15 Temmuz'da gazi olan Selim Erdoğan ve İlyas Abuşoğlu'nun yolu Antalya'da kesişti. Ankara'da yaşayan Erdoğan devlet memuru olarak Antalya Konyaaltı İlçe Müftülüğü'nde, İstanbul'da yaşayan Abuşoğlu ise İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü'nde memur olarak göreve başladı. İki gazinin ağzından çıkan cünle ise aynı: Şehit olmadığımız için üzgünüz." İstanbul'da hain girişimin olduğu akşam 3 yaşındaki çocuğu ve karısını evde bırakıp 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne koşan İlyas Abuşoğlu, hainlerin silahlarından çıkan mermilere inat büyük bir Türk Bayrağı'nı 15 kişilik grupla tutarak köprüdeki FETÖ'cü hainlerin üstüne yürüdüklerini söyledi. Abuşoğlu, "O gece biz geri adım atsaydık bugün Türkiye diye bir ülke olmazdı" dedi. Selim Erdoğan, Ankara'da anne ve babasından helallik isteyip abdest aldıktan sonra Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne gitti. Erdoğan, "FETÖ'cü teröristlere karşı tankların paletlerine kaldırımlardan söktüğümüz taşları attık. Tankların egzozuna üstümüzdeki giysileri kapattık. Şarapnel parçaları sol koluma isabet etti. Kan kaybından bayılmıştım. Gözümü hastanede açtığım" diye konuştu.
'Mermi yemiş ama yüzü gülüyordu'
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde, "Kesinlikle geçişe izin vermeyeceğiz. Eğer 'Ben canıma güveniyorum geçer giderim' diyen varsa buyursun geçsin" diyen bir polise, 'İnsan bir kere ölür, adam gibi ölür' diyerek sembol isimlerden biri haline gelen Mehmet Ayaz (57) yaşadıklarını unutamıyor: "Yerde yatan genç bir çocuk vardı. İki ablamız onu kucağına yatırmış. Yüzü bembeyaz, mermi yemiş ama gülüyor. Onun başını tuttum. 'Sen şehit oluyorsun, kelime-i şehadet getir' dedim. Yüzüme bakıp güldü. 2 yıl onun o yüzünü unutamadım. Hakikaten oradaki insanlarda Allah'ın inayeti vardı." AA