimize gönderdik. Duygu dolu bir geceydi, yani kurşun yiyip 'Korkma hayati tehliken yok' dediğimiz, karşılığında 'Yok ne korkacağım hocam, ben korksam kurşunu kucaklamazdım, bizde korku yok' diyen kişiler gördük. Onlara hizmet etmekten de şeref duyduk. O gece yaralanan vatandaşlarımla sonra yine görüştüm. Onları iyi görmek beni çok duygulandırmıştı. İyi ki o kapıyı açmışız, her şeyi doğaçlama yapmıştık."