15 Temmuz'da FETÖ'cü hainlerin ülkenin birliğine, beraberliğine ve demokrasisine karşı yaptığı hain saldırının üzerinden bir yıl geçti. Sürecin en kritik noktalarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sergilediği dik duruş sayesinde Türk milleti, tanklarla, helikopterlerle, F-16'larla üzerlerine bomba yağdıran darbecilere ülkeyi dar etti. Bu sürece, halka cesaret veren ve müthiş bir liderlik örneği ortaya koyan Başkomutan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı tarihi konuşmalar damga vurdu.
HALKI MEYDANLARA İNDİREN ÇAĞRI
Darbe girişiminin ilk saatlerinde çeşitli televizyonlardan halkı meydanlara çağıran Erdoğan o tarihi konuşmasında şunları söylemişti: "Bu gelişme silahlı kuvvetlerimizin içindeki bir azınlığın ne yazık ki kalkınma hareketidir. Paralel yapının teşvik ettiği, üst akıl olarak onların kullandığı bir harekettir. Ülkemizin birliği, beraberliği, bütünlüğüne yönelik bu harekete karşı inanıyorum ki milletçe vereceğimiz güzel bir cevapla bunlar gerekli olan cezayı alacaklardır. Şu anda bu milletin imkânlarıyla ortaya konmuş olan tankı, topu, uçağı, helikopteri vs. kullanarak milletin üzerine gelmenin bedelini çok ağır ödeyeceklerdir. Meydanları onlara bırakamayız. Bu arada milletimi de bir çağrı yapıyorum. Milletimizi illerimizin meydanlarına, havalimanlarına davet ediyorum. Milletçe meydanlarda, havalimanlarında toplanalım. Bunların azınlık grupları tanklarıyla toplarıyla gelsinler, ne yapacaklarsa halka orada yapsınlar. Halkın gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bu zamana kadar. Ben de başkomutan olarak meydanlara geliyorum." "bu işgal cilere ülkeyi bırakmayı z" İşte bu konuşmanın ardından halk meydanlara indi ve darbe girişimini püskürttü. Marmaris'ten İstanbul'a gelen Erdoğan, 16 Temmuz sabahı ise Atatürk Havalimanı'nda toplanan halka sesleniyordu. Erdoğan'ın hainlere korku veren konuşmasında şunları söylüyordu: "Bu vatana ihanet hareketinin bedelini en ağır şekilde ödeyecekler. Biz bu yola, bu kutlu davaya başımızı koymuşuz. Buraya bir canımızla kefenimizle bu yola çıkmışız. Türkiye de şu anda milletin oylarıyla seçilmiş bir iktidar vardır. Aynı şekilde milletin oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanı vardır. Bizler görevimizin başındayız sonuna kadar da bu görevimizi Allah'ın izniyle yürüteceğiz bu işgalcilere ülkemizi asla bırakmayacağız."
İSİMLERİ ALTIN HARFLERLE YAZILDI
Erdoğan'ın çağırısıyla halk 81 vilayetin ve ilçelerin meydanlarında tam 27 gün demokrasi nöbeti tuttu. Bu süreç İstanbul Yenikapı'da ve Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan dev mitinglerle taçlandı. 7 Ağustos'ta Yenikapı'da düzenlenen mitinde Erdoğan şöyle demişti: "O gece adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. İnanın bana vatan uğruna verilen mücadelede bu rütbelere ulaşabilmek her zaman yakalanabilecek, her zaman elde edilebilecek bir ayrıcalık değildir. 15 Temmuz gecesi sokakları ve meydanları dolduran kardeşlerimizin her birinin vatanımızın, demokrasimizin, özgürlüğümüzün korunmasında katkısı vardır, payı vardır, rolü vardır. Onun için diyorum ki 79 milyon olarak hepimizin gazası mübarek olsun. Bu manzara, bin yıllık vatanımızın tek bir taşına dahi göz dikenlerin, ödemeyi göze alacakları bedelin ilanı ve ispatıdır."
11 Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde toplanan on binlerce vatandaşa seslenen Erdoğan şunları söylemişti: "FETÖ ülkeye de millete de ihanet etti. Bu hainlerin darbe girişimi görüntüsü altında sergiledikleri terör, Türkiye'nin işgali provasından başka bir şey değildir. Biliyoruz ki kendi milletine silah çeken, kendi ülkesini başkalarına da peşkeş çeker. Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Hamdolsun peşkeş çekmek istedikleri ülke, tarihlerinde pek az rastlanır bir birlik ve beraberlikle hedeflerine doğru yürüyor."
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: GÜÇLERİ ASLA YETMEYECEK
Başbakan Binali Yıldırım'ın darbe girişiminin yaşandığı saatlerde televizyon yayının da yaptığı konuşma da tarihe geçti. Yıldırım o konuşmasında şunları söylemişti: "Silahını, askerini, tankını, kendi emelleri adına kullanmaya kalkışan bu canilere, gereken dersi vereceğiz. Türkiye demokraside çok yol aldı. Türkiye'yi darbe tehditleriyle korkutmaya ve yıldırmaya, bu bir avuç kalkışmacının gücü asla yetmeyecek. Vatandaşlarımızı, müteyakkız ve uyanık olmaya çağırıyorum. Gerekirse vatandaş olarak ineceğiz. Bunlara dersini vereceğiz. Burada demokrasimize, milli iradeye karşı çok ciddi bir kalkışma teşebbüsü vardır. Ama bu silahlı kuvvetlerimizin emirkomutası içinde gerçekleşen bir şey değildir. İçerideki bazı grupların bir girişimidir. Bu böyle bilinmelidir, elimizdeki bütün imkanlarla gereğini yapacağız."