15 Temmuz
şehitlerinin hayat hikayeleri ünlü sanatçı Sinan Akçıl'ı derinden etkiledi. Akçıl, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde göğsünü kurşunlara siper eden 21 yaşındaki şehit Batuhan Ergin'in babası Ahmet Ergin ile buluştu. Akçıl, hislerini bir mektup kaleme alarak anlattı: "Batuhan, benim kahraman kardeşim. Nasılsın? Cennetinde rahat mısın?.. Bugün ben seninle abi kardeş oldum... Bugün ne oldu biliyor musun Batu? Bugün babanla tanıştım, elini sıktım yetmedi sıkıca sarıldım. Seni anlattı bana kardeşimin deli doluluğunu bir de ondan dinledim. Bana şaşkın şaşkın baktı. 'Aynı gülüyorsunuz, enerjiniz aynı' dedi. O şaşırdı, ben şaşırmadım. Çünkü dedim ya, resmini gördüğüm andan beri öz kardeşim gibi hissettim seni ey kahraman. Sonra anneciğini görüntülü aradık, Önce baktı bana, sonra yutkundu ve sonra ağlamaya başladı. 'Ne kadar benziyorsunuz Batu'yla' diye şaşırdı. Ben yine şaşırmadım. Senin yerine kokladım onu uzaktan. Senin için her gün yaptığı o çok sevdiğin yemeklere teşekkur ettim. Biliyor musun baban mezarlığa senin motorunla gelmişti. 'Binebilir miyim?' dedim, bindim. Dokundum, seni hissettim. Kader bu ya, 15 Temmuz günü aldığınız ve sadece 1 saat binebildiğin motoruna. Merak etme hala tertemiz hala ilk günki gibi duruyor kardeşim. Senin kabrinden ayrılırken gözüme tek bir tespih çarpıyor Batuhan, 'Kim bırakmış?' diye soruyorum. O çok sevdigin Merve isimli kız hep gelirmiş. Aşktan da öte duygusuyla konuşurmuş seninle.... Sonra ayrıldık seninle. Ben eve döndüm, sen cennetinde kaldın ama aklımdan hiç çıkmadın ki Batuhan. Senin için 'Öldü, aramızdan ayrıldı' diyorlar ya. Kahramanlar ölmez oğlum!.. Sonra, 'Şehit oldu' diyorlar, diyorum 'Aslan kardeşim, vatan sevdalım şehit oldu tabii'. Ama acaba bu dünyadan gittikten sonra bir abisi daha olduğunu hissetmiş midir, diye düşünüyorum. Diyorum ki hisseder o! Vatanını, bayrağını böyle hisseden bir çocuk, bunu mu hissedemeyecek! Elveda Batuhan'ım. Her veda bir başlangıç derler. Hakkını helal et, seni geç buldum ama hiçbir yere bırakmam artık. Kahramanım benim, bizim, hepimizin... Rahat uyu... Ağabeyin Sinan..."