Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine engel olan demokrasi kahramanlarından biri de Mustafa Solak'tı. O gün "Bugün ölmeyeceksek ne zaman öleceğiz" diyerek sokağa çıkan ve darbeci pilotların attığı bomba ile şehit olan Solak'tan geriye eşi Melek Solak ve engelli oğlu Emre Solak kaldı. SABAH'a konuşan Emre Solak, "Ben ölene kadar bu hasret sürecek. Özlem bitti artık. Özlüyorum diyemiyorsun, hasret kaldım babama. Baba demeyi özledim. Babama sarılmayı özledim. Babamla dolaşmayı özledim. Ya babama sarılıp uyumayı bile özledim. Benim babam ayak tırnaklarımı keserdi küçükken ve ayağım acıdığı zaman ayağımı öperdi. Öyle bir babaydı. 'Baba ayağımı öpme utanıyorum' derdim. O benim öğretmenimdi, arkadaşımdı, sırdaşımdı. Ama gururluyum. Allah ona öyle güzel bir mertebeyi hediye etti. İnşallah babamla öbür dünyada kavuşacağız, hep birlikte yeniden aile olacağız. Doya doya ona sarılacağım" dedi.
BABAMA KURAN OKUR MUSUNUZ CUMHURBAŞKANIM?
Doğuştan apel sendromu olan, ayak parmakları ve kafa kemiklerinin yapışık olmasından dolayı bugüne kadar çok sayıda ameliyat geçiren Solak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı evine davet etti. Solak, "Daha önce de davet ettim ama yoğun olduğundan gelemedi. Benim hiçbir talebim yok. Sadece evimize gelsin ve bir çayımızı içsin. Cumhurbaşkanımızın, babama Kur'an-ı Kerim okumasını istiyorum" dedi.
'VATAN ELDEN GİDİYOR' DEDİ EVDEN ÇIKTI
Şehidin eşi Melek Solak ise şöyle konuştu: "Arkadaşından telefon geldi. "Benim gitmem gerekiyor. Sen gitmeyeceksin, ben gitmeyeceğim, vatan elden gidiyor. Bugün ölmeyeceksek ne zaman öleceğiz" diyerek evden çıktı. Sabaha karşı aradı. Sabah namazını kılmaya gideceklerini söyledi. Sonra ben de uyuyakalmışım. Rüyamda eşimin kafasının üstüne düştüğünü gördüm. Mustafa diye uyandım. Balkondan arabaya baktım. Ardından televizyonu açtım ve 5 sivilin Külliye'nin önünde şehit olduğunu öğrendim. Eşime telefondan ulaşmaya çalıştım ancak açan olmadı. En son bir kere daha aradım telefonu meşguldü. Umutlandım. Hastaneye gittiğimde eşimin şehit olduğu haberini aldım."
KEŞKE EŞİMLE BİRLİKTE BEN DE SOKAĞA ÇIKSAYDIM
Melek Solak şöyle devam etti: "Çok gururluyum. İnşallah öbür dünyada bize de şefaatçi olacak. Gururum çok büyük, acım ondan da büyük. Gün geçtikçe acım daha da büyüyor. Oğlum Emre ile beraber akşamları eşimin mezarının başına gidiyoruz. 'Bak yine bir aile olduk' diyorum. O hainlere çok kızıyorum. Eşimin bir damla kanını kim bu vatana hainlik yapıyorsa helal etmiyorum. Çok ocaklar söndürdüler, geride çok yetim bıraktılar. Bayram geliyor mezarlığa gidiyorum, özel günler geliyor yine mezarlığa gidiyorum. Temmuz ayının gelmesini istemiyorum. Çok zor bir şey. Allah o hainleri kahru perişan etsin. O hainlerin idam edilmesini istedik ama olmadı. Hesabımı mahşere bıraktım. O şehitlerin yüzüne nasıl bakacaklar. Ben bir şekilde 5 yıldır idame ettiriyorum hayatımı. Ama bu şekilde olmayıp madalyonun tam tersi olsaydı nasıl olacaktı. Bu vatan o zaman ne durumda olacaktı. Keşke eşimle birlikte ben de sokağa çıksaydım o gece. Eşimin şehadeti ile gurur duyuyorum. İyi ki şehit eşiyim.