Devletimiz ve milletimiz tarihinin en sinsi ve en yıkıcı saldırısına üç yıl önce maruz kalmıştır. Şahsımın 65'inci Hükûmetin Başbakanlığını üstlenmesinden iki ay sonra gerçekleştirilen bu saldırı bizlerde büyük bir hayalkırıklığına yol açmıştır. Hayalkırıklığına uğramamızın sebebi devletimize ve milletimize saldıranların yıllarca aziz milletimizin ekmeğini yiyip, suyunu içen insanlar olmalarıdır. Ruhlarını ve beyinlerini şeytanın hizmetine veren hainler, Okyanus ötesinde yerleşik sözde hocalarından aldıkları talimatla üç yıl önce bugün büyük bir darbe girişiminde bulunmuşlardır. 15 Temmuz 2016 tarihinde gözlerini karartmış bir şekilde harekete geçen FETÖ terör örgütünün silahlı kuvvetlerimiz içindeki mensupları, ülkemizi büyük bir karanlığa sürüklemek istemişlerdir. Bu çerçevede günlerce yaptıkları planlarını uygulamaya geçirmişlerdir. Düşman topraklarına sefer düzenler gibi ağır silahlarla yapılan darbe girişimi neticesinde başta Türkiye Büyük Millet Meclisi olmak üzere ülkemizin en stratejik noktaları hedef alınmıştır.
'MİLLETİMİZ HAİN PLANLARI ALTÜST ETTİ'
FETÖ'cü hainlerin gerçekleştirmek istedikleri darbe girişimi, aziz milletimizin birbirine kenetlenmesiyle hedefine ulaşamamıştır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, canına kasteden hainlere karşı kararlı bir duruş sergileyip necip milletimizi millî varlığını korumaya davet etmiştir. Tıpkı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 100 yıl önce Amasya'da "Milletin istiklalini, milletin azim ve kararı kurtaracaktır" sözünde olduğu gibi, Sayın Cumhurbaşkanımız da aziz milletimizi devletimizi ve demokrasimizi korumak için meydanlara davet etmiştir. Necip milletimiz de devletimizi ve demokrasimizi korumak için büyük bir cesaret ve heyecanla meydanlara çıkarak darbeci hainlerin planlarını altüst etmiştir.
İşbirlikçi hainin Pensilvanya'dan gönderdiği mesajı papağan gibi tekrar eden şeytanın işbirlikçileri, darbe girişimi karşısında Türk milletinin sessiz kalacağını, duydukları ilk mermi sesiyle evlerinden çıkmayacaklarını zannediyorlardı. Nitekim bu düşüncelerini de aynı gece yurtdışından yaptıkları yayında dile getirmişlerdi. Ama umdukları gibi olmadı. 251 insanımızı şehit, 2193 insanımızı gazi vermeyi göze alan aziz milletimiz hainlere "dur" dedi.
Hainler hazırladıkları planlarını gerçekleştirmiş olsaydılar, dünyadaki bütün mazlum, masum ve mağdur milletlerin savunucusu Türkiye Cumhuriyeti büyük bir kaosa sürüklenmiş olacaktı. Böylece İslam dünyasının lider devletinden, sinsi bir şekilde yıllarca içine yerleştirdikleri işbirlikçileri vasıtasıyla kurtulacaklardı. Ama istedikleri olmadı. 15 Temmuz ihanet girişimine geçit vermeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki aziz milletimiz, hem istiklalini hem istikbalini kurtardı.
Maruz kaldığı tehditler ve saldırılar karşısında sorun çözme kabiliyeti son derece gelişen devletimiz ve milletimiz, 15 Temmuz ihanetinin yarattığı olumsuzlukları inşallah yakın zamanda tümüyle atlatacaktır. Benzer bir sorunu bir daha yaşamamak için ihtiyaç duyduğumuz dersleri çıkardığımızı biliyorum. Birlik ve beraberliğimizi koruyup milletçe sahip çıktığımız takdirde devletimizi ebediyete kadar yaşatacağımızdan en küçük bir kuşku duymuyorum