Oğuzhan Yaşar (24), 15 Temmuz hain darbe girişiminde Ankara'da ağabeyi ile sokağa çıktı. Kadir Yaşar ile birlikte darbe haberini alır almaz sokağa dökülen on binlerin içinde bulunan Yaşar, sabahın ilk ışıklarına kadar darbeciler tarafından işgal edilen TRT binasını, darbecilerden geri almak için çaba veren grubun içinde bulundu. Oğuzhan, TRT binasının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gitti. Sabahın ilk ışıklarında, Külliye'ye gerçekleştirilen saldırlar da bomba şarapneli Yaşar'ın vücuduna isabet etti. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Yaşar, doğum günü olan 3 Ağustos'ta hayata veda etti. Şehit Yaşar'ın ölüm haberini alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, morgda bulunan aileyi ziyaret ettikten sonra gözyaşlarını tutamadı. 1.98 boyunda olan Yaşar için hastane tabutu yeterli gelmeyince yeni tabut istendi.
GİTMEYECEĞİNİ BİLİYORDUM
Acılı baba Ahmet Yaşar, yaşananları şöyle anlattı: "O gece iki oğlumda Ankara'daydı. Oğuzhan vatanına aşık bir delikanlıydı. Markette çalışıyordu. Haberi alır almaz aradım. Baba eve gidiyoruz korkacak bir şey yok dedi. Ama Oğuzhan'ın eve gitmeyeceğini biliyordum. Çok ısrar etmedim. Baba yüreği, evladını güvenli olmasını ister ama vatanda elden gidince evlatta elden gider. Ben durumu anladım ama bir şey demedim. O sırada bir akrabamız görmüş Oğuzhan'ı. O da sokağa çıkmıştı. Oğuzhan'a TRT'den sonra 'Burada iş bitti hadi gidelim eve' demiş, Oğuzhan ona cevap olarak 'Ağabey daha çok işimiz var' diyerek reddetmiş. O sırada Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gitmişti. Sabahın ilk ışıklarıydı. Tam her şey bitti derken bir bomba patlıyor ve şarapnel parçaları Oğuzhan'ıma isabet ediyor. 20 gün hastanede kaldık. Durumu ağırdı. Doğum günü olan 3 Ağustos'ta ruhunu teslim etti"
VATAN AŞKI AYAKTA TUTTU
15 Temmuz sadece Türkiye'ye değil tüm islam coğrafyasının umuduna sıkılmış bir kurşundu. Biz evladımızı vatana şehit verdik. Vatan sağolsun. 1.98 boyundaydı. Hayalleri vardı. Annesi Oğuzhan'ın mürüvvetini görmek isterdi. Şimdi yaşasaydı 31 yaşında olacaktı. Ama tabutuna sarıldı. Şehit olduğu gece Cumhurbaşkanımız morga geldi. Oğuzhan'a baktı, gözlerinden yaş geldi. Bana sarıldı. Hepimiz nasıl bir acıda olduğumuzun farkındaydık. Cumhurbaşkanımızı teselli ettim. Şimdi aradan 9 yıl geçti. Gün geldi 15 Temmuz siyasete alet edildi, yeri geldi tiyatro dendi. Bu süreçte biz şehit ailelerinin çok canı yandı. Ama devletimiz her zaman yanımızda oldu. Ne olursa olsun o acı bize şeref olarak kaldı. Kimse o günleri unutturmayacak. Bu memleketin neredeyse yarısı o gün ölümü göze almıştı. Kimse gözünü kırpmadı. Şimdi geçen her yıl acımızı daha da tazeleniyor daha da açılıyor ama vatan aşkımız bizi ayakta tutuyor. Allah'a inanan insanlarız. Biz onun şehit olduğuna inanıyoruz. Allah bizleri cennette buluştursun diye dua ediyorum. Bunları yapanlardan devlet hesap sordu, Allah'ın hesabını da mahşerde bekliyor olacağız."