DARBE girişiminin ilk saatlerinde Etimesgut Meydanı'na giden Şenol Gençer, aynı anlarda kardeşi Özgür Gençer'in zırhlı araçların Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne yöneldiğini telefonda bildirmesi üzerine kardeşinin yanına geçti. Ülkeyi bölmek için milletin içine sızan üniformalı hainlerin kendi milletine kurşun sıktığına şahit olan Gençer, helikopterlerin taciz ateşine maruz kaldı. Gençer kardeşler ve alandaki diğer vatandaşlar, tankların geçişini engellemek için paletlerin arasına taş attı, tahta ve kalas koyarak bu araçların ilerlemesini engellemeye çalıştı. Olayların yatıştığını düşünerek saat 04.00 sıralarında evine geçen Özgür Gençer, televizyonda darbecilerin halkın üzerine ateş açtığı haberleri izleyince yeniden Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gitti. Burada, F-16'dan atılan bombanın yakınlarındaki aracın üzerine düşmesiyle Özgür Gençer şehit oldu, Şenol Gençer ise yaralandı. Gazi Gençer, kardeşinin gün boyu ameliyatta olduğunu düşündüğünü ancak hastaneye geldikten yarım saat sonra şehit olduğu haberini babaevinde aldığını anlattı.
"TANKLAR KİME YOL AÇMIŞSA KONTROL ONLARDAYDI"
O gecenin unutulmaması ve gelecek nesillere ibret olması gerektiğini belirten Gençer, bazı siyasilerin 15 Temmuz'u "kontrollü darbe" diyerek amacından saptırmaya çalıştığını söyledi. Gençer, "O tanklar kime yol açtıysa kontrol onların elindeydi. Sonra tabii kontrol milletin eline geçince olaylar onların kontrolünden çıktı, amaçlarına ulaşamadılar" dedi.