Los Angeles-İntikam üzerine yeni bir film olan "True Grit"in (İz Peşinde) sinema dünyasında bazı eski meseleleri yatıştırması bekleniyor. Başrollerinde Jeff Bridges, Matt Damon ve Josh Brolin'in oynadığı bir western filmi olan yeni "True Grit", Joel ve Ethan Coen kardeşler tarafından Charles Portis'in 1968'de yazdığı aynı isimli kitabından uyarlandı. Filmde, Hailee Steinfeld'in canlandırdığı genç Mattie Ross'un ağzından bir intikam hikâyesi anlatılıyor. Ross, babasının katilini bulması için Bridges'in canlandırdığı cesur federal dedektif Rooster Cogburn'u tutuyor. Brolin ise katil Tom Cheney'i oynuyor. Filmin 22 Aralık'ta gösterime girmesiyle Akademi Ödülleri'nin potansiyel adaylarından olacak Coen kardeşlerin, akıllara daha önceki bir Oscar çekişmesini getireceği kesin. Ununu elemiş eleğini asmış John Wayne, 1969'un haziran ayında gösterime giren True Grit'in ilk versiyonundaki Rooster Cogburn rolüyle oyunculuk hayatındaki tek Oscar Ödülünü kazanmıştı. Ödülü Wayne'in alması bazıları tarafından eski Hollywood'un son nefesi olarak görülmüştü. Geçenlerde, 1970 yılının Nisan ayında Wayne'in en iyi aktör ödülünü almasıyla ilgili görüşleri sorulan yapımcı Robert Evans, "O sahte bir Oscar'dı" diyor. Evans, o zamanlar Paramount Pictures'ın başyapımcısıydı. Fakat "True Grit", Paramount tarafından piyasaya sürülmesine rağmen yapımcılığını bağımsız Hal B. Wallis üstlenmişti. Evans, yine de filmden memnun kaldığını söylüyor. Orijinal "True Grit" aynı zamanda en iyi müzik dalında da Oscar'a aday oldu. Ancak bu ödül, "Butch Cassidy and the Sundance Kid", (Sonsuz Ölüm) filmindeki "Raindrops Keep Fallin' on My Head" isimli şarkıyla Burt Bacharach ve Hal David'e gitti. "Butch Cassidy and the Sundance Kid", o zamanlar film sektörünü tepe taklak eden birkaç yeni nesil filmden biriydi. "True Grit" ise eski Hollywood'un eski kurallarla çektiği bir filmdi. 1969'un en iyi film ödülünü, John Schlesinger'ın Manhattan'ın sokak hayatını anlattığı filmi "Midnight Cowboy" (Gece Yarısı Kovboyları) aldı. Başrol oyuncuları Dustin Hoffman ve Jon Voight her ikisi birden en iyi erkek oyuncu dalında aday gösterilmişti. O yıl aynı zamanda, "Easy Rider", "Alice's Restaurant", "The Sterile Cuckoo" (İlk Aşk) ve "If" gibi karşı kültürel filmler, "Stolen Kisses" (Çalıntı Öpücükler) ve "Z" gibi Avrupa havasının yansıtıldığı filmler ve "They Shoot Horses, Don't They?" (Atları da Vururlar), "The Wild Bunch" (Vahşi Belde) ve "The Prime of Miss Jean Brodie" gibi karmaşık filmlerin de yılıydı. Paramount bütün bunlara karşı "True Grit"i, çoğu kişinin beceriksiz olarak tanımladığı bir hamleyle devrimin bir parçası konumuna yerleştirdi. Ön izlemelerden birisinde film, "yeni tür bir Vahşi Batı filmi" olarak pazarlandı. Bu belli ki Kim Darby'nin canlandırdığı Mattie'nin açığa çıkarttığı feminist cesarete bir göndermeydi. Stüdyo yapım notları onu "neşeli, cıvıl cıvıl" olarak tarif ediyordu. Bambaşka bir tarza sahip yeni filmlerinde Coen'ler ise daha hiddetli bir kadın kahraman yaratıyor. Sert ve şişman Wayne ise kaçınılmaz bir şekilde orijinal "True Grit"te öne geçmişti. Rolünü bir göz bandıyla ve sert bir hava içinde oynamıştı. Orijinal filmi tanıtmak için antika bir trende yapılan galada Wayne rahat bir şekilde içki içiyordu. Daha sonra Paramount için reklam ve halkla ilişkiler müdürlüğünü yürüten yapımcı Robert Rehme, galanın bir parçası olarak Kızılderililer treni kuşatıncaya kadar Wayne'nin sarhoş olduğunu hatırlıyor. Hollywood buna bayılmıştı. 18 Mayıs 1969'da Hollywood Reporter, filmin "John Wayne'nin 40 yıllık kariyerinin Akademi Ödülü'yle taçlandırılması için büyük bir davetiye çıkardığını" bildiriyordu. Ancak "True Grit"i Vietnam dönemi politikaları ile Wayne'nin muhafazakâr prensipleri penceresinden izleyen diğer film tutkunları o kadar da etkilenmemişti. The New Yorker'da yazan Penelope Gilliatt, filmin "aşırı sağ kanatta" yer almasından ve "keskin otoriter bir tat" taşımasından şikâyet ediyordu. Filmin Vahşi Batı'nın yokluğunu yansıtmasını da, "Basit hayatın zorluklarını neredeyse Faşist bir yöntemle yüceleştirilmesi" olarak tanımlamıştı. Wayne "True Git"ten sonra 10 film daha çevirdi. Aralarında 1979'da ölmeden önce 1975 yılında çekilen "True Grit"in devam filmi "Rooster Cogburn" da bulunuyor. Coenler hiçbir John Wayne filminin "Portis'in eserindeki duygusallığı doğru bir şekilde yansıtamayacağını" düşündü. Bu yüzden 2008 yılında en iyi film ödülünü alan filmleri "No Country for Old Men"den sonra "True Grit"e yöneldiler. Kitaptaki katı Vahşi Batı kavramına inerek, ilk filmde bulunmayan şıklığı kazanmış olabilirler.