Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz gecesi ele geçirmeye çalıştığı yerlerden biri de Atatürk Havalimanı'ydı. 15 Temmuz gecesi havalimanının giriş-çıkışlarını kapatarak kuleye giren ve uçuş trafiğini durduran darbeci askerlerin hakimiyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı meydanlara çağıran açıklaması ile son buldu. Dönemin Atatürk Havalimanı Mülki İdare Amiri Mehmet Ali Ulutaş, 15 Temmuz gecesi AHL' de yaşananları ve Erdoğan'ın yönettiği operasyonun detaylarını SABAH' a anlattı.
İŞTE ULUTAŞ'IN ANLATTIKLARI
15 Temmuz günü mesai arkadaşlarımla havalimanının genel güvenliği ve haftanın değerlendirmesini yapıp geç saate kadar çalıştıktan sonra eve gitmiştim. Hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Saat 22.00 sıralarında İstanbul'da olağanüstü bir hareketlenme olduğu bilgisini aldım. Havalimanı Emniyet Şube Müdürü Emre Erdoğan ile konuştum. Tankların havalimanı ve VIP girişini kapatmaya çalıştığını öğrendim.
Daha sonra havalimanına gitmek için hareket ettim. Yaşanan olaylar ve yolların kapatılması nedeniyle havalimanına ulaşmam saat 24.00'ü buldu. Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine havalimanına gelen vatandaşlarımızda birlikte VIP'e doğru gittik.
KULEDE KONTROL SAĞLANDI
Bu sırada AHL Emniyet Şube Müdürü Emre Erdoğan beni aradı. Özel harekat ve havalimanı emniyet birimlerince kuledeki kontrolün sağlandığı bilgisini verdi. Halkın kuleye doğru yönelmesini üzerine biz de kuleye gittik.
F-16'LARA 5 KEZ ÇAĞRI YAPILDI
O sırada görevli hava trafik kontrolörleri kaynağı bilinmeyen 2 adet F-16'nın İzmit ve Yalova üzerinde uzun süredir uçtuğu ve yapılan çağırılara cevap vermediği bilgisini paylaştı. Yanımda en az 5 defa anons etti. Hiç cevap vermediler. Bunlar tanımsız, dost olmayan uçaklardı. *Cumhurbaşkanımızın uçağının inişe geçtiği bilgisi üzerine konukevine geçtik. Bu F-16'lar Cumhurbaşkanımızın uçağı indikten sonra İstanbul'a geldiler. Konuk evine girişi sırasında alçak uçuş yaparak ses hızını geçince 'sonik' patlama yaptılar. Apronda bir çok kişi kendisini yere attı. Konukevinin apron tarafından bakan camları karıldı. Daha sonra konukevine girdik. Yabancı misafirleri kabul ettiğimiz salona girdik. Cumhurbaşkanımız hem sesten etkilenen hem de kırılan camlardan yaralanan 2 kadın ve genç bir çocukla ilgilendi.
İLK TALİMAT
Kendimi tanıtarak gelişmeleri aktardım. Tanımlanamayan F-16'larla ilgili bilgi verdim. Bana ilk söylediği 'Vali Bey 28 Haziran'daki bombalı terör eylemleri sonrası nasıl kısa sürede havalimanını uçuşlara açtıysanız havalimanı mümkün olan en kısa sürede trafiğe açın talimatını verdi. Aprona bakan salonda konuşurken uçaklar da üzerimizden uçtu.
HELİKOPTERİN HEDEFİ ERDOĞAN'DI
Basın açıklaması sırasında dost olmayan kimliği belirsiz bir askeri helikopter Yeşilköy istikametinden gelerek konukevi üzerinde daire çizerek tur attı. Aprona yakın alçaldı. Helikopterdeki silah namlusu da konukevine çevriliydi. Bir müddet konuk evi üzerinde uçuktan sonra harp okuluna doğru gitti.
BİZİ TESKİN EDEREK SÜRECİ İDARE ETTİ
Bu gelişme sonrası Cumhurbaşkanımıza konukevinin altında bulunan daha korunaklı olan 'sığına alalım' dedim. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız gitmedi. Orada herkesi sükûnete davet etti. Büyük bir lider olduğuna kendi gözlerimle bir kez daha şahit oldum. Gayet metanetli sükûnet içinde bizi teskin eden kişi olarak süreci idare etti. Sayın Cumhurbaşkanımızın basireti, cesareti metaneti olmasaydı biz bu badireyi atlatamazdık. Saat 14.00'e havalimanından ayrıldı. Onun liderliğinde ve yönetimin bu badireyi atlattı. O gece toplumun her kesiminden insan vardı. Sakallısı, mini eteklisi baş örtülüsü herkes askerlere karşı tankları karşı can siperhane karşı koydu.
CÜNEYT ÖZDEMİR