Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar FETÖ'cü darbecilerin 15 Temmuz'daki hain kalkışmasının topluma yansımasını ve gelecek kuşaklara nasıl aktarılacağını anlattı. 15 Temmuz'un toplum için bir kırılma noktası olduğunu ifade eden Çağlar şunları söyledi:
ÖLÜM KALIM MESELESİ
Toplum 15 Temmuz'u kendisi için bir beka, bir ölüm kalım meselesi olarak anladı ve sokağa çıktı. Şehit olanlar, gaziler, o gece darbeye direnen kimse bir bilinmezliğe çıkmadı. İnsanlar şehit olmak için, öleceklerini bilerek çıktı. Yani toplum o gece meseleyi anladı. 15 Temmuz'da büyük bir dönüşüm yaşandı. Toplum devletin kendisinin olduğunu fark etti. Millet, "Devlet benim" dedi. Devletin kendinden bağımsız uzakta bir mekanizma fikri ortadan kalktı. Öte yandan milli güvenlik ve milli çıkar meselelerinde bir meşruiyet noktasına geldi. Bu kavramlar oturdu. Bunlar önümüzdeki yıllarda uzun vadede de tesirini göreceğimiz kazanımlar. Aynı zamanda 15 Temmuz'la beraber askeri müdahale defterini kapadı Yalnızca askeri müdahale değil 15 Temmuz sonrası Gezi gibi bir kalkışma da yaşanmaz.
MEŞRU GÖRMEDİ
15 Temmuz Türkiye'nin başarısız olan ilk silahlı askeri darbesi. Diğer darbeler bir şekildeki sokaktaki insanın bir kısmı tarafından meşru görüldü. 15 Temmuz'da toplumun genel pozisyonuna baktığımızda toplum meşru görmedi. Bu da FETÖ'nün amaçlarının hiç birini başaramadığını gösteriyor. Kimse destek çıkmadı kimse meşruiyetini kabul etmedi. Türkiye'de siyasi kutuplaşma vardır ama toplumsal kutuplaşma yoktur. Meşru görülmedi ama bu herkes 15 Temmuz'un karşısında, darbeye direndi anlamına da gelmiyor. Alkışlayanları, market veya bankamatik kuyruğuna girenleri de gördük. Sonrasında bir siyasi tutum olarak 15 Temmuz'u sulandırmanın ve takipçisi olmamanın bilinçli şekilde devam ettiğini de gördük.
ÇOK EKSİKLİĞİMİZ VAR
3 yıl sonrasına baktığımızda burada çok eksiğimiz var. Bu eksikliğin kaynağı toplum değil, bizleriz; akademisyenler, medya, STK yöneticileri, kamu gücü, belediyeler. Bu eksiklik yayıncısından, sinema yapımcısından kaynaklanıyor. Toplum 15 Temmuz'da görevini yaptı. 16 Temmuz'dan başlayarak, 15 Temmuz'daki mükemmel çalışma gerçekleşmedi. Örneğin birileri eğer "15 Temmuz tiyatroydu" diyorsa bu, siyaset üstüne düşeni yapamamıştır demektir. Yurtdışında 15 Temmuz'un anlatılması durumu biraz farklı. Biz ne kadar iyi anlatırsak anlatalım görmek istedikleri şekilde görecekler. Onlar görmüyor diye anlatılmaktan vazgeçilmeyecek, daha iyi anlatılacak. Onlar yine kabul etmeyecek ama zaten burada sonuç odaklı bir çalışma yok. Bunu kabul ettiremeseniz de daha iyi anlattıkça bir baskı unsuruna dönüştürürsünüz ve bunu kullanırsınız.
Bunlar kanserli hücre
FETÖ ile mücadelede en önemli noktanın unutulmaması ve dikkatin başka yöne kaymaması olduğunu söyleyen Çağlar "Darbeden 2 sene sonra bir bağ evinde FETÖ'cüler toplantıda yakalanıyor. Bu yeniden örgütlenemeye çalışıyor demek ama örgütlenemezler. Bu tehlike birkaç nesil sonra geçecek. Bunlar kanserli hücre devamlı ürer. Bu insanlardan doğal süreç içinde tamamen kurtulmadıkça bitmeyecek. Hiçbir zaman toplumda eski yaygınlığına kavuşamayacak. Ama devlet dikkatini bu alandan çekerse yeniden güçlenirler. Uyuyan hücreler yeniden uyanır. FETÖ ile mücadelenin en önemli ayağı bir dahaki kuşaklara aktarılmaması" dedi.
ASLIŞAH SARITAŞ