Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü otomotiv, 15 Temmuz darbe girişimini hasarsız atlattı. Otomotiv üreticilerini bir çatı altında toplayan Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) tarafından yapılan açıklamada, "15 Temmuz 2016 günü anayasal düzen ve demokrasiye karşı yapılmaya çalışılan darbe girişimi, halkımız ve devletimizin iradesi sayesinde önlendi ve demokrasimiz bir kesintiye uğramaktan kurtuldu" denildi.
BAŞARISINI KANITLADI
Açıklamada ürettiğinin yüzde 79'unu ihraç eden, 12 yıldır Türkiye'nin ihracat lideri konumunu sürdürerek 2017 yılında 29 milyar dolar ihracat geliri ile toplam ihracatın yüzde 18'ini tek başına gerçekleştiren sektörün, 6.5 milyar dolarlık dış ticaret fazlası ile ekonomiye sağladığı katkıyı en üst seviyeye taşımayı başardığını kanıtladığı belirtildi.
KÜRESEL BAZDA ÖNEMLİ OYUNCU
Açıklamada, "Vergi gelirlerine ve istihdama sağladığı ekonomik katkının yanında ülkemizin teknolojik gelişimine öncülük eden sanayi kollarından biri olarak, ekonomiye sağladığımız katma değerin bilinci ve küresel pazarlarda önemli bir oyuncu olduğumuzun farkındalığı ile 15 Temmuz günü fabrikalarımız çalışmalarını sürdürdü, sevkiyatlarımız planlandığı şekilde devam etti. Saniyelerin önemli olduğu sanayimizin temposunu sürdürmesi küresel rekabetçiliğimiz için büyük önem taşıyor. Yapısı gereği ivmelenmesi, temposu düştüğünde yeniden canlanması zaman alan sanayimiz yaşadığımız olağanüstü sürece rağmen 2016 ve 2017 yıllarında üretim ve ihracat adetlerini rekor seviyeye taşımayı başardı" denildi.
YABANCILAR TAKİP ETTİ
Yabancı yatırımcıların da bu süreci kendileri ile temas içinde çok yakından takip ettiğine dikkat çekilen açıklamada, "Otomotiv sanayi üreticilerimiz dış yatırımcılara 15 Temmuz gelişmelerinin anlatılmasında önemli çalışmalar yaparak bu dönemi hasarsız atlatmayı başardılar. Böylece yabancı ortaklar sağlam temeller üzerine kurulu olan ekonomimiz ve alınan önlemler sayesinde bu süreçten ülke olarak başarı ile çıkışımızı gözlemlediler. Yaşanan tedirginliğin böylece hızlıca atlatıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz" değerlendirmesinde bulunuldu.
HÜKÜMETLE YAKIN TEMAS
Ülke ekonomisi için vazgeçilmez öneme sahip olan otomotiv sanayisi için mevcut yatırımların korunmasının ve yeni yatırımların çekilmesinin büyük önem taşıdığı ifade edilerek, "Yabancı yatırımcı için iç pazar büyüklüğü, öngörülebilirlik ve istikrar ortamının devamlılığının önemli kriterler olduğunu göz ardı etmemeliyiz. 2018 yılında üretim, ihracat ve iç pazar büyüklüğünün geçen yılın gerisinde seyrettiğini gözlemliyoruz. Özellikle iç pazarda 2. çeyrekte gözlenen daralmanın önemle üzerinde durulması, önlem alınması gereken bir husus olduğu kanaatindeyiz. Kurulacak yeni yapı çerçevesinde 2018 yılının 2. yarısında daha olumlu iş sonuçları elde etmek üzere her zaman olduğu gibi hükümetimiz ile yakın işbirliği içinde çalışmaya devam etmeye hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz. Türkiye ekonomisinin can damarı otomotivin canlanması ve gelişmesi için, acilen alınması gereken önlemleri bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hükümetimizle paylaşmaya devam edeceğiz. Yerli otomotiv ürünü kullanmanın önündeki engeller olarak sıralanan, kamu ihalelerde yerli üretim kullanma önceliği, ticari araç kiralamanın önündeki engellerin kaldırılması ve otomotivin üzerindeki önemli vergi yükünün azaltılması gibi acil önlemlerin bir an önce değerlendirmeye alınması çok elzemdir" denildi.
ÜZERİMİZE DÜŞENİ KESİNTİSİZ YAPTIK
Türkiye'nin ikinci büyük sanayi şirketi ve ihracat şampiyonu Ford Otosan, üretim ve ihracat alanlarında da ekonomiye katkı sağlıyor. Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan olarak büyürken, aynı zamanda Türkiye'yi de büyütmeyi hedeflediklerini söyledi. Bu hedef doğrultusunda yatırımlarına devam ettiklerini ve üretimlerini kesintisiz olarak sürdürdüklerini anlatan Yenigün, "15 Temmuz günü yaşanan olaylar hepimizi der inden üzmüş ve yaralar bırakmıştır. Bu süreçten toplumun tüm kesimlerinin ortak çabası ve iradesiyle başarıyla çıkılmıştır. Her zaman olduğu gibi bu dönemde de Ford Otosan olarak kesintisiz yaparak, Türkiye ekonomisine katkımızı üzerimize düştüğü şekilde devam ettirdik" dedi.
