'GAZİLER VE ŞEHİT YAKINLARI HAZIR KITA BEKLİYORUZ'
Darbe girişimine karşı arkadaşları ile sokağa çıkan Mücahit Gündoğdu, Genelkurmay Başkanlığı önünde darbeci askerlerin hedef gözetmeksizin helikopterden açtığı ateş sonrası ayağından yaralandı. Arkadaşı İsmail Samet Mutlu ise açılan ateş sonrası elinden yaralanarak gazi oldu. Gündoğdu şunları anlattı:
Darbe girişimi olduğunu sosyal medyadan öğrendim. Genelkurmay Başkanlığı önünde tanklar giriş kapısını kapatmıştı. Helikopterden hedef gözetmeksizin açılan ateş sonrası ayağımdan yaralandım.
Ailemin telaşa kapılmaması için darbe girişiminde yaralandığımı iki hafta boyunca söylemedim. İki hafta sonra yerel bir gazete darbe girişiminde yaralandığım haberini yaptı.
Türkiye'nin bekasına, demokrasisine, birliğine, bütünlüğüne karşı herhangi bir saldırı girişimi olduğunda hiç düşünmeden tekrar sokağa çıkarız. Bütün gaziler ve şehit yakınları hazır kıta bekliyoruz.
GİDİP DE DÖNMEMEK VAR
İsmail Samet Mutlu ise "Annemi aradım. Sonuçta gidip dönmemek var. Gözaltına alınıp aylarca işkence de görebilirsiniz. Helallik istedim. Darbeciler, bu halkın ferasetini, Türk milletinin üstün cesaretini gördü" dedi.
VATAN SEVDASI DENİNCE AİLE İKİNCİ SIRADA KALIYOR
İstanbul'dan Ankara'ya iş gezisine giden Halil Buğlu, Genelkurmay Başkanlığı'nda darbeye direnirken 17 ve 15 yaşlarındaki 2 çocuğu da İstanbul'da vatan nöbetindeydi. Buğlu, o karanlık gecede yaşadıklarını SABAH'la paylaştı:
Gelecek nesle daha iyi bir vatan bırakmak gayesi ile darbeye direndim. Bunlara imkan vermemek için 15 Temmuz'u gelecek nesillere de aktarmamız lazım.
Helikopterden gelen kurşunla yaralandım. Sağ ayağımı tutamıyordum. 'Yere düştüm ya ondandır' dedim. Birkaç adım attım. Vatandaşın biri "Abi sen vurulmuşsun" deyince anladım. Hastanede, "Ben sizleri meşgul etmeyeyim. Kanamayı durdurun, dikin. Sonra gelir, ameliyat edersiniz." Asistan heyecanlı bir şekilde bize müdahale etti.
İKİ OĞLU İSTANBUL'DA NÖBETTEYDİ
17 yaşındaki ve 15 yaşındaki çocuklarım Beylikdüzü'ndeki askeriyenin önünde nöbet tutuyorlarmış. Onlar da benden saklıyorlar. Ben onlara "İyiyim, bir şey yok" dedim. Ne mutlu ki vatan sevdası denince, anne, baba, evlat; bunlar ikinci sırada kalıyor.