18 Eylül'de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda Yaşar ile konser verecek olan Nükhet Duru'dan özel hayatıyla ilgili itiraflar: Spor olsun diye ilişki yaşanmaz. Devrelerimi açmayı başaranla aşka varım! 10 yıldır aşk orucundayım. Hiç kimse bana yalnızlığı konduramıyor.
Haber: Oğuzhan TORACI/ Fotoğraflar: Metin ARABACI
Yıllar önce okuduğum bir röportajla öğrenmiştim Nükhet Duru'nun hikayesini... İçki, kumar, kadın düşkünü bir baba, kocasına katlanamayıp evi terk eden bir anne ve zorlu geçen bir çocukluk... Baba, anneye kızını göstermemek için "Kızın, trafik kazasında öldü" diyor. Yıllar sonra, minik Nükhet intihara teşebbüs ediyor ama hayat onun yaşamasını tercih ediyor. Öfkelenen baba, kızını yatılı okula yazdırıyor. Sonra minik Nükhet, gizlice annesinin nerede yaşadığını buluyor, bir daha da hiç ayrılmıyorlar... Annesi başlarda istemese de, kendi kontrolü altında olma şartıyla sahneye çıkmasına izin veriyor ve o izinle bugünlerin Nükhet Duru'su doğuyor. Nükhet Duru'yla hem hayatını, hem de 18 Eylül'de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda Yaşar ile vereceği konseri konuştuk...
Çocukluğunuzu yaşamadan hemen sahne hayatınız başlamış...
Genç kızlığımı da yaşamadım, direkt kadına bağladım.
Bu yaşanmışlıklar eksiklik miydi, olgunluk muydu?
İlk başlarda hazmetme derdindeydim; ben kimim, niye varım, ne yapıyorum! Hep elitist olmaktan yanaydım. Ama 14 yaşında bir kız çocuğunun kadını oynama telaşı trajikomik resimler çıkarmış ortaya.
Siz ailenizden uzakta büyüdünüz ama oğlunuz Cem'i de yurt dışına yolladınız. Aynı trajik duyguları yaşayabileceğini düşünmediniz mi?
Düşünmedim çünkü 18 yaşına kadar benimleydi. İnsani açıdan alması gereken her şeyi aldı. Çocuğumu şu konuda da çok korumaya çalıştım: Nükhet Duru'nun oğlu olarak benim şöhretimin bedelini taşısın istemedim. İşini gördüren değil, iş gören bir adam olarak büyüdü. Babasının ilk hanımından olan abisi ve ablasının elleri hep üzerindeydi, onların annesi de oradaydı. Bunlar bana güven verdi.
Bu mutlu görüntünüz, bir şeylerin kamuflajı mı?
Elbette, herkes bunu yapıyordur ama başarabildiği kadar. Ben iyi başardım.
Neyi kapatmaya çalıştınız?
Hepimizin hayatında inişler, çıkışlar, üzüntüler, dramlar oluyor. Sadece bir şeyi kapatmak değil benimki. Etrafıma hep mutluluk verebilmek, o günkü yaşamı güzelleştirmek... Hep buna gayret ettim.
Sürekli mutlu Nükhet Duru'yu göstermek, sahiciliğinizi kaybetme korkusu yaşatmadı mı?
Mutluluk bulaşsın diye yapıldığını artık öğrendiler, farkındalar. Çünkü neşe bulaşıcıdır. Öyle olsa, bana şuursuz biri gibi davranırlar ama bunu kurup oynadığımı biliyorlar. İnsanları, hiçbir şeyime fazladan ortak etmek istemem.
Duygularınızın deşifre olmasından tedirgin mi oluyorsunuz?
Aslında o kadar da uzak değilim pozitif görünüşümden; tamamını oyun olarak algılamamak lazım. Yaşadıklarıma rağmen, gerçekten sevgi dolu ve herkese açık krediyle dostluğa başlayabilen biriyim. Seninle otururken somurtmam çünkü seni mutsuz etmeye hakkım olmadığını düşünürüm ama senden sonra somurtacaksam somurturum.
O yalnızlık anlarınızda kendinizi nasıl deşarj ediyorsunuz?
Kendimi deşarj ettiğim bir sürü şey var. Bir kere en büyük merhemim, müzik. Söylesem de, dinlesem de beni her türlü tedavi eden bir olgu. Sanatın her dalı insanı geliştirir, derinleştirir. Doğaya yakın olup toprağın yaşayan hücreler topluluğu olduğunu düşündüğüm vakit, oradan gelip oraya gideceğimi kabul ediyorum.
Evlilikleriniz ya da aşklarınız hep bilindi ama son zamanlarda göz önünde bir şey yaşamadınız.
Yok, uzun yıllardır yalnızım ama hiç kimse konduramıyor bu yalnızlığı bana...
Sanatınız kadar güzelliğiniz ve dişiliğiniz de konuşuldu hep. Bu da beraberinde aşk kadını imajını getirdi size...
Evet ama aşk yok, o nasıl olacak? Neredeyse 10 yıldır aşk orucum var.
Tövbeliyiz yani...
Tövbeli değilim. İnsan belli bir olgunluğa geldikten sonra karşısındaki için bir fark yaratmalı diyor. Spor olsun diye aşk yaşanmaz. Bu belki gençlikte olabilir. Ama hayatıma biri girecekse, onu ben anlamalıyım.
İdeal biri çıkarsa aşka uzak değilsiniz o zaman.
Bu devre kapatmak gibi bir şey ama devrelerimi açmayı başaranla varım...