ŞOKLARA DAYANIKLIKLIK İSPAT EDİLDİ
Türk ekonomisinin yakın geçmişteki küresel finansal kriz sırasında şoklara ne kadar dayanıklı olduğunu ispat ettiğini hatırlatan Yenigün, şöyle devam etti: "Türkiye'nin en büyük ekonomik aktörlerinden Koç Holding ve dünyanın otomotiv devlerinden Ford Motor Company'nin ortaklığı olan Ford Otosan bu dönemde Türkiye'de büyük ölçekli yatırımlarını sürdürerek ülke ekonomisine olan güvenini gösterdi. 2013 yılında piyasaya sunduğumuz Custom modelimize olan yüksek ihracat talebi sonucunda 52 milyon dolar yatırımla şirketimizin üretim kapasitesini 415 bin adetten 455 bin adede artırma kararı aldık. Son olarak 2018 yılının başında, motordan sonra araçtaki en önemli diğer aktarma organı olan şanzımanı Eskişehir İnönü Fabrikası'nda üretmek için 49,5 milyon euro yatırım açıklayarak çalışmalarımıza başladık. Gerek Ar-Ge yatırımlarımız gerekse de 2016 yılında başlattığımız dijital dönüşüm programımızla Türkiye'nin mühendislik potansiyelinin açığa çıkması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz." Yeni dönemle ilgili görüşlerini paylaşan Yenigün, şunları anlattı: "24 Haziran seçimleriyle birlikte yeni idari sistemde ülkemizi yönetecek cumhurbaşkanının ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin belirlenmiş olması tüm Türkiye için işimize odaklanmak adına olumlu bir gelişmedir. Ford Otosan olarak, yeni kurulan hükümetle birlikte belirsizliğin ortadan kalkmasının ekonomik istikrar için olumlu bir gelişme olduğuna inanıyor, uzun vadede istikrarın sağlanacağını öngörüyoruz. Ford Otosan olarak, sanayide yaratıcılığın, güvenilir üretimin ve başarının uzun soluklu bir yol olduğunun bilinciyle her zaman ülkemize artan oranda katma değer katmak için çalıştık ve yeni dönemde de çalışmaya devam edeceğiz."
TÜRKİYE'YE İNANCIMIZ TAM
Güney Koreli otomotiv devi Hyundai ile Kibar Holding ortaklığıyla kurulan Hyundai Assan, 20 yıldır Türkiye'de üretim yapıyor. Markanın Avrupa'daki ilk üretim tesisi olan Türkiye'de i10 ve i20 modelleri üretiliyor. Hyundai Assan, şimdi de SUV modeli üretmek için yatırım planlıyor. Hyundai Assan Genel Müdürü Önder Göker, 15 Temmuz darbe girişiminin ekonomiye etkileriyle ilgili olarak, "20 yıldan fazladır Türkiye'de üretim yapıyoruz. Ürettiğimiz araçlarımızla Türk halkına en kaliteli ürünleri sunmanın yanı sıra ihraç ettiğimiz araçlarımızla da Türk ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Hyundai, ilk denizaşırı fabrikasını 1997 yılında Türkiye'de kurdu. Özellikle ülkemizin bulunduğu konum ile yarattığımız işgücü ve yüksek kalite bunda önemli rol oynadı. Hyundai olarak Türkiye'ye duyduğumuz güvenimizi yıllar boyunca hep artırdık ve ülkece yaşadığımız en zorlu koşullarda bile her zaman Türkiye'ye olan inancımızı koruduk. Bundan sonraki dönemlerde de bu güveni artırarak korumaya devam ettireceğiz" dedi. Hyundai Assan'ın şu an yıllık 245 bin adet olan üretim kapasitesini yeni eklenecek katma değeri yüksek modellerle artırmayı hedeflediklerini anlatan Göker, "Böylece ekonomimize ve istihdamımıza sağladığımız katkıyı ileri taşımayı amaçlıyoruz. Türkiye'mizin gelecekte daha da güçlenmesi için bu yapacağımız yatırımlar önemli. Bu doğrultuda yapılacak çalışmalara hep birlikte imza atacağımıza ve Türkiye'yi daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyorum" şeklinde konuştu
2023 HEDEFLERİ İÇİN YATIRIMA DEVAM
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, otomotiv yetkili satıcılarının ülke ekonomisine olan güveni yaptıkları yatırımlar ile gösterdiklerini söyledi. Şahsuvaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ekonomiye etkileriyle ilgili sorularımızı şöyle cevapladı:
FETÖ'nün darbe girişimi ekonomiyi nasıl etkiledi? 15 Temmuz'dan bu yana yaşanan ekonomik sorun başarılı bir risk yönetimi ve özel sektörün buna verdiği destek ile bugün aşılmış durumdadır.
Türkiye'nin 2023 hedeflerine emin adımlarla yürümesinin arkasında neler yatıyor? Türk insanının girişimci ve müteşebbis ruhu, vatanına olan bağlılığı, genç ve dinamik nüfusu, ülkemizin bereketli toprakları ve jeostratejik konumumuz bizi sürekli gelişmeye ve 2023 hedeflerine ulaşmaya doğru itiyor.
24 Haziran seçimleriyle başlayan yeni süreçle Türkiye ekonomisinde ne bekleniyor? 24 Haziran sonrası ülkemizi ileri demokrasi standartlarına ulaştıracak ve küreselleşen uluslararası rekabete en iyi şekilde hazırlayacak, ekonomik verilerimizi yükseltecek etkin yönetimin sergilenmesi durumunda geleceğimizin çok iyi olacağına inanmaktayız